Behçet Aysan'ı,adına verilen şiir ödülü ile bir kez daha andık

Şairdi, hekimdi, dostumuzdu Behçet Aysan...

2 Temmuz 1993 Sivas katliamında yitirdiğimiz meslektaşımız, Şair-Dr. Behçet Aysan anısına Türk Tabipleri Birliği'nce geleneksel olarak her yıl düzenlenen şiir ödülünde, bu yıl da gericiliğe ve ölümle birlik olanlara karşı, aydınlık, gelecek ve şiir savunuldu. Şair Şükran Kurdakul'un sözleri, önemli bir gerçeği bir kez daha vurguladı: "Öldürenlerin adı tarihe geçmeyecektir, çünkü şiir öldürülemez. Behçet'in şiiri de öldürülemeyen şiirlerdendir".

1.gif (53791 bytes)        5.gif (53142 bytes)

Şiir Ödülü'nün bu yılki sahibi, Şair, Tiyatro Yazarı Yılmaz Gruda oldu. Seçici kurul, Gruda'nın "Çerçi Zeus/Bir Çağdaş Mitoloji Denemesi" adlı kitabını, Behçet Aysan'ın şiirinde bir izlek ve duyarlılık olarak yer alan mitoloji ve Ege mitolojisinin atmosferine yakın olduğu için değer gördü. Daha önce hiç bir ödüle şiir göndermediğini belirten Yılmaz Gruda, "o insanlık dışı kıyımın, kuşkusuz toz-ufak olmayacak arşivinde, benim de bir kaç sözüm olsun istedim" dedi.

6.gif (63297 bytes)            

 

 

ANKARA- TTB Behçet Aysan Şiir Ödülü töreni, 6 Aralık tarihinde Ankara Türkocağı Salonu'nda yapıldı. Gericiliğe, katliamlara karşı, aydınlığın, umudun, şiirin Behçet Aysan'ın kişiliğinde bir kez daha savunulduğu geceye, Behçet Aysan'ın edebiyat dostları, meslektaşları, eşi Adviye Aysan, kızı Eren Aysan ile birlikte çok sayıda izleyici katıldı. Organizasyonun başarısıyla da izleyenlerce beğeni kazanan gecenin sunuculuğunu, Devlet Tiyatrosu sanatçıları Emine Gökalp ve Şahin Ergülek yaptılar.

İzleyicilere, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek, "Hoşgeldiniz" dedi. Sayek, konuşmasında, Behçet Aysan'ı anmak üzere beşinci kez biraraya geldiklerine hatırlatarak, TTB'nin meslektaşları olması nedeniyle Behçet Aysan'ın şahsında, Sivas katliamında yitirilen tüm insanları anmayı ödev bildiğini vurguladı. Aysan'ı şair kimliği ile anmanın kendileri için, eğitici ve kültürel bir faaliyet alanı olduğunu ve yeni dostlar kazandıklarını söyleyen Sayek, Aysan'ın bu topraklarda yaşayan hekimler için de hayaller kurduğunu, hayallerini kağıda döktüğünü, insan olarak yaşadığını ama insanlıktan uzak yobazlarca yakıldığını ifade etti. Sayek, "Sen Behçet Aysan, iyi hekim, iyi dost, iyi şair olarak anılarımızda bulunuyorsun. Seni nasıl unutmuyorsak, Sivas'ı da unutmuyoruz. Unutturmayacağız" sözleriyle konuşmasını bitirdi.

 

7.gif (56699 bytes)                              8.gif (57612 bytes)

Şair Şükrü Erbaş konuşmasında, Aysan'ın toplumcu gerçekçi şiir yazdığını belirterek, onun Türkiye şiirini inceliklerle donattığını söyledi. Toplumcu gerçekçiliği, kaba hamaset olarak algılayanlara Aysan'ın şiirinin yabancı geleceğini belirten Erbaş, şairin şiirinde acı olgusunun hem kendi hayatıyla, hem toplumun hayatıyla içiçe geçtiğini ifade etti.

Şair Şükran Kurdakul ise konuşmasında, Aysan'ın tarihe düştüğü iz üzerinde durdu. Bir şairin kendinden sonra gelenleri etkilemesinin ötesinde, kendinden önceki kuşakları etkilemesinin çok önemli olduğunu belirten Kurdakul, Aysan'ın şiirinin böyle bir etkileme gücünün olduğunu vurguladı. Kurdakul, Aysan'ın tarihin çarklarını geri çevirmeye çalışan şeriatçıların eylemi sonucunda öldürüldüğünü söyleyerek, şöyle dedi: "Ama tüm bu tür olaylarda olduğu gibi, tarihe öldürenlerin adı geçmeyecektir, çünkü şiir öldürülemez. Behçet'in şiiri de öldürülemeyen şiirlerdendir".

Konuşmaların ardından, Behçet Aysan Şiir Ödülü'nün bu yılki sahibi Şair ve Tiyatro Yazarı Yılmaz Gruda'ya ödülü, TTB Merkez Konseyi Başkanı Dr. Füsun Sayek tarafından verildi. Arif Damar, Şükran Kurdakul, Emin Özdemir, Ahmet Telli, Ahmet Erhan ve Ataol Behramoğlu'ndan oluşan seçici kurul, bu yıl, Gruda'nın "Çerçi Zeus/Bir Çağdaş Mitoloji Denemesi" adlı kitabını, Behçet Aysan'ın şiirinde bir izlek ve duyarlılık olarak yer alan mitoloji ve Ege mitolojisinin atmosferine yakın olduğu için değer gördü. Daha önce hiç bir ödüle şiir göndermediğini belirten Yılmaz Gruda, "Ödülü alsam da almasam da, hem Behçet Aysan'a, hem Behçet Aysan eliyle, o kahrolduğum, o insanlık dışı kıyımın, kuşkusuz toz-ufak olmayacak arşivinde, benim de bir kaç sözüm olsun istedim" dedi.

9.gif (57942 bytes)                     10.gif (60873 bytes)

Daha sonra, Akordiyonuyla Muammer Ketencioğlu, Rumca ve Türkçe şarkılar söyledi. Ketencioğlu'nun tören için seçtiği parçalar, Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü de alan Behçet Aysan'ın, halkların kardeşliğine verdiği önemin altını çizdi.

Tiyatro Sanatçısı Genco Erkal'ın gösterisi ise, Aziz Nesin'den, Nazim Hikmet'ten ve Can Yücel'den derlenmiş şiirlerin oluşturduğu bir bütünlüğü taşıdı salona. Şairlerin dizeleriyle dile getirdiği, acı, umut ve geleceğe güven duygusu, Erkal'ın usta yorumuyla bir kez daha paylaşıldı ve çoğaldı. (TD)

 

mail9.gif (17469 bytes)                    buton2.jpg (1100 bytes)ANA SAYFAYA DÖNÜŞbuton1.jpg (1100 bytes)