Ana Sayfa | Eski Sayılar

Danıştay'ın Tababet Uzmanlık Yönetmeliği değişikliğine ilişkin kararı

Danıştay'ın Tababet Uzmanlık Yönetmeliği değişikliğine ilişkin kararı
ANKARA- Türk Tabipleri Birliği ve Ankara Tabip Odası,  Sağlık Bakanlığı tarafından 12.08.2000 gün ve 24138 sayılı Resmi Gazete de yayınlanan Tababet Uzmanlık Yönetmelik değişikliklerinin iptali istemi ile Danıştay 5. Dairesinin 2000/4810 E. Sayılı dosyasında görülen iptal davasını açtı. Bu dosya 30.11.2000. tarihinde 5. Daire tarafından görüşüldü. Görüşme sonucunda, özetle iptali istenilen yönetmelik değişiklikleri yapılmadan önce Tababet Uzmanlık Kurulunun toplanıp bu konuda bir karar verip vermediğinin Sağlık Bakanlığından sorulmasına ve bu ara karar cevabı gelinceye ve yeni bir karar verilinceye kadar yürütmenin durdurulmasına karar verildi. Bakanlığın ara karar cevabının ardından 21.12.2000 tarihinde Danıştay 5. Dairesi dosyayı gelen cevap üzerine yeniden görüştü ve  yürütmenin durdurulmasının devamına karar verdi.
Danıştay kararı özetle şöyle:
Yukarıda metni yazılı yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere, tıpta uzmanlık eğitiminde tek otorite Sağlık Bakanlığı olmayıp; tıpta uzmanlık eğitimi, yetkili devlet hastaneleri dışında tıp fakültelerinde ve Sağlık Bakanlığı'nca yetkili kılınmış sağlık kurumlarında da verilmektedir. Ayrıca doktorluk mesleğine ilişkin bütün sorunları görüşüp çözüm önerileri üretmekle görevli kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşu olan ve 1219 sayılı yasayla oluşumu düzenlenen tabip odaları da, tıp uzmanlığı eğitimiyle doğrudan ilgilidir. Dolayısıyla tıp uzmanlık eğitiminin standardının ve bu eğitimi verecek sağlık kurumları ile asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak uzmanların niteliklerinin Sağlık Bakanlığı'nın koordinatörlüğünde, tıp fakülteleri, tabip odaları ve uzmanlık eğitimi verilen kuruluşların ortak katkılarıyla belirlenmesi, gerekli düzenlemenin ortaklaşa yapılması yürütülen hizmetin gereğidir.Nitekim 1219 sayılı yasa, Sağlık Bakanlığı'na tıpta uzmanlık eğitimi konusunda tek başına düzenleme yapma yetkisi tanımamış; anılan Yasanın 9. maddesinde, tıp uzmanlığı konusunun, dolayısıyla uzmanlık eğitiminin tüzükle düzenlenmesi öngörülmüştür. Sözü edilen yasa kuralına dayanılarak çıkarılan Tababet Uzmanlık Tüzüğü'nün 13. maddesinde; tıpta uzmanlık eğitiminde kaliteyi yüksek ve devamlı kılacak usül ve esasları belirlemek, belirli bir standarda göre sürekli olarak bilimsel ve teknik yönden inceleme ve değerlendirme yapmak, gözetim ve yönlendirme görevlerini yerine getirme maksadıyla, Sağlık Bakanlığı, tıp fakülteleri, GATA, SSK ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi temsilcilerinden oluşan 11 üyeden müteşekkil Tababet Uzmanlık Kurulu kurulması öngörülmüş; 15. maddesi ile de asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak sağlık kurum ve birimlerinin niteliklerini; asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak uzmanların niteliklerini; asistanlık eğitimi plan ve programlarının esaslarını; asistanlığa giriş sınav sorularının hazırlanması ve sonuçlarının değerlendirilmesi esaslarını; uzmanlık sınav jürilerinin oluşum esaslarını; uzmanlık sınav şeklinin esaslarını saptamak bu Kurul'un görevleri olarak sayılmıştır.
Bakılan davada, dava konusu Yönetmelik değişikliği ile tıpta uzmanlık eğitimi alanında getirilen düzenlemelerin Tababet Uzmanlık Kurulu'nun yukarıda sayılan görev konularına ilişkin bulunduğu; idarece sözkonusu yönetmelik değişikliği sırasında Tababet Uzmanlık Kurulu'nun Yönetmelikle düzenlenen hususlarda görüş ve kararının alınmadığı dosyada bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinden anlaşılmakta olup, bu durumda 1219 sayılı Yasa doğrultusunda tüzükle oluşturulan Tababet Uzmanlık Kurulu'nun tıp uzmanlığı eğitiminde yetkili kılınacak sağlık kurum ve birimlerini ve niteliklerini, asistan yetiştirmeye yetkili kılınacak uzmanların niteliklerini, sınav jürilerinin oluşum esaslarını saptayan bir kararı olmaksızın, Sağlık Bakanlığı'nca yapılan dava konusu düzenleme, 1219 sayılı Yasa ile tıpta uzmanlık konusunda getirilmiş bulunan yasal düzenlemeye aykırı bulunmaktadır.
