Ana Sayfa | Eski Sayılar

ÖZLÜK HAKLARIMIZ, SAĞLIĞIMIZ, ÜLKEMİZ İÇİN

28 HAZİRAN BEYAZ İTİRAZ GÜNÜ

Türk Tabipleri Birliği, Tabip Odaları temsilcilerinin de katıldığı Genel Yönetim Kurulu toplantısında, Türkiye’yi, sağlığı, ülkedeki son gelişmelerin etkisini ve hekimlerin durumunu ele alarak, “Şimdi biz, ülkemizden, sağlığımızdan, ve özlük haklarımızdan vazgeçmeyeceğiz” değerlendirmesinde bulundu.

TTB Başkanı Füsun Sayek, beraberinde GYK üyeleri ve Tabip Odaları temsilcileri ile birlikte TTB genel merkezi önünde düzenlediği basın toplantısında, GYK toplantısında alınan kararları açıkladı. Sayek, TTB’nin 50. Büyük Kongresinin 30 Haziran’da toplanacağını ve bu tarihe kadar GYK toplantısında alınan etkinlikler programının eksiksiz olarak uygulanacağını belirterek şunları kaydetti:

“Bugün, Ülkemizdeki Tabip Odası Temsilcilerinin katılımıyla toplanan Genel Yönetim Kurulu; Türkiye’yi, sağlığı, son gelişmelerin etkisini ve hekimlerin durumunu değerlendirerek TTB adına aşağıdaki görüşlerimizi paylaşmayı ve Türk Tabipleri Birliği 50. Büyük Kongresi’ne kadar (30 Haziran 2001) yürütülecek etkinlik programını açıklamayı kararlaştırmıştır.

1-Türkiye, tarihinin en ağır bunalımlarından birini yaşamaktadır. Bu durum, 1980’den bu yana izlenen politikaların bir sonucudur ve bu süre boyunca yer alan bütün iktidarlar bu bunalımın sorumlusudur. Bugün görevde olan 57. Hükümet de söz konusu politikaların şaşmaz bir uygulayıcısıdır.

2-Yaşanmakta olan bunalım tek başına ekonomik olarak adlandırılamayacak olup, yaşamın bütün alanlarına nüfuz eden (ekonomiden, siyasete) bir genişliktedir.

3-Yakın tarih olarak sınırlamak gerekirse; 1980’den bu yana uygulanan politikalar Türkiye’de emeği ile geçinenleri göz ardı eden, sürekli fakirleştiren bir içerikte olmuştur. Bunun sonucu gelir dağılımı iyice bozulmuş, eşitsizlikler artmıştır. 4-Yaşanmış bunca acı deneyime rağmen Hükümet, Şubat 2001 sonundan bu yana aynı politikalarda ısrar ederek artık “ipleri” bütünüyle ülke dışına devretmiş, TBMM de hangi yasanın ne zaman çıkartılacağı direktifleri ile “para gönderme” kıskacında hızını ve yönünü belirlemektedir.

5-Kamuoyunu bilgilendiren odaklarca işlenen, bütün gerçeği çarpıtıcı sanal kurgular yine de yaşanan gerçeği örtememektedir. Türkiye’nin yaşadığı gerçek; ülkenin “kurtarıcı” vb. yakıştırmalarla tanımlananlara teslim edildiğidir. Söz konusu kurtarıcılar bu ülkeye, dokusuna, insanına, emeğe yabancıdır.

6-İnsanların yaşadığı gerçeğe, mesleği gereği en yakın tanık olan gruplardan başta geleni hekimlerdir. Her gün sağlık ocaklarında, hastanelerde, poliklinik kapılarında, ameliyathane önlerinde karşılaştıkları hasta ve hasta yakınlarının ortak tablosu tartışmasız bir biçimde halkın sağlığının gözden çıkarıldığıdır. Bugün vatandaşın reçetesindeki ilaçları alamadığı, eczanelerin kapandığı, kısacası; dün varolan olumsuzlukların iyice dramatikleştiği ve çaresiz bırakıldığımız bir aşamadayız.

7-Önümüzdeki süreç bu tablonun bütünüyle ağırlaşacağını göstermektedir. Türkiye’de yaşayanlar, hastalarımız bilmelidir ki, her gün hastanelerde, sağlık ocaklarında, polikliniklerde yaşadıkları sıkıntının kaynağı hükümetin izlediği ve alternatifsiz olarak tanıtılan politikadır. Hükümet, düşük ücret politikası ile insanların alım gücünü ortadan kaldırarak, beslenemeyen sağlıksız bir toplumu sağlık kuruluşlarına da başvuramaz hale mahkum etmektedir.

