Ana Sayfa | Eski Sayılar

İstismar Edici Reklam ve
Yayınlara Yasal İşlem
Uygulanacak...

Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü, Türkiye genelinde dağıtımı yapılan gazete ve dergilere gönderdiği yazıyla kamu sağlığını yakından ilgilendiren ve hastaları istismar edici unsurlar içeren reklam ve yayınlardan kaçınılmasını istedi.

Yazıda , bu uyarının dikkate alınmaması halinde, ilgili gazete ve dergiler hakkında yasal işlem uygulanacağı belirtildi.

Tıp Dünyası, Tüketici ve Rekabetin Korunması Genel Müdürü Özcan  Pektaş imzasıyla tüm medya kuruluşlarına gönderilen bu önemli yasa maddelerini ve ilgili yazıyı  tüm hekimlerin dikkatine sunuyor:

"Bilindiği üzere, 08 Eylül 1995 tarihinde yürürlüğe giren 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un amacı; tüketicilerin, ekonominin gereklerine ve kamu yararına uygun olarak sağlık ve güvenliği ile ekonomik çıkarlarını koruyucu, aydınlatıcı, eğitici, zararlarını tazmin edici, çevresel tehlikelerden korunmasını sağlayıcı önlemleri almak olarak belirlenmiştir.

Anılan Kanun'un 16 ncı maddesinde yer alan,

"Ticari reklam ve ilanların yasalara ve genel ahlaka uygun dürüst ve doğru olmaları esastır.

Tüketiciyi aldatıcı, yanıltıcı veya onun tecrübe ve bilgi noksanlıklarını istismar edici, tüketicinin can ve mal güvenliğini tehlikeye düşürücü, şiddet hareketlerini ve suç işlemeyi özendirici, kamu sağlığını bozucu, hastaları, yaşlıları, çocukları ve özürlüleri istismar edici reklam ve ilanlar yapılamaz."

Hükmü ile ticari reklam ve ilanların nasıl olması gerektiğine yönelik temel esaslar belirlenmiştir.

Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 17 nci maddesi uyarınca oluşturulan Reklam Kurulu'nun; anılan Kanun'un 16 ncı maddesinde belirtilen temel esaslara uygun olarak belirlediği ticari ilan ve reklamlarda uyulması gereken ilkeler ile bu ilkeler çerçevesinde yapacağı inceleme esasları, 21.12.1995 tarih ve 22500 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Ticari Reklam ve İlanlara İlişkin İlkeler ve Uygulama Esaslarına Dair Tebliğ ile düzenlenmiştir.

Söz konusu TRKGM-95/142-143 sayılı Tebliğ'in "Yükümlülük" başlıklı 17 nci maddesinde; "Reklamverenler, reklamcılar ve mecra kuruluşları veya aracıları Kanun'un 16 ncı maddesi ile bu Tebliğ'de belirtilen ilkelere uymakla yükümlüdür. Reklamcılar ya da reklam ajansları, ilkelere uygun reklam hazırlayarak reklamverenin yükümlülüklerini yerine getirmesini sağlayacak biçimde çalışmak ve bu konuda onu uyarmak zorundadır..." denilmektedir.

Ayrıca, anılan Tebliğ'in, "Temel İlkeler" başlıklı 4 üncü maddesinin (d) bendi:"Biçimi ve yayınlandığı mecra ne olursa olsun, bir reklamın reklam olduğu açıkca anlaşılmalıdır. Bir reklam haber-yorum unsurları içeren bir mecrada yayınlandığında, "reklam" olduğu kolaylıkla algılanacak biçimde belirtilir. Örtülü reklam yapılamaz". Hükmünü amirdir. Buna göre, haber niteliği taşıyan yazı ve yayınlar içerisinde çeşitli kuruluşların tanıtımlarının yapılması da yasaklanmıştır.

4077 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesini müteakkip Reklam Kurulu, ticari reklam ve ilanlara ilişkin bugüne kadar 1200 inceleme başlatmış ve Bakanlığımıza yaptığı öneriler doğrultusunda toplam 3.8 trilyon TL idari para cezası uygulanmıştır. Ancak, Kurul'un aldığı bu kararlara rağmen bazı yazılı mecra kuruluşlarının, anılan Kanun  ve diğer yasal mevzuat içerisinde yer alan ticari reklam ve ilanlara ait düzenlemelere aykırı hareket etmeye devam ettikleri görülmektedir. Bakanlığımızca yapılan ve ilgi (a) ve (b) de yer alan uyarılara rağmen bu tür eylemleri (mükerrer) yapanlar hakkında daha ağır cezai müeyyidelerin uygulanacağı muhakkaktır.

