Ana Sayfa | Son Sayı | Eski Sayılar

Hekimlik bir kez daha yargı önünde

Ankara Yüksek İhtisas Hastanesi'nde görevli klinik Şefi Dr.Gülay Temuçin ve Şef Yardımcısı Dr.Aysel Ülker, bir çok meslektaşları gibi hekimliğin gereklerini yerine getirdikleri için yargı önüne çıktılar. Suçlama ise, yükümlü oldukları etik kurallara uygun olarak, jandarmaların yanında hasta bir mahkumu muayene etmek istememeleriydi.

ANKARA-Ankara Tabip Odası üyeleri olan Yüksek İhtisas Hastanesi'nde görevli Klinik Şefi Dr.Gülay Temuçin ve Şef Yardımcısı Dr.Aysel Ülker hakkında, muayene için getirilen bir mahkumu, hasta hakları ve hekimlerin uymakla yükümlü oldukları etik kurallara aykırı olduğu gerekçesiyle jandarmaların yanında muayene etmek istememeleri üzerine dava açıldı. Davanın ilk duruşması 22 Mayıs tarihinde, 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gerçekleşti. Temuçin ve Ülker, savunmalarında tutuklu ve hükümlülerin muayenesi ile ilgili birleşmiş Milletler genelgelerine, Dünya Hekimler Birliği Tokya Bildirgesine, Tıbbi Deontoloji Tüzüğü'ne, Sağlık Bakanlığı Hasta Hakları Yönetmeliği'ne ve TTB Hekimlik Meslek Etiği Kuralları'na uygun davrandıklarını belirttiler. Davanın bir sonraki duruşması 6 Temmuz tarihinde saat 09:30'da 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülecek.

Tıp Dünyası'nın sorularını yanıtlayan Dr.Aysel Ülker, mahkumların güvenlik görevlilerinin yanında muayene edilmemelerinin bir kural olduğunu ve bu kuralın doğruluğuna inandığını belirterek, mahkumun suçunun önemli olmadığını ve yıllardır bu tutumundan taviz vermediğini söyledi. Ülker, "Biz TTB'nin genelgesi dışında bir şey yapmıyoruz. Ben 31 yıllık, Gülay Hanım 39 yıllık hekim. Onca yıldır ne yaptıysak, bu son olayda da onu yaptık. Örneğin Doğu Perinçek, cezaevindeyken çok kez hastanemize geldi ve güovenlik görevlileri muayene odasının dışında durdular ve hiçbir güvenlik görevlisi içeri girmeye teşebbüs etmedi. Çünkü basın mensupları oradaydı. Doğu Perinçek de girilmiyorsa, bir hırsızda da, bir siyasi tutukluda da girilmemeli" dedi. Sorunun mahkumun yargının verdiği cezanın dışında, başka şekillerde de cezalandırılmak istenmesinden kaynaklandığını ifade eden Ülker, ""iz, mücadelemizle, ilkelerimizle tanınan hekimleriz. Yapılmak istenen, bize verilecek bir ceza ile genç hekimlere gözdağı vermektir. Ama biz bundan yılmayız, sonuna kadar da gideriz" diye konuştu. Ülker, davanın kendileri lehine sonuçlanacağından umutlu olduğunu belirterek, böylece mesleğin gereğini yerine getiren hekimlerin yüreklendirileceğini, ayrıca mahkum hakları açısından da bir kazanım olacağını söyledi. Ülker, "Diliyorum ki, çıkacak karar olumlu olur, insan hakları savunucularını bir kez daha yüreklendirir, hekimlere moral verir, mahkum hakları yönünden de bir kazanım olur. Hekimler, her hastaya eşit hizmet vermek zorunda. Ben hayatım boyunca buna inandım ve bu yönde davrandım" dedi.(TD)