8-Bu tabloda hekimler ve sağlık çalışanları da hem kendileri hem de hastaları adına çaresizlikle karşı karşıya bırakılmışlardır. Geçim sıkıntısı içerisindeki hekimler ve diğer sağlık çalışanları hizmet vermek için tüm çabalarına karşın gündelik hayat derdine düşürülmüşlerdir.

Türk Tabipleri Birliği kısaca yukarıda aktarılan tabloyu kabul etmemekte, “alternatif yok” yalanlarını reddetmekte ve bütün çabasıyla bu süreci hep birlikte değiştirebileceğimiz inancını korumaktadır.

Çağrımız; bütün Türkiye’ye, emeğiyle geçinen insanlara, hastalara, hasta yakınlarına, her gün sağlık ocaklarında, polikliniklerde, hastanelerde parası olmadığı için layık olduğu sağlık hizmetinden yararlanması engellenen herkesedir. Çünkü Türk Tabipleri Birliği bunların hiçbirine ne hekimlerin, ne de bu ülkede yaşayanların layık olmadığını bilmekte ve hep birlikte hakkımızı istememiz gerektiğine inanmaktadır.

Türk Tabipleri Birliği yukarıdaki anlayışla Haziran ayındaki Büyük Kongresi’ne kadar aşağıdaki etkinlikleri gerçekleştirecektir:

1-Sağlık alanında alternatifimiz vardır. Türkiye’nin birikimleri, olanakları bulunmaktadır. Bu anlamda halen yürürlükte olan ama uygulanmayan Sağlık Hizmetlerinin Sosyalleştirilmesi Hakkındaki Kanun önemli bir kazanımımızdır. Bu gerçeği herkese hatırlatmak üzere,  Hükümete sesleniyoruz: Derhal görevinizi yerine getirin. Yürürlükteki yasayı uygulamayarak suç işleme konumundan çıkın. Yasayı uygulayın.

2-Yukarıda kısaca özetlediğimiz hekimlerin ve diğer sağlık çalışanlarının içinde bulundukları özlük hakları tablosu, halkın büyük bir çoğunluğunun alım gücünün düşmesinde yaşandığı gibi, bizler için de geçerlidir ve tahammül edilemezlik sınırlarını geçmiştir. Programın uygulama sorumluluğunu üstlenenler insanı gözardı eden programlarında onlara sağlık hizmeti sunmak durumunda olan sağlık çalışanlarını da görmemişlerdir. Özlük hakları ile ilgili taleplerimiz derhal yerine getirilmelidir.

Yukarıda kısaca ifade edilen halkın sağlık hakkı alanında yaşadığı sıkıntılar kabul edilemez. Bu nedenle birinci basamak sağlık hizmetinin tümüyle ücretsiz olarak verilmesi gerçekleştirilmelidir. Bunu kabul etmeyen bir hükümet insanların canlarına kastediyor demektir.

3-Türk Tabipleri Birliği ikinci maddede belirtilen özlük hakları ve halkın sağlık hakkı bütünlüğü çerçevesinde Haziran ayı boyunca bütün illerde başta hekimler olmak üzere halkla bu konuyu yaygın paylaşan yerel etkinlikler yapacak ve TTB 50. Büyük Kongresi’ne gelmek üzere 28 Haziran Perşembe günü konuya dikkat çekmek üzere temsilcilerini Ankara’ya gönderen bir etkinlik yapacaklardır. Bu etkinlik bütün hekimlerin katılımıyla gerçekleştirilmesi çağrısı içereceğinden sağlık hizmetleri aksayacaktır.

4-Türk Tabipleri Birliği birçok raporda belirtildiği gibi borçların ödenmemesini talep etmektedir. 1980’de 16 milyar dolar olan borcun, bugün 120 milyar dolara çıkartılmasının sorumlusu kişi başına düşen GSMH’nin halen 2.000 dolarlarda seyretmesinin sorumlusu biz olmadığımıza göre ve geçmiş 20 yıl boyunca sürekli fedakarlık yapan ve çalışan, emeği ile geçinen insanlar da bizler olduğumuza göre bu borcu ödeyecek olan asla biz olamayız. Borçların ödenmesi durdurulmalıdır.

5-Türk Tabipleri Birliği şu anda yürütülen programın sahibi her kimse onlara ve Türkiye’deki sorumlusu gözüken Kemal Derviş’e sağlık alanındaki bütün gerçek bilgileri ve insansız bir programın insafsızlığını anlatmaya hazır olduğunu bildirir.

