Ana Sayfa | Eski Sayılar

KAMU GÖREVLİLERİ SENDİKA YASASI YÜRÜRLÜKTE...
TTB SENDİKA ÜYELİĞİ İÇİN ÇAĞRIDA BULUNDU


TTB 39. Büyük Kongresi, TTB'nin de tüm bu süreç boyunca hekimlerin sendikal haklarını savunmasını TTB'nin asli görevi ve varlık nedeni olarak kabul eder.


TTB Merkez Konseyi tarafından konuyla ilgili tabip odalarına gönderilen genelgeyi sunuyoruz:
Kamu Görevlileri Sendika Yasası 12 Temmuz 2001 tarihinde Resmi Gazete'de yayınlanmış olup, 12 Ağustos 2001 tarihinden başlayarak yürürlüğe girecektir. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yasaya bağlı olarak üç yönetmelik hazırlanarak yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 ay içerisinde çıkartılacaktır.
Bilindiği gibi Türkiye'de 83 binin üzerinde hekim bulunmakta olup, bunların yaklaşık 11 bini sadece özel sektörde çalışmaktadır. Kabaca 70 bin civarında hekimin kamuda çalıştığı kabul edilmektedir. Sözkonusu hekimler de ağırlıklı olarak Sağlık Bakanlığı, SSK ve tıp fakültesi hastanelerinde çalışmaktadırlar.
Sendika ve doğal bütünleyeni olarak grev ve toplu sözleşme hakkının, çalışanların kazanımlar elde etmeleri ve koruyarak geliştirebilmeleri açısından önemi (özellikle de günümüz Türkiye'sinde) tartışmaya yer olmayacak biçimde açıktır. Türk Tabipleri Birliği bu konuya sürecin başından beri duyarlı yaklaşmış olup, Büyük Kongrelerinde aldığı kararlarla tutumunu somutlamıştır:
"*Hekimlere grev hakkı olan sendika kurma hakkı verilmelidir(36. Büyük Kongre Kararları; 03.07.1988).
*37. Büyük Kongre, hekimlerin özlük ve halkımızın sağlık sorunlarının ivedi çözümünde yukarıdaki kararları almakla birlikte asıl kalıcı çözümün tüm sağlık çalışanlarının grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşmasından geçtiğinin bilincindedir. Merkez Konseyi ve tüm odalar sendikalaşma konusuna ciddi ve etkin bir biçimde eğilerek sendikalaşmaya giden yolu açmaya çalışmalıdırlar(37. Büyük Kongre Kararları; 01.07.1989).
*Sağlık işkolunda toplu sözleşmeli, grevli sendikalaşma hakkının yaşama geçirilmesi yolundaki çalışmaların ivme kazandırılarak sürdürülmesi gerekli görünmektedir(38. Büyük Kongre Kararları, 23.06.1990).
*TTB 39. Büyük Kongresi sağlık işkolunda sendikalaşma üzerine Tabip Odalarının ve TTB'nin sendika çalışmalarına olumlu yaklaşımlarını destekler ve sürdürülmesini ister. TTB'nin hekimler için sendikal mücadelede bulunmasının yanında, nihayette bir sendika olmadığından hareketle ve tüm ücretliler gibi ücretli hekimlerin de haklarının toplu sözleşmeli grevli sendikal mücadele ile alınabileceği gerçeğini vurgular ve hekimlerin sağlık işkolundaki sendikalaşma sürecine aktif olarak katılmalarını ve "sendikalı" olmalarını önerir. Güçlü birliktelik açısından tüm sağlık çalışanlarının tek bir sendika çatısı altında örgütlenmelerini ve mücadele etmelerini destekleyen TTB 39. Büyük Kongresi, TTB'nin de tüm bu süreç boyunca hekimlerin sendikal haklarını savunmasını TTB'nin asli görevi ve varlık nedeni olarak kabul eder.
*Bu amaçla, hazırlanmakta olan kamu çalışanlarının sendikalarına yönelik yasa taslağının grevli ve toplu sözleşmeli ve diğer ILO ölçülerine uygun olması gereklidir. Büyük Kongremiz, TTB Merkez Konseyi'nin sendikalaşma yönünde hekim kitlesini sürekli bilgilendirmesi ve çalışmalar yapmasını önerir(40. Büyük Kongre Kararları; 27.06.1992)."
Yukarıda bir kısmına yer verilen Büyük Kongre kararlarından da anlaşılacağı gibi TTB sürecin yakın izleyicisi olmanın ötesinde bizzat içerisinde yeralmış  yönetici konumunda bulunan meslektaşlarımız dahil olmak üzere 1980'lerin sonunda kurulan sağlık işkolundaki ilk sendikanın bizzat kurucu üyeleri olmuşlardır.
Ne yazık ki on yılı aşan bir mücadelenin sonucunda, taleplerin gerisinde bir sendika yasası çıkartılmıştır.
TTB ihtiyaçları karşılayacak bir yasanın hakların kazanılmasında kritik bir role sahip olduğunu düşünmekle birlikte, çıkartılan yasa çerçevesinde hekimlerin sendika üyesi olmalarını da önemsemekte ve böylece gerçek bir yasa (grevli toplu sözleşmeli ve güdümlü olmayan) için çabalarının artırılmasını öncelik olarak görmektedir. 31 Mayıs 2002 tarihine kadar geçecek olan üye olma sürecini takiben, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı işkolundaki yetkili sendikayı belirleyecektir.
Merkez Konseyi, bütün sağlık çalışanlarının ve özel olarak da hekimlerin özgürce hiçbir baskıya maruz kalmaksızın sendika üyesi olabilmelerini ve grevli toplu sözleşmeli bir sendikal hakkın gerçekleşmesi için sürece dahil olacaklarını düşünmektedir. Tabip odalarının bu anlamda üstlerine düşen sorumlulukla davranacakları kuşkusuzdur. Özel olarak süreç boyunca idari ya da benzeri yollarla meslektaşlarımızın baskıyla karşılaşmamaları için duyarlı olunması ve yaşandığı takdirde tutum geliştirmenin yanı sıra Merkez Konseyi'ne de iletilmesi yerinde olacaktır.