|
Armut, armut pişsene! Dr. Ersan Taşçı
Son günlerde iyice tembel oldum. Her akşam saat 21:00 gibi oğlum Ersan'ı uyutuyoruz. O arada ben de mayışıp er-kenden yatağa düşüyorum. Bu kadar uykudan sonra sabah "ha" deyince kalksam ya, nerde! Yine çalar saatle boğuşu-yor ve işe geç kalmaktan küçük oğlumun erken uyanması sayesinde kurtuluyorum. Eskiden koşarak gittiğim yerlere şimdi arabayla gitmeye üşeniyorum. Çok tembel oldum bugünlerde çook!
Mesela, son 1 Kasım oylamasında, elimde sandıkla (sandık da ağır olsa bari, karton kutu) "hekim arkadaşlarımın maaşlarına zam gelsin, arada biz de sebeplenelim" diye taş çatlasın 15 kapı dolaştım (üstelik yürü-yerek de değil ha, arabayla), sanki bütün Türkiye'nin oyları benim sırtımdan geçmiş gibi yoruldum. Elbette, oyların manevi ağırlığını küçümsemiyorum. Boru değil, ilk kez tüm Türkiye'de hekimler bir ortak amaç çevresinde, her tür etnik ve siyasi kimliklerinden soyunup NÜ DOKTOR şeklinde oylarıyla biraraya geldiler. Bu büyük bir etkinlik. Bu etkinliğin BTO'ya, BTO'nun da bize yüklediği, "Bursa'da 2000 hekimin etkin katılımını sağlama sorumluluğu" bende, daha fazla noktada, daha fazla hekimin onayını alma stresi yarattı. Belki de bu stres yordu beni, bilemiyorum. Bir de bu yorgunlukla, oyların telefonla da kullanılacağını öğrenince nasıl kızdım bilemezsiniz. "Be adam!" (Kendime diyorum) "Madem oylar telefonla da kullanılıyordu, herkes bir telefon edip kullanaydı oyunu, ne koşturdun bizi o kadar!" (Bak bak tembele bak!-bu sefer öbür kendime diyorum- Hem arabayla geziyor, hem de koşturdun diye sitem ediyorsun. Üstelik bilmiyor musun ki, biz bazı hekimler bazı şeylerin pişmişinden hoşlanırız. Ayrıca sadece bu oyun sandığa atılması ya da senin yaptığın gibi sandığın tutulması mali hakları artırsaydı, her seçimde sandıklara attığımız oylarla zengin olurduk. Bu arada bu parantezin içinde kaldım çıkamadım, kendi kendime konuşup duruyorum. "Deli" diyecekler. Kapa parantezi bakayım) Aferin.
Evet sevgili turşusever, paranoyak dostlarım. Oyları sandığa attık gitti ama şimdi yapılması gereken daha zor bir görev bizleri bekliyor. Oylarımızın ardında durmak. Armut hala fırında ve bizlerin onu oradan alıp ağzımıza atmamızı bekliyor. Bu konuda, bu karda kışta, kimseden sizin yerinize de bir şeyler yapmasını beklemeyip, oyunuzu destekleyin, odanızı destekleyin. SONUÇ ALINCAYA kadar ETKİN hareketliliğe devam. Bak şimde, hareket dedim, feci bir uyku bastırdı. Dedim ya, çok tembel olduum buu günlerrr.......
|
|