Türk Tabipleri Birliği örgüt olarak ısrarla yürüteceği mütevazi çabalarının Türkiye’yi, emeği ile geçinen insanları ve insanı merkeze alan bütün odakların kendi yapacakları etkinliklerle buluşacağı inancını taşımakta, “alternatifimiz yok” diyerek bizi umutsuzluk ve çaresizliğe itmeye çalışanlara bizlerin birikimleri ve geleceği olduğunu göstereceğini ilan etmektedir.’’

BEYAZ İTİRAZ EYLEMLİLİK TAKVİMİ

Merkez Konseyi sürecin aşağıda sunulan önerilerle birlikte daha etkin gerçekleştirilebileceği düşüncesinde olup, hep birlikte azami özenle sürdürülmesinde yarar görmektedir.

            28 Haziran 2001 günü bütün illerde, bütün hekimlerin beyaz önlükleriyle katılımını hedef-leyen BEYAZ İTİRAZ GÜNÜ gerçekleştirilecektir. Bugünde Tabip Odalarının açıklamalar yaparak talepler için Ankara'ya, Başbakanlığa gidecekleri belirtilecektir.

            Bu anlamda Haziran sonunda yapılacak TTB Büyük Kongresi öncesi, 29 Haziran 2001 Cuma günü tabip odası temsilcileri Başbakanlığa gideceklerdir.

            Tabip Odaları 11-27 Haziran 2001 tarihleri arasını programlayarak bu zaman dilimi içerisinde mümkün olduğunca çok birime ve hekime ulaşarak süreci paylaşmalıdır. "Ülkemizden, Sağlığımızdan, Özlük Haklarımızdan Vazgeçmeyeceğiz" başlıklı etkinlik süreci vurgulanmalıdır. (Aktarımda, Haziran 2000 sonunda yapılan TTB Büyük Kongresi'nde özlük haklarının temel bir nokta olarak belirlendiği, bu anlamda Türk Tabipleri Birliği bütünlüğü olarak yaklaşık 10 aydır kamuoyuna ve muhataplara yönelik etkin bir faaliyet yürütüldüğü, Türkiye ve sağlık ortamının içinde bulunduğu durum dile getirilmeli, 30 Haziran 2001 tarihinde TTB'nin 50. Büyük Kongresi'nden önce Türkiye ölçeğinde 28 Haziran'da Beyaz İtiraz Günü olarak yaşanacağı, 29 Haziran'da da Başbakanlığa gidileceği, bu çerçevede bütün hekimlerin 28 Haziran'da etkin katılımının önemi işlenmelidir. Hekimlerin hep birlikte tutum aldıkları takdirde taleplerinin gerçekleşmemesinin mümkün olmadığı mutlaka vurgulanmalıdır.)

            Merkez Konseyi 20 Haziran 2001 tarihinde, 28 Haziran 2001'e işaret eden ve bütün hekimlere birlikte olma çağrısını içeren bir gazete ilanı verecektir.

            Odalarımız; "ülkemizden / sağlığımızdan / özlük haklarımızdan / vazgeçmeyeceğiz" kelimelerini ayrı ayrı içeren yürüyüş önlükleri yaptırarak 28 Haziran'da giymeli ve 29 Haziran'da Ankara'daki Başbakanlığa gidişe de bu önlüklerle gelmelidirler.

            Merkez Konseyi 28 Haziran 2001 tarihindeki BEYAZ İTİRAZ'a ve 29 Haziran'daki etkinliğe işaret eden bir afişi 15 Haziran 2001'e dek odalara gönderecektir.

            Ayrıca Merkez Konseyi tarafından hazırlanarak iletilecek bir kart (arkası her bir meslektaşımızca doldurulmak üzere) Başbakan'dan hekim milletvekillerine, medya mensuplarına, vd. gönderilmek üzere dağıtılacaktır.

            16 ve 23 Haziran 2001 Cumartesi günlerinde halkın sağlık hakkı temasını işleyen ve tercihen illerimize özgü bilgilerin/sorunların aktarıldığı ve paylaşıldığı masalar kurularak yerel etkinlikler düzenlenmelidir.

            Tabip Odaları bütün süreç boyunca milletvekilleri, basın, vd. başta olmak üzere konu ve süreçle ilgili yazıları göndermelidir. Odalarımızın süreci zenginleştirerek 28 Haziran'da katılımlı bir etkinlik gerçekleştirerek, 29 Haziran'da Başbakanlığa giderek, 50. Büyük Kongre'de (30 Haziran-1 Temmuz 2001) geçmiş bir yılı değerlendirip, ülkemiz sağlığımız ve özlük haklarımız için sorumluluklarımızı yerine getireceğimiz düşüncesiyle önümüzdeki süreç birlikte kurgulanacaktır.

Ana Sayfa | Eski Sayılar