Ana Sayfa | Eski Sayılar

Uyarılar dikkate alınmalı!

Türk Tabipleri Birliği'nin olağanüstü durumlarda hazırlıklı olunması için yıllardır yaptığı uyarılara rağmen özel bir gelişme kaydedilememiştir. Bu durumun sonuçları Marmara Bölgesi depreminde de yaşanmıştır. Deprem olduktan sonra olayın sıcaklığı içerisinde gösterilmeye çalışılan her türlü çabanın bir değeri olmakla birlikte öngörüsüzlük/hazırlıksız ve plansızlık kabul edilemez. Depremden sonra bu alandaki eksiklikler hemen her boyutuyla yaşanmış, bütün bir bölgenin verilerine ve olanakların bilgisine sahip olamadan değişik başlıklarda "ihtiyacımız yok" açıklamaları yapılmıştır. Depremi takiben yapılanların dile getirilmesinin bu hazırlıksızlığı örtmeye yetemeyeceği kabul edilmeli ve gerekli uyarılar dikkate alınmalıdır.
Sağlığın Belirleyenleri:
Durum Saptama: Depremden etkilenen yerleşim yeri, nüfus, konut, fabrika, vb. bütünlüklü tablonun bir an önce tamamlanarak kamuoyuna açıklanması gerekmektedir.
Barınma: Marmara bölgesindeki deprem çok yaygın bir ölçekte barınma sorunu ile karşı karşıya kalınması sonucunu doğurmuştur. Gerek depremin yarattığı yaygın tahribat ve yıkım, gerekse bölgedeki insanlardaki psikoloji ve özel olarak da sağlık açısından önemi gözönüne alındığında en kısa sürede sağlıklı barınma koşullarının yaratılması temel bir sorundur.
1-Geçici: Geçici barınma için çadırkentlerin kurulması tercih edilmiştir. Ancak geçen süre bu açıdan çeşitli sıkıntılar doğurmuştur. Çadırkentin yerinin doğru seçilmesi, yer seçiminden sonra çadırkentin belli standartlara uygun olarak alt yapısının kurulması ve sağlık hizmetleri açısından sağlık birimi içermesi zorunludur. Bu özen gösterilmeyerek kurulan çadırkentlerin kendileri birer sorun kaynağı olmaya adaydır
2-Kalıcı: Kalıcı barınma başlığı altında sözkonusu bölgenin yeniden yapılandırılması için uygun yer seçimi ve depreme dayanıklı toplu konutların inşası birinci önceliktir. Eş zamanlı olarak bu toplu konutların mümkün olabilen en kısa sürede tamamlanarak yerleşimin sağlanması gereklidir. Devletin bu konuda her türlü kamusal ve özel olanağı kullanarak adım atması ve kamuoyuna güven veren bir çizgi izlemesi gerekmektedir. Bu süreye kadar arzu edilen depremzedelere uygun ortamlarda; a)yaşadığı il'de b)tercih ettiği bölge dışındaki bir il'de geçici ya da kalıcı ikameti için seçenekler sunulmalıdır.
Beslenme: Sağlıklı su ve beslenme olanakları ve temini güvence altına alınmalıdır.
Sağlıklı konut ve beslenmenin yerine getirilemediği koşullarda sağlıkta bahsedebilmek mümkün değildir. Dolayısıyla bu iki başlıkta başarı sağlanamadığı takdirde sağlıkla ilgili söylenecek diğer adımların etkili olabilmesi beklenmemelidir. Okulların açılmasıyla birlikte devlet tarafından karşılanan toplu beslenme saatleri uygulaması hayata geçirilmelidir.
Düzenli İş ve Gelir: Deprem, önceden de varolan gelecek güvencesi sorununu daha da derinleştirmiştir. Hükümet 16 Ağustos itibariyle bölgede yaşayan bütün nüfusun sosyal güvenlik kapsamı altına alındığını derhal açıklamalıdır. Bölgede düzenli iş olanağının sağlanması bir zorunluluktur.
Çevresel Etki ve Atıklar: Enkaz kaldırma ve enkaz altındaki cesetlerin çıkartılması biran önce tamamlanmalıdır. Bölgede yaşanan büyük ölçekli depremin (bir sanayi bölgesi olduğu düşünüldüğünde) çevreye zarar verecek birçok sonucunun olabileceği öngörülmelidir. Büyük sanayi kuruluşları başta olmak üzere tek tek durum tespitinin yapılması ve o ana kadar olabilmiş kimi sızıntıların çözümü konusunda bilimsel ve etkili programların geliştirilmesi zorunludur. Bu anlamda TMMOB Çevre Mühendisleri Odası'nın raporu dikkate değerdir. Çevresel etkilerin halk sağlığına yönelik tehdidi düşünülerek önlem ve uyarılar geliştirilmelidir.