Ana Sayfa | Eski Sayılar

İZMİR'DE HEKİMLER
GÖRMEYENLERE VE DUYMAYANLARA KARŞI
TOPLUM SAĞLIĞI VE İYİ HEKİMLİK İÇİN YÜRÜDÜ !


Hekimler, hırsızlıkların, yolsuzlukların, batık bankaların, haksızlıkların ülkemizi sarstığı bir ortamda unutulan şeyler için, TOPLUM SAĞLIĞI İÇİN, İYİ HEKİMLİK İÇİN YÜRÜYORUZ!

diyerek Ege Tabip Odalarının katılımıyla Bölgesel Miting ve Beyaz Yürüyüş'ü İzmir'de gerçekleştirdi.

Karşıyaka İnsan Hakları Parkında 1500 civarında katılımla gerçekleşen mitinge Aydın, Balıkesir, Çanakkale, Denizli, Manisa, Muğla, Uşak Tabip Odaları katıldı. Mitinge ayrıca başta Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası ve Birleşik Sağlık İş Sendikası'nın yanı sıra çok sayıda işçi sendikası ve parti temsilcisi de katıldı.

Hekimlerin eşleri ve çocuklarıyla katıldığı mitingde "Hastaneler halkındır satılamaz", "Sağlık ve özgürlükten tasarruf olmaz", "Bu bordro değişecek", "Politikacı sağlıktan elini çek", "IMF'ye hayır", "Oyalanmak değil hakkımızı istiyoruz" ana temalarıyla pankart ve dövizler taşındı. Mitingde en ilgi çekenler üzerlerinde tek tek harflerle "Bu bordro değişecek" yazılı önlükleri giyen hekimler ve haksızlık sağanağına karşı siyah şemsiyelerini açan 40 civarında hekim oldu.

Yüzlerce trilyonun birilerinin ceplerine girdiği, yolsuzluklardan sorumlu olanların korunduğu, milyarlarca doların ülkemizden çıkarıldığı ve IMF kanalıyla büyük çökertme operasyonlarının yürütüldüğü; emeğiyle geçinenlerin unutulduğu, hatta yok sayıldığı bir ortamda EMEĞİMİZİN KARŞILIĞI İÇİN, HAKLARIMIZ İÇİN  yürüdük. Yoksulluk çemberi içinde gitgide sağlığını kaybeden TOPLUMUMUZUN SAĞLIĞI İÇİN yürüdük!

1 Kasım'da 35.000 hekimin katıldığı oylama, TBMM'de partileri ziyaret, yarım gün iş bırakma, toplu nöbet tutma eylemlerinin sonucunda duymayan ve görmeyenler bizlere %10 zammı layık gördüler. Kamuoyu, hekimlerinin %100 zam aldığı söylentileriyle yönlendirildi. Döner sermaye aldatmacası ile hekimlerin ekonomik ve özlük hakkı talepleri bastırılmaya çalışıldı.

Ancak onlar görmese ve duymasa da haklı taleplerimizi göstermeye ve duyurmaya kararlıyız.

Dinazorların nesli tükendi çünkü onlar örgütsüzdü. İyi hekimliğin nesli tükenmeyecek çünkü bizler TTB'nin örgütlü çatısı altında çoğalarak yarınlara kalacağız.

Şimdi gündemde devlet memurları için kanun hükmünde kararname yetkisi konusu var. Hükümet bu yetkiyi 22 Mart'a kadar kullanma durumundadır. Bu yetki nasıl kullanılacaktır? Emeğiyle geçinen hekimler ve sağlık çalışanlarının lehine mi yoksa aleyhine mi? Soru budur!

Türk Tabipleri Birliği ve İzmir Tabip Odası olarak bu sürece müdahale etme kararında olduğumuzu göstermek için, eylemlerimizi siyah kurdele takma ve kırmızı alarm işareti olan kırmızı kalemle reçete yazma ile sürdürdük. 25 Şubat 2001'de İzmir Karşıyaka da yürüdük. 300-400 milyon maaşla yoksulluk sınırı altına itilen hekimlerin sesini duyurmak için, devlete, sosyal devlet olduğunu ve sağlık konusundaki sorumluluklarını hatırlatmak için!

Belki birileri duyar ve görür diye yürüdük! Şimdiden hatırlatıyoruz: duymayan ve görmeyenleri hekimler de görmeyeceklerdir!

Ankara ve izmir'de gerçekleştirilen bu eylemlere çeşitli tabip odaları da yaptıları ortak açıklama ve .basın toplantılarıyla destek verdiler. Samsun Sinop Tabip Odası Başkanı  Ferhan Hamarat da düzenlediği  basın toplantısı ile kendilerinin de aktif biçimde katıldığı bu eylemlilik sürecine katkısını ortaya koydu.

Yaptıkları yürüyüş ile birlikten doğan güçlerini bir kez daha gösterdiklerini belirten Hamarat, özlük haklarının iyileştirilmesine yönelik başlatılan mücadelenin Ekim ayından bu güne bir çığ gibi büyüyerek geldiğini ve  hekimleri alanlara toplamaya mecbur kıldığını belirterek şunları kaydetti:

''Katettiğimiz kilometre taşlarını hatırlayacak olursak, 01 Kasım 2000 tarihinde, TTB'nin hazırladığı Yasa Tasarısı Öneri'mizi 35.000 hekimin oyları ile kabul ettik ve hükümet yetkililerine sunduk. Bu 35.000 kişiden birisi de Sayın Sağlık Bakanı Osman DURMUŞ'tur.

Sayın Bakan muhtelif beyanlarında, bizleri desteklediğini, özlük haklarımızın düzeltilmesinin gerekliliğini vurgulamıştır. Ancak, bu güne gelindiğinde ortada kocaman bir DÖNER SERMAYE ALDATMACA'sından başka bir şey yoktur. Bugün 23 Şubat 2001 ve "BU BORDRO DEĞİŞMEMİŞTİR" Biz hekimler kararlıyız.

BU BORDRO DEĞİŞECEK. Eğer değişmezse DEĞİŞTİRMEYENİ BİZ DEĞİŞTİRECEĞİZ.

Bizler iyi sağlık ortamlarında İYİ HEKİMLİK YAPMAK istiyoruz. Koruyucu hekimliğin etkinleştirilmesini, Sağlık Ocaklarının güçlendirilmesini istiyoruz.

"BİZ İYİ HEKİMLİK İÇİN HAKKIMIZI İSTİYORUZ."

Burada bir çift söz de hükümet yetkililerine iletmek istiyoruz. Lütfen bizi oyalamasınlar. Bizi kandırmaya çalışmasınlar. Bizim taleplerimiz içi boşaltılan bankalara ayrılan kaynağın içinde bir su zerresidir. Devletin zirvesinde kavga çıktı diye, %40'a varan bir develüasyon bizim kaderimiz olmamalı. Zira biz hekimler bu duyarsızlığın sorumlusu değil aksine mağduru olmaya mahkum ediliyoruz. Bugüne kadar çalışan hekimler olarak ekonomik istikrar adına üzerimize düşen fedakarlığı fazlası ile yaptık. Bugünden sonra kararlılığımızı bir kez daha yineliyoruz.

BU BORDRO DEĞİŞECEK, değişmezse herşeyden önce oy veren vatandaş olma bilincimizle; "DEĞİŞTİRMEYENİ BİZ DEĞİŞTİRECEĞİZ."