Ana Sayfa | Eski Sayılar

SSK'da "gönüllü" çalışmayana sürgün, dayak ve gözaltı


SSK Hastanelerindeki "Gönüllü" Çalışma Uygulamasına katılmayan sağlık çalışanlarına yönelik idari baskılar artarak devam ediyor. Bu baskıların  son mağdurları SSK Okmeydanı Hastanesi çalışanları oldu.
İSTANBUL- SSK Hastanelerinde büyük huzursuzluğa yol açan uygulamaya karşı en büyük tepki SSK Okmeydanı Hastanesi çalışanlarından geldi. İstanbul Tabip Odası Hastane Temsilciliği ve Sağlık Ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilciliği daha önce yaptıkları toplantılar ve basın açıklamalarıyla "Gönüllü" Çalışma Uygulamasına karşı olduklarını Hastane Başhekimliğine ve SSK Bölge Müdürlüğü'ne iletmişlerdi.
Hastane çalışanları özellikle ameliyathane personeline yönelik büyük zorlamalara rağmen uygulamaya karşı çıkmaya devam ettiler. Bunun üzerine SSK Genel Müdürlüğü 5 hemşire için İzmit, Bolu, Karadeniz Ereğli ve Urfa'ya geçici görev çıkardı..Geçici görevlendirmenin gerekçesi her zaman olduğu gibi "elemen yetersizliği" olarak gösterildi. SSK Genel Müdürlüğü'ne göre bu illerde elemen yetersizdi ve bu yetersizlik tayin yoluyla giderilemiyordu. Bu durumda "eleman fazlalığı" olan SSK Okmeydanı Hastanesi'nden geçici görevlendirme yapılıyordu. Oysa SSK Okmeydanı Hastanesi'nin yıllardır büyük bir personel eksikliği yaşadığı herkes tarafından biliniyordu. Bu nedenle Hastane  yataklarının önemli bir bölümü iki yıldır kapalı tutuluyordu. Bu servisler bir ay önce İstanbul'daki diğer SSK hastanelerinden geçici görevle personel tayin edilerek hizmete açılmıştı. Açılış törenine Çalışma Bakanı Yaşar Okuyan da katılmış ve Hastanenin elemen eksikliğini kısa sürede gidereceklerini ifade etmişti. Kısacası geçici görevlendirmenin gerekçesinin doğru olmadığı açıktı.Geçici görevlendirmenin gerçek amacının  "gönüllü" çalışmaya karşı çıkanları cezalandırmak olduğu açıktı.
"Geçici görev" adı altında yapılan sürgünler sağlık çalışanları tarafından tepkiyle karşılandı. 27 Haziran Salı günü sürgünleri kınamak için SES İşyeri Temsilciliğinin yaptığı basın açıklamasına İTO Hastane Temsilciliği de katılarak destek verdi. Hastane çalışanları daha sonra Konferans Salonu'nda yaşanan olayları değerlendirdiler.
Toplantı esnasında salona gelen güvenlik güçleri Hastane Başhekiminin toplantının yasadışı olduğunu söylediğini ve kendilerinden müdahale etmelerini istediğini belirttiler. Beş dakika içinde salon boşaltılmazsa herkesi gözaltına alacaklarını ifade ettiler. Hastane çalışanları kısa süre sonra salonu boşalttıkları halde polisin müdahalesinden kurtulamadılar. İçlerinde İTO Hastane Temsilcisi ve TTB SSK Kolu Sekreteri Dr. Osman Öztürk, Dr. Ayla Yeşilbayraktar, Dr. Nevzat Aksoy, Dr. Şükrü Ceyhan'ın da bulunduğu 20 hastane çalışanı  Çevik Kuvvet ve sivil polisler tarafından
tartaklanarak ve yerlerde sürüklenerek polis otobüsüne götürüldüler. Göz altına alınanlardan iki hemşire polis otobüsünden, bir hekim de Şişli Emniyet Müdürlüğü'nden serbest bırakıldı. Diğer 17 çalışan ise 9 saat göz altında tutulduktan sonra Nöbetçi Savcılığa çıkarıldılar ve özgürlüklerine kavuştular.
Şimdiye kadar hiçbir sağlık kurumunda yaşanmayan tartaklama ve göz altına alma olayı hastane çalışanları arasında büyük tepkiye yol açtı. 29 Haziran Perşembe günü SES tarafından olayı kınamak için yapılan basın açıklamasına hekimlerin de içinde bulunduğu 300 hastane çalışanı katıldı. Çalışanlar
"Baskıcı Yönetim İstemiyoruz" ve "Başhekim İstifa" sloganları ve protesto ıslıkları eşliğinde Hastanenin giriş kapısına siyah çelenk bıraktılar.
SES ve Tüm Sosyal Sen aynı gün SSK'nın İstanbul ve İzmir Bölge Müdürlükleri önünde Yaptıkları basın açıklamalarıyla saldırıyı protesto ettiler. 30 Haziran günü de Ankara'daki SSK Genel Kurulu önünde aynı amaçlı bir gösteri düzenlendi.
3 Temmuz Pazartesi günü Başhekim Dr. Elvin Dinç'i kınama ve siyah çelenk bırakma sırası İstanbul Tabip Odası'ndaydı. İTO Hastane Temsilciliğinin çağrısıyla 80 hekim biraraya geldi. İTO Hastane Temsilciliği adına söz alan Dr. Osman Öztürk de şunları söyledi: "Bugün burada toplanmamıza yol açan çirkin olayın sorumluları SSK'da her düzeyde var olan kötü yönetimlerdir. Hastanemiz çalışanları neredeyse hemen her gün hasta yakınlarının fiili saldırısına uğruyor. Kendi çalışanlarını bu saldırılardan korumayı beceremeyen hastane yönetimi yasal ve demokratik hakların kullanılmasını güvenlik güçlerini devreye sokarak bastırmaya çalışıyorlar. İstanbul'daki  SSK Sağlık kurumlarında yaşanan sorunları çözmekten aciz olan mevcut yönetimler hastane çalışanlarının tepkilerini polis marifetiyle engellemekte hiç tereddüt etmiyor."
İTO Hastane Temsilciliğinin konuyla ilgili olarak hazırladığı bildirinin okunmasından sonra üzerinde
"SSK Okmeydanı Hastanesi Doktorları" yazan siyah çelenk Başhekim Dr. Elvin Dinç'in makam odasının kapısına bırakıldı. (TD)