|
TTB Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu'nu, düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna sunda. TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, tıp eğitimindeki sorunların artarak devam ettiğine dikkat çekerek, konuya politik yaklaşımlarla bakılmasını eleştirdi.
ANKARA - Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Füsun Sayek, tıp eğitiminde yaşanılan sorunlara dikkat çekerek, sorunların olaya halk sağlığı açısından değil, seçim yatırımı olarak bakan politikacılardan kaynaklandığını vurguladı. Sayek, politik yaklaşımlarla ve bilimsel olmayan çeşitli gerekçelerle tıp fakültelerinin açıldığını belirterek, kar amacı güden, eşitsizlikleri arttıran, adil olmayan biçimde düşük puanlarla öğrenci alan ve insan gücü kaynağını azaltan özel tıp fakültelerinin açılmasına da onay verildiğine işaret etti.
TTB Mezuniyet Öncesi Tıp Eğitimi Raporu'nu düzenlediği basın toplantısıyla kamuoyuna sundu. Basın toplantısında konuşan Dr. Sayek, sağlık politikalarındaki olumsuzlukların, ülkenin gereksinimi olan "hekim modeli"nin belirlenmesini güçleştirdiğini kaydederek, tıp eğitiminin genel pratisyen yetiştirmeye dayalı olmamasının önemli bir sorun olduğunu söyledi. Mezun olan hekimlerin çalışma alanları ile ilgili olarak, Sağlık Bakanlığı, TTB, ve üniversiteler ile ortak politikaların belirlenemediğini belirten Sayek, tıp eğitiminin önündeki en büyük engellerden birinin de "kaynak" sorunundan kaynaklandığını dile getirdi.
Öğrenci başına yapılan harcamaların azaldığını bildiren Sayek, tıp fakültelerinin temel ekonomik kaynak olarak "döner sermaye"yi kullanmak zorunda kalmasının, tıp eğitimini olumsuz etkilediğine dikkat çekti. Tıp eğitiminin niteliğini belirleyen diğer bir faktöründe "öğenci sayısı" olduğunu belirten Sayek, öğrenci sayısındaki fazlalığın, çağdaş eğitim yöntemlerinin kullanımını olanıksız kıldığını vurguladı.
Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) uzmanlarının nüfus başına düşen hekim projeksiyonları ile tıp fakültelerine alınacak öğrenci sayılarının arttırılmasını önerdiğini ancak, sağlık hizmetlerinin kullanımı, hizmet gereksinimi, hekim istihdamı ve hekim dağılımı gibi kriterlere dikkat edilmediğini bildiren Sayek, bu konuda TTB'nin görüşlerinin dikkate alınmamasını eleştirdi. Tıp fakültelerinin temel altyapıları tamamlanmadan açılmasının engellenmesi gerektiği üzerinde duran Sayek, bu konuda YÖK'e önemli sorumluluklar düştüğünü dile getirdi. Hekimlerin çalışacakları yerlerdeki eğitiminin de önemli olduğunu ve bu nedenle sağlık ocakları ve halk sağlığı anabilim dallarının önemli olduğunu söyleyen Sayek, Sağlık Bakanlığı'nın eğitim sağlık ocaklarını desteklemesi gerektiğini kaydetti. "Tam zamanlı" çalışmanın tıp eğitimi açısından önemli olduğunu ifade eden Sayek, hükümetlerin, öğretim elemanlarının özlük haklarını iyileştirmesi ve tam zamanlı çalışmayı özendirmesi gerektiğini dile getirdi.
Adli Tıp Anabilim Dalı'nın 22 fakültede olmadığını ve bu konu ile ilgili derslerin verilmediğini bildiren Sayek, öğrencilerin bir çoğunun otopsi görme şansı olmadığını bu nedenle de bu alanda çalışan hekimlerin sıkıntılarla karşılaştığını söyledi. Sayek Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'ndeki değişikliği de eleştirerek, eğitim hastanelerinde şef ve şef yardımcılarının belirlenmesinde kendi yetkisini arttıran Sağlık Bakanlığı'na da dava açtıklarını bildirdi. Değişiklikle ÖSYM'nin devre dışı bırakıldığını belirten Sayek, YÖK'ün de bu duruma itiraz ettiğini dile getirdi. (TD)
|
|