ANA SAYFAYA DÖNÜŞ
TIP DÜNYASINDAN
Geçtiğimiz yıl bu günlerde, tabip odaları, “geleceğimize, meslek onurumuza, halkın sağlığına sahip çıkmak” için Ankara 6 Aralık mitinginin hazırlıklarını yürütüyordu. Mart ve Nisan ayları boyunca Türkiye’nin gündemini belirleyen seçim sürecinde sağlıkla ilgili talepler dile getiriliyordu. Mayıs ayında Diyarbakır’da yapılan GYK Toplantısının sonucunda, 18 Nisan seçimleri ve oluşan parlamentoya ilişkin değerlendirme ve kaygılar kamuoyuna iletiliyordu. Haziran’da toplanan 48. Büyük Kongrede, bu hükümetle ve izleyeceği politikalarla “emek cephesi”nin sıcak bir yaz geçirmeye aday olduğu belirtildi. Öyle de oldu.
Temmuz ve Ağustos ayları boyunca, TTB’nin/hekimlerin de yer aldığı ve her durumda Türkiye tarihine önemli bir karşı duruş olarak geçecek günler yaşandı. Ardından gelen depremle Türkiye’de yaşayanlar, acılarla karşılaştı ve bugünlere geldik.
Görülen o ki, acıları ve büyük çoğunluğun sıkıntılarını hissetmeyen bir hükümet anlayışla, yine çalışanların sırtına yüklenecek olan vergilerle 2000 bütçesiyle, düşük oranlı ücret zamlarıyla 2000’lere girilmesi planlanıyor.
Sağlığımız, gerekli ve yeterli hazırlık yapılmayan olası felaketlerle canımız, hükümetçe izlenen politik çizgiyle geleceğimiz tehlikede, tehdit altında.
Bu kez de kış aylarının soğuğu, başta deprem bölgesindekiler olmak üzere duyarlı herkesin iliklerine kadar işliyor. Derdini dile getirenlere –Bolu Valisi örneğinde olduğu gibi- “yetkililerce” gösterilen yaklaşım ise, kanımızı donduracak düzeyde.
İşte bu ortamda, TTB-GYK, başta sağlık olmak üzere, hükümeti 6’ncı ayında masaya yatırıyor. Bizim de içinde olduğumuz tüm çalışanlar ve duyarlı kesimler olarak, gereğini yapmak umudu, dileği ve isteğiyle...