Ana Sayfa | Eski Sayılar

Savaş istemiyoruz!

Tarihimizdeki nice savaşları  yaşanan acıları görmezlikten gelerek, yıllarca  beyinlerimize kazıyanlar, bugün geldiğimiz noktada ülkenin tükenmişliğini  ve ekonomik çöküşünü yine savaş naraları ile perdelemeye çalışıyorlar. İçinde bulunduğumuz iflas noktasından kurtuluşu, içine balıklama dalacağımız bir savaşa bağlayanlar şunu unutmamalıdırlar, alacağınız milyar dolarlık krediler, kan, gözyaşı ve teselli bulunamayacak acıları bir nebze bile hafifletemez ve unutturamaz. Onun için  savaşa  ve  savaşlara hep hayır dedik ve demeye devam edeceğiz.
Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi ve Odalar olarak bu konudaki tavrımızı, savaşa her koşulda hayır diyen platformlarda  net biçimde ortaya koymaya devam edeceğiz.
TTB Eskişehir-Bilecik, Çanakkale ve Aydın Tabip Odaları bu konudaki tepkilerini yaptıkları basın açıklamaları ve çeşitli eylemlerle dile getirdiler. Tıp Dünyası odaların bu açıklamalarını siz okurlarıyla paylaşıyor.

ESKİŞEHİR-BİLECİK TABİP ODASI
Herhangi bir gün, dünyanın şurasında ya da burasında, ama çoğunlukla yoksul ülkelerde 20'den fazla silahlı çatışma patlak vermektedir.
Çıkan çatışmalarda ölen ya da yaralanan insanların yüzde 80-90 kadarı, çoğunlukla çocuklar ve anneler olmak üzere sivillerdir.
Dünyada 20 milyon çocuk savaş nedeniyle mülteci durumdadır.
Geçtiğimiz 10 yıl içinde savaşlar yüzünden 2 milyon çocuk katledilmiş, 6 milyon çocuk yaralanmış ya da ciddi biçimde sakat kalmış, 12 milyon çocuk da evinden barkından olmuştur.
Savaş uçaklarına giden paralar çocukları temiz sudan, yeterli sanitasyondan, aşılardan, kitaplardan ve düzgün yollardan yoksun bırakmaktadır.
Bir çok ülkenin dış borç ödemeleri olarak harcadıkları para temel sosyal hizmetler için harcanandan daha fazladır.
3 yaşından küçük çocuklar söz konusu olduğunda travma yalnızca duygusal yaralar açmakla kalmamakta, aynı zamanda beyin kimyasında kalıcı değişiklikler de yaratabilmektedir.
İstikrarlı ve varlıklı toplumlarda ana-babalar küçük çocukların beyinsel gelişimini uyarma amacıyla Mozart mı yoksa Brahms mı dinletilmesi gerektiğini tartışırlarken, çatışma bölgelerindekiler patlamalar ve silah seslerinden sarsılan çocuklarını korumaya çalışmaktadırlar.
1998 yılında, daha önce eşi görülmemiş bir küresel zenginlik ortamında, yarım milyara aşkın bölümü çocuk olmak üzere 1.2 milyar insan günde 1 dolardan az gelirle yoksulluk içinde yaşamaktadır.
Bir sistem düşünün ki, dünyada milyonlarca çocuk en sefil koşullarda açlıktan kırılırken gerçekleştirebildiği en mucizevi iş, bir yolunu bulup dünyanın bütün zenginliklerinin beşte dördünü dünya nüfusunun beşte birinin elinde toplamak olsun.
Her yıl 80 milyar dolarlık bir ek yatırım yapılması (ki bu küresel gelirin yüzde 0.20'sinden az bir kaynaktır) durumunda yeni doğan her bebeğin yaşama sağlıklı bir başlangıç yapabilmesi mümkün olacaktır.
Savaş masraflı bir iştir.
Savaş, yalnızca hazine kaynaklarından değil, insanların ruhundan, en savunmasız durumdaki yurttaşlardan, yani çocuklardan da çalarak bir ulusu yoksullaştırır.
Örgütlü şiddetin yol açtığı fiziksel ve duygusal yaralara ek olarak kıt kaynakları da kurutur.

ÇANAKKALE TABİP ODASI
Savaşa Karşı Çıkmak=İnsanları Sevmek
Değil savaşmak, savaşa komşu olmak bile neler çektirdi ülkemize. İnsanlar öldü, sakat kaldı, acılar çekti, yerlerinden yurtlarından oldu, bir ömür boyu sürecek ruhsal travmaya maruz kaldı.  Hangi neden olursa olsun, insanların bu acılarla karşılaşması dayanılmaz.
Dış politikası''Savaş'' olan ülkelerin siyasi sözlükteki tanım malum. Savaşın silah üreticileri ve silah tüccarlarından başka kimseye yararı olmaz. Yakın tarihte örneklerini gördük. Savaş yaraları yensen de yenilsen de sarılamıyor. Şu anda bile sayısı 20 milyonu bulan çocuk mülteci sayısı bu savaşla artacak ve eğer sağ kalırlarsa bu çocuklar dünyanın geleceğini belirleyecek. Hamurları acıyla ve savaşla yoğrulan bu çocuklar gelecekte birer canlı bomba olarak bir çarşıda, bir gökdelende ''Savaşa karşı çıkmayan'' masumları öldürecek.
Başta yaşama hakkı olmak üzere tüm hakları ortadan kaldıran savaş hali kabul edilemez. Savaş masraflı bir iştir. Masrafını yalnızca hazine kaynaklarından değil, insanların ruhundan, en savunmasız durumdaki yurttaşlardan yani çocuklardan da çalarak bir ulusu yoksullaştırır.
Beden ve ruh sağlığı için savaşa hayır!
Yaşama hakkı için savaşa hayır!
Tüm insanlığın mutluluğu için savaşa hayır!

AYDIN TABİP ODASI
Ülkemizde art arda yaşanan ekonomik krizler 1,5 milyon kişinin işsizliği, yolsuzluk ve artan yolsuzluklar vatandaşlaımızın ruhsal durumlarını olumsuz yönde etkilemektedir.  Sağlık Bakanlığı'nın ülkemizde yaşayan her dört kişiden birinin teşhis ve tedavi edilmemiş ruhsal bozukluğu olduğunu belirtmesi dikkat çekicidir. Ülkemizde her yıl yaklaşık 6 bin kişinin şizofreni hastalığına yakalanması çarpıcıdır.
Savaşın ve etkilerinin yaratacağı  yansımaların  yurttaşlarımızı olumsuz şekilde etkileyeceği bir gerçektir.