19 Şubat 2000 saat 05’de S.B. Ankara Hastanesi Acil Servisinde görev yapan iki bayan hekime ve bir yardımcı sağlık çalışanına bıçak ve demir çubukla saldırıldı. 
Tanıklar, saldırganın akşam saatlerinde acil servise geldiği, birkaç kez hastaneden çıkıp yeniden hastaneye döndüğünü, elinde bir torba ve baston olarak kullandığı bir demir çubukla acil servis koridorunda dolaştığı ancak bir tedavi ya da başka bir talepte bulunmadığını anlatıyorlar. 

Sabaha karşı saat beşte acil servise zehirlenme nedeniyle bir grup hasta getiriliyor. Hekimler onların tedavilerini düzenledikten sonra hemşire odasına geçiyorlar. Odada iki bayan doktor ve hemşire varken ortalığın sakinleşmesini fırsat bilen saldırgan odaya giriyor. “Ben de zehirlendim, beni siz zehirlediniz, kürtaj yapıyorsunuz, katiller, doktorları öldüreceğim.” diye bağırıyor. Doktorlardan birisi yere atlayarak kapının yanından dışarı çıkmaya çalışıyor. Saldırgan elindeki demir çubukla rastgele vurmaya başlıyor. Bu arada hemşire hanım pencereden yan odaya geçiyor. Koridora çıkmayı başaran doktor hanım bağırarak yardım istiyor. Bu kez saldırgan odada tek başına kalan doktoru torbasından çıkarttığı bıçakla korkutmaya çalışıyor. Bıçağı doktorun yüzüne doğru sallıyor. Doktor hanım kendisini korumak için bir köşeye büzülüp yüzünü elleriyle kapatıyor. Bu sırada yardımcı sağlık çalışanı (temizlik şirketinde görevli) yardıma geliyor ve saldırganla aralarında boğuşma yaşanıyor. Boğuşma sırasında saldırganın elindeki bıçağın ucu bükülüyor. Yine de gözü dönmüş saldırgan yardımcı sağlık çalışanının göğsüne bıçağı saplıyor. Yetişen diğer temizlik çalışanı arkadaşına yardım ederek saldırganı etkisiz hale getiriyorlar. Bütün bunlar olup biterken bu saatte görevli olan Ankara Hastanesinin güvenlik görevlileri olaydan kısa bir süre önce görevli doktor hanım tarafından çağrılmalarına karşın ortada yoklar. Saldırgan yaklaşık on saat elinde bir demir çubuk ve torbasıyla elini kolunu sallayarak acil serviste dolaşabiliyor. 

Olayı öğrenir öğrenmez Ankara Tabip Odası olarak hastaneye gidilerek meslektaşlarımız ve diğer sağlık çalışanı ziyaret edildi. Geçmiş olsun dileklerimizle birlikte oda olarak bu son derece üzücü ve ciddi olayın sonuna kadar takipçisi olacağımız bildirildi. Olayın basına yansıtılıp kamu oyunun dikkati çekildi. Hastane yönetimi ile görüşüldü. Ankara Tabip Odası Başkanımız Doç. Dr. Erhan Nalçacı tarafından Ankara Hastanesi özelinde ve ülke genelinde hekimlerin can güvenliğinin ciddi bir tehlike ve tehdit altında olduğu belirtildi. ATV, Kanal D, Star ve yazılı basın muhabirleriyle görüşülerek,  yaşanan zorluklar ve sorunlar dile getirildi. 

Ankara Tabip Odası olarak konunun hastane çalışanlarınca değerlendirilmesi için 22 Şubat Salı günü  hastanede toplantı düzenlendi. Geniş katılımla yapılan toplantıda, öncelikle acil serviste olmak üzere hastanenin bütününde bir güvenlik sorununun yaşandığı, sorunu öncelikle yaşayanların saptayıp, çözümlerin hastane yönetimi ve Ankara Tabip Odası işbirliği ile en kısa zamanda yaşama geçirilmesi için görev paylaşımı yapıldı. 

         Ankara Tabip Odası 
 
 
 

ANA SAYFAYA DÖNÜŞ