|
Oyalanmayalım
OYLAYALIM!
Oylama sembolik değil. Hekimler,
TTB'nin hazırladığı "Hekimlerin Mali Haklarının İyileştirilmesine Yönelik
Öncelikli Yasa Tasarısı Önerileri"ni oylamak için 1 Kasım'da sandık başına
gidiyor. Bu, sembolik bir oylama olmayacak. Oylamanın sonucu, hekimlerin
kendi taleplerinin arkasında olduklarının ve gereğini yapacaklarına ilişkin
kararlılıklarının göstergesi olacak. İstenilen rakamların muhataplarınca
verilmeyeceğine ilişkin olabilecek güvensizliği, kararlılığımızla, sabırlı
mücadelemizle güvene dönüştürmek bizim elimizde. Ancak hekimler haklarını
isteme konusunda kararlılık gösterdiğinde bu talebin gerçekleştirilmesinden
başka seçeneğin olmadığı ortada.
Kendi Sandığını Kendin Kur!
Tabip odaları, 1 Kasım'a kadar hekimlerin bulunduğu her yerde onlara ulaşacak
ya da onların ulaşabileceği bir sandık kuracak. Bu cümlenin bir diğer ifadesi;
hekimlere bir çağrı olmak durumunda: Kendi Sandığını Kendin Kur! Hekimler
tabip odası ile ilişkiye geçerek kendi bölgelerinde oylama yapılması için
görev üstlenmek istediklerini tabip odasına iletebilirler. Tabip odalarının
yetkilendirdiği hekimler belli merkezlerde ya da gezici sandıklar oluşturarak
oylamanın tüm hekimleri kapsayacak şekilde olması için iller düzeyinde
bir düzenlemeye gidecekler. Oylama, TTB Merkez Konseyi'nin odalara göndereceği
ve oda mühürü taşıyacak oy pusulaları ile yapılacak.
Türk Tabipleri Birliği'nin 49. Büyük
Kongresi ve Kongreye ilişkin değerlendirmeler üzerinden TTB Merkez Konseyi
3 Ağustos 2000 tarihinde önümüzdeki dönem yürütülecek etkinliklere ilişkin
bir yazıyı tabip odalarına genelge etmişti. Sözkonusu genelgede Türkiye
tıp ortamının genel durumuna ilişkin bir tablo çizdikten sonra, hekimlik
ortamında özlük hakları ifadesinin öne çıktığı TTB'nin özlük haklarını
yalnızca ücret olarak değerlendirmeyen bir kavrayış ve söyleme sahip olduğu,
bununla birlikte ücret konusunda kamuda çalışanlar adına somut bir paketin
geçmiş yıllarda hazırlananlar üzerinden geliştirilerek, 2001 bütçe görüşmeleri
öncesi gündeme sokulması ifade edilmişti. Eş zamanlı olarak ücret dışında
genel olarak sağlık hizmetlerinin finansmanı, sevk sistemi, tam süre çalışma
talebi, mezuniyet öncesi tıp eğitimi, mezuniyet sonrası tıp eğitimindeki
özel başlıkların da (Tababet Uzmanlık Tüzüğü, Şef Şef Yardımcılığı
Sınavları, vb.) belli bir program dahilinde gündem olarak işlenmesi gerektiği
vurgulanmıştı.
TTB geçtiğimiz yıllardan bu yana hekimlerin
mali haklarını da ilgilendiren konularda yasa teklifleri hazırlayarak yetkililere
(Maliye, Sağlık, Çalışma ve Sosyal Güvenlik bakanlıkları, TBMM Başkanlığı,
vb.) iletmekte ve gereğinin yapılmasını talep etmekte idi. Yine eş zamanlı
olarak her yıl TBMM'nin Ekim ayında açılmasıyla birlikte başlayan bütçe
görüşmeleri sırasında bütçeye ilişkin değerlendirmelerini ve özel olarak
da sağlık konusundaki önerilerini dile getirmekteydi. Ancak hükümetlerin
ve son olarak da 57. hükümetin, hekimler başta olmak üzere çalışanlar aleyhine
düzenlemeler yapmadaki ısrarı ve hekimleri gözardı eden tutumları, bu çalışmaların
bütün hekimlerle birlikte ve enerjik bir şekilde yürütülmesini ve bu süreci
kamuoyuyla paylaşmayı zorunlu kıldı. Bu nedenle hazırlanan yasa teklifleri
23 Eylül'de GYK üyelerine dağıtıldıktan sonra gelen öneri ve eleştiriler
çerçevesinde son şekli verilerek hekimlerle paylaşılmak üzere tabip odalarına
gönderildi.
Ne Yapılacak?