Özellikle bazı gazetelerin yerel baskılarında ve hedef kitlesi kadın tüketiciler olan dergilerde yer alan reklamlarda ya da haber görünümü altındaki yazı ve yorumlarda; değişik sağlık kuruluşlarına (tıp merkezi, estetik klinikleri ya da merkezleri, hastane vb.) ait özellikler, hastalık teşhis ve tedavisinde kullanılan yöntemler ve bu yöntemlerde kullanılan cihazlar ile cihazların özellikleri konusunda amacı aşan bir şekilde yorum ve değerlendirmelere yer verilerek, söz konusu sağlık kuruluşlarının örtülü reklamlarının yapıldığı ve dolayısıyla yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerine aykırı hareket edildiği tespit edilmiştir.

Bu aykırılıklar içerisinde öne çıkan birkaç örneğe yer vermek gerekirse;

a)Tıp literatüründe "Obesity" olarak adlandırılan şişmanlığın, yalnızca hekim kontrolünde tedavi edilebilir bir hastalık olmasına rağmen, güzellik salonlarına ait reklamlarda, en çok işlenen ve istismar edilen konu olması dikkat çekicidir.

b)Tıp literatürüne göre "Sellülit" olarak adlandırılan hastalık ise, bağ dokusunun, özellikle derialtı hücre dokusunun iltihabıdır. Bu hastalık lenf sıvısı ve toplardamar kan akışındaki yavaşlama ile toksin birikimi sonucu oluşan cilt altı bağ dokusu hastalığı olarak tanımlanabilmektedir.

1219 sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanun'un 1. maddesi "Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icra ve her hangi surette olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Darülfünunu Tıp Fakültesinden diploma sahibi olmak... şarttır" hükmüyle tedavi hakkı yalnızca hekimlere tanındığından, bu tedavinin doktor olmayan güzellik uzmanlarına bırakılması yasal olarak mümkün değildir.

Yukarıda yer verilen örneklerden de anlaşılacağı üzere, hekimler tarafından tedavi edilmesi gereken ve hastalık olarak adlandırılan obesity, sellülit, dolaşım bozuklukları, kırışıklık, akne (sivilce) gibi çeşitli dermatolojik cilt sorunlarının tedavisinin, güzellik ve estetik amaçlı olarak açılan ve esas olarak cilt bakımı, kalıcı makyaj ve benzeri hizmetlerin verildiği gerçek ve tüzel kişilere ait yerler olarak tanımlanan güzellik salonlarının faaliyetine bırakılmasının, kamu sağlığı açısından telafisi güç veya imkansız sonuçların ortaya çıkmasına neden olacağı bilimsel bir gerçektir. Nitekim, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 17 nci maddesi hükmüyle kurulan Reklam Kurulu'nun bu yöndeki kararları istikrar bulunmuştur.

Buna mukabil, 1219 sayılı Kanun'un 24 üncü maddesinde ise; "İcrayı sanat eden tabipler hasta kabul ettikleri mahal ile muayene saatlerini ve ihtisaslarını bildiren ilanlar tertibine mezun olup diğer suretlerle ilan, reklam ve saire yapmaları memnudur." Hükmü bulunmaktadır. Bu hükümle, insan sağlığının üzerinde rekabet edilebilir bir ticari meta haline dönüştürülmesinin engellenmesi ve bu yolla kamu sağlığının korunması amaçlanmıştır. Tabiplerce yapılması zorunlu olan tedavi, müdahale ve terapilerin reklamının da yapılmaması, 1219 sayılı Kanunla getirilen yasaklamaya uygun olacaktır.

Firmanız aracılığı ile ticari reklam ve ilan vermek isteyen kuruluşlardan yukarıda açıklanan hususları dikkate almak suretiyle ticari reklam ve ilan alınması, reklam mevzuatına riayet edilmesi ve özellikle sağlık sektöründe verilecek reklam ve ilanlarda, tüketicinin sağlığının ve ekonomik çıkarlarının korunması amacıyla hassasiyetle durulması hususlarında firmanıza büyük görev düşmektedir.

Sonuç olarak, kamu sağlığını yakından ilgilendiren ve özellikle hastaları istismar edici unsurlar içeren bu tür reklamlar ve yayınlardan (örtülü reklamlardan) kaçınılması, aksi halde, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 25 inci maddesi uyarınca yasal işlem yapılacağının bilinmesi hususlarında bilgi ve gereğini önemle rica ederim."