Davalı Bakanlık, Tababet Uzmanlık Kurulu'nun yasayla oluşturulmadığını, yasal dayanağı olmaması nedeniyle sözkonusu kurulun çalıştırılmadığını öne sürmektedir. Oysa yukarıda da ifade edildiği gibi, tıp uzmanlığı eğitimi konusunun, bu eğitimi vermeye yetkili, tıp mesleğiyle doğrudan ilgili kuruluşlarla birlikte Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenmesi, 1219 sayılı Yasa'nın tıp mesleğinin icrasıyla ilgili olarak öngördüğü  denetim ve kontrol sisteminin doğal sonucudur. 1219 sayılı Yasa'da yer alan düzenleme çerçevesinde ve bu Yasa uyarınca çıkarılan Tababet Uzmanlık Tüzüğü de, tıpta uzmanlık eğitim konusunda Sağlık Bakanlığı'nın konuyla doğrudan ilgili kuruluşlarla birlikte hareket edip, düzenleme yapma yöntemini Tababet Uzmanlık Kurulu oluşturmak suretiyle belirlemiştir. Dolayısıyla davalı Bakanlığın Tababet Uzmanlık Kurulu'nun yasal dayanağı olmadığı yolundaki iddiasına itibar edilmemiştir.
Kaldı ki davalı Bakanlık, düzenleme yetkisini kullanarak sağlık alanında kurullar oluşturma yoluna gitmektedir. Örneğin davalı Bakanlık çıkardığı "İlaç Araştırmaları Hakkındaki Yönetmelik" ile herhangi bir yasal dayanak olmaksızın Etik Kurul adıyla bir kurul oluşturmuş, açılan dava sonucunda Danıştay Onuncu Dairesi, Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulu'nca da onanan 26.11.1996 günlü, E:1994/117, K:1996/7924 sayılı kararıyla idarenin görevi gereği düzenleme yetkisi kullanılmak suretiyle böyle bir kurul oluşturabileceğini kabul etmiştir.
Belirtilen durum karşısında dava konusu Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak davalı idarece 24.9.2000 tarihinde yapılacağı ilan edilen ve bu davada iptali istenen yabancı dil sınavının da hukuki dayanaktan yoksun kalacağı açıktır.
Öte yandan, davacı vekili 18.12.2000 tarihinde kayda geçen dilekçe ile, davalı idarenin, eğitim hastanelerinde boş bulunan kadrolara şef ve şef yardımcısı atamak için, iptali istenilen yönetmelik değişikliğine bağlı olarak 15.1.2001 tarihinde yapacağını ilan ettiği "Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek İle Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği" sınavının da yürütülmesinin durdurulmasını istemektedir. Ancak davanın genişletilmesi niteliği taşıyan bu istemin bu davada incelenmesi mümkün bulunmamaktadır. Ne var ki dava konusu Yönetmelikte şef ve şef yardımcılığı sınavları üç kademeli öngörülmüştür. Bu kademelerden ilkini oluşturan yabancı dil sınavının yukarıda belirtildiği gibi hukuka aykırılığının saptanması karşısında, sonraki evrelere ilişkin sınavların da yapılmasına hukuken olanak bulunmamaktadır. Bu bağlantı nedeniyle son iki sınavın yapılması halinde de hukuki sonuç doğurmayacakları tabiidir.
Açıklanan hukuksal duruma göre 12.8.2000 günlü, 24138 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'nin Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 2, 3, 4, 5, 7, 8, 9, 10, 11 ve 15. maddelerinin ve 8. maddeye dayalı olarak 24.9.2000 günü yapılacağı ilan edilen yabancı dil sınavının yürütülmesinin durdurulmasına, davacıların davanın açılmasından sonra verdikleri 18.12.2000 günlü dilekçesine konu ettikleri ve 15.1.2001 tarihinde yapılacağı ilan edilen "Mesleki Bilgi, Beceri ve Yetenek ile Eğitim ve Öğretim Yapabilme Yeteneği" sınavının yürütülmesinin durdurulması isteminin ise yukarıda açıklanan gerekçelerle reddine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 27/4. maddesi uyarınca tebliğin memur eliyle yapılmasına, 21.12.2000 tarihinde oybirliği ile karar verildi".