Yasa tekliflerinin içeriği bir önceki
Tıp Dünyası'nda bütünüyle yer almıştı. Tabip Odaları öncelikle önerileri
yetkili kurullarında bir kez daha görüşüp, ardından bir etkinlik
programını önlerine hedef olarak koydular. Bu etkinlik programının ilk
aşaması 1 Kasım tarihine yönelik. Programda neler var? Yasa teklifleri
en yaygın biçimde (özel hazırlanan broşür, afiş ve Tıp Dünyası Gazetesi
aracılığıyla) bütün hekimlere ulaştırılacak. İhtiyaç görüldüğünde tekliflere
ilişkin tartışma toplantıları düzenlenecek. Eş zamanlı olarak yasa teklifleri
her ilin milletvekillerine ve Merkez Konseyi tarafından da hekim milletvekillerine
ulaştırılarak tekliflerin arkasında olmaları istenecek. Programın devam
olarak 1 Kasım tarihine kadar bütün siyasi partiler ziyaret edilerek durum
aktarılacak. Süreç diğer meslek örgütleri ve meslek gruplarıyla da paylaşılarak,
her grubun kendisi için kendi adına (bu aynı zamanda diğer grubun da talebini
desteklemek anlamını içermektedir) bir mücadeleye girmesinin yerindeliği
vurgulanacaktır. Programın özel bir "anı" olarak bütün Türkiye'de hekimlerin
bu yasa tekliflerine ilişkin düşüncelerini somutlama için oylama yapılacak.
Neden Oylama?
Gündeme getirilen yasa teklifleri
hakkında hekimler başta olmak üzere "değişik değerlendirmeler" mevcut.
Değerlendirmelerin bir kısmı; tekliflerin gerçekçi olmadığına ilişkin.
Doğrusu bir hekimin ev kirası ödemek zorunda olduğu, onun da yiyip içtiği,
çocukları olabileceği, çocuklarının kreş vb. harcamaları ya da eğitim harcamaları
olabileceği, hekimin kendisini yenileyebilmesi için eğitimine para ayırması
gerektiği, vs. vs. düşünüldüğünde, talep edilen rakamların hemen bütünüyle
gerçekçi olduğu görülebiliyor. Bu anlamda gerçekçilik adına kastedilen
bu rakamın muhataplarınca veril(e)meyeceği! Gerçekten de bu tespit yabana
atılır gibi değil. Batan bankalara para verildiği, hekimlere ödenecek bu
maaş iyileştirilmesi ile bütçeye gelecek "yükün" 2-3 Jardel (GS'lı futbolcu)
ettiği gözönüne alındığında yetkililerin bu parayı hekimlere bir başka
ifadeyle sağlığa vermek yerine tercihlerinin farklı olacağı düşünülebilir.
Ancak hekimler haklarını isteme konusunda kararlılık gösterdiğinde bu talebin
gerçekleştirilmesinden başka seçeneğin olmadığı ortada. Geçtiğimiz aylar
içerisinde Kore Tabip Birliği'nin, İsrail Tabip Birliği'nin 4 aya varan
grevleri ve sonucunda elde ettikleri bunlara birer örnek. Bu çerçevede
oylama özel bir değer taşıyor. "Bu taleplere karşı çıkan hekim zaten
olmaz ki?" itirazı yerine bu taleplere sahip çıkan hekimlerin önemli
bir katılımla hep birlikte arkasında olduklarını ve gereği neyse
onu yapacakları kararlılığını oylama ile göstermeleri gerekiyor. Bu
etkinliğin bu anlamda özel bir değeri var.
Nasıl Olacak?
Her tabip odası milletvekillerine,
hekimlere ve kendi yerel kamuoyuna ulaşma çabasının yanı sıra, 1 Kasım'a
kadar kendi bölgesinde hekimlerin bulunduğu her yerde onlara ulaşacak ya
da onların ulaşabileceği bir sandık kuracak. Bu cümlenin bir diğer ifadesi;
hekimlere bir çağrı olmak durumunda: Kendi Sandığını Kendin Kur! Hekimler
tabip odası ile ilişkiye geçerek kendi bölgelerinde oylama yapılması için
görev üstlenmek istediklerini tabip odasına iletebilirler, tabip odası
da kendisini yetkilendirerek oylamanın nasıl yapılacağına dair ilgili bilgi
ve belge/materyalleri (sandık, oy pusulası, tutanak formu, imza çizelgesi)
kendisine iletebilir. Oyalanmadan, bu oylamayı en geniş katılımla yapmak
üzere bütün hekimler görev üstlenmiş olacaklar. Tabip odalarının yetkilendirdiği
hekimler belli merkezlerde ya da gezici sandıklar oluşturarak oylamanın
tüm hekimleri kapsayacak şekilde olması için iller düzeyinde bir düzenlemeye
gidecekler. Oylama, TTB Merkez Konseyi'nin odalara göndereceği ve oda
mühürü taşıyacak oy pusulaları ile yapılacak. Oda mührü taşımayan pusulalar
geçerli sayılamayacak. Hekimler, "Kabul ediyorum" ve "Uygun görmüyorum"
seçeneklerinden birini işaretleyecekler. Böylece sembolik bir oylama
değil, Türkiye ölçeğinde bu taleplerin gerçekleşmesi için gereği neyse
onu yapmaya hazır olduğunu ifade eden hekimler olarak birlikteliğimizi
somut bir rakama/kuvvete dönüştürebiliriz.
Ya Sonra?
Birlikteliğimizi somutladıktan
ve gereğini yapmak üzere hazır olduğumuzu 1 Kasım'da ilan ettikten
sonrasını biz değil, muhataplarımız düşünecekler!
Tablo 11: Bazı sağlık personelinin
yıllara göre çıplak ve 2000 Mart ayı değerlerine göre düzeltilmiş
maaşları (milyon TL) (Ankara için) |
|