Bakanlığın savunması da hukuka aykırı

ANKARA- Eğitim hastanelerindeki şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atama yaparak, hekim kamuoyunun tepkisini toplayan Sağlık Bakanlığı, Danıştay'ın ara kararı uyarınca istediği savunmasını verdi. Savunma alınmasının ardından yeni bir değerlendirme yapılıncaya kadar yürütmeyi durdurma kararı veren Danıştay'a verilen savunma üzerine TTB görüşleri de Danıştay'a iletildi.

Bakanlık, savunmasında doçent ve profesörlerin ayrıca bir sınava gerek bulunmaksızın tıpta uzmanlık eğitimi verme yetkisine sahip olduğunu belirterek, sınava tabi tutulmalarının yasaya aykırı olduğunu öne sürdü. ÖSYM'nin yaptığı sınavda başarı yüzdesinin çok düşük ve sınavın da iyi hazırlanmamış olduğunu belirten Bakanlık, ÖSYM'nin sınavın 19 ayda hazırlanacağını bildirdiğini, ayrıca maliyetin yüksek olduğu ve bu nedenle atamanın hizmet için zorunlu olduğunu belirtti. Yine, doçent ve profesörlerin eğitim kadrosunda çalışamadıklarından istifa ettiklerini kaydeden bakanlık, şef ve şef yardımcılığı kadrolarının uzun süredir boş kaldığı için eğitimin aksadığını iddia etti.

Ancak Danıştay’a gönderilen TTB görüşleri, bu iddiaları çürüttü.

Şef ve şef yardımcılığı sınavlarının esasen sınırlı kadroyaatanacakların belirlenmesi bakımından yapılan bir seçme sınavı olduğu belirtilerek, Sağlık Bakanlığı'nın 1219 Sayılı Tababet ve Şuabatı Sanatlarının Tarzı İcrasına Dair Kanunun 10. maddesini esas alarak muaf tutmasının hukuka aykırı olduğu ifade edildi. Profesör ve doçentliğin akademik bir kariyerin ifadesi olduğu kaydedilerek, şöyle denildi: "Eğitim hastanelerindeki şeflik ve şef yardımcılıkları ile profesörlük ve doçentlik aynı yetki ve sorumlulukları içeren paralel kadrolar değildir. kaldı ki, şef ve şef yardımcılığı kadrolarına profesör ve doçentlerin atanma olanağı mevcuttur. Bütün adaylarla birlikte öngörülen sınavlara girerek başarılı olmaları halinde anılan kadrolara atanmalarının önünde herhangi bir engel bulunmamaktadır. İdare, kadroların sınırlılığı ve bu kadrolara başvuranlar arasında hizmetin özellikle-rine uygun, en donanımlı kişileri seçmek için, bütün adaylara eşit, adil ve objektif kriterleri içeren bir seçme yöntemi uygulamakla yükümlüdür. Özellikle şeflik kadrolarına atanacak kişilerin bu görevlerini süre sınırı olmaksızın, emekli oluncaya kadar sürdürdükleri dikkate alındığında bu kadrolara yapılacak atamaların yöntemi çok daha önem kazanmaktadır".

ÖSYM'nin sınava hazırlanması için 14 ay süreye ihtiyacı olduğunu bildirdiği de aktarılarak, aradan 13 ay geçmesine rağmen bakanlığın yeni sınav için herhangi bir girişimde bulunmadığı ve hazırlık süresinin uzunluğu nedeniyle acilen atama yapmak zorunda kaldığı yönündeki savunmanın dayanaksız kaldığı ifade edildi.

Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'nin 32. Maddesi uyarınca meslek bilgisi sınavında başarılı olanların isterlerse beş yıl süre ile mesleki bilgi sınavına katılmaksızın sınavın 3. kademesine girebilecekleri belirtilerek, şöyle denildi: "Davalı idare (bakanlık) savunmasında belirttiği gibi, amaç boş kadroların bir an önce doldurulması ve bu suretle eğitimin aksamaması olsa idi, meslek bilgisi sınavında başarılı olan 252 kişi için 3. aşama olan mesleki uygulama ve yeterlilik sınavı açılır ve başarılı olanlarla kadroların doldurulması sağlanırdı. Üstelik bu sınav ÖSYM tarafından değil, Sağlık Bakanlığı tarafından yapılmaktadır. Oysa bu yola gidilmemiş, özellikle sınavlarda başarılı olamayan kişilerin atanması amaçlanarak yönetmelik değişikliği yapılmıştır. Ayrıca idareye atama için başvuran, meslek bilgisi sınavını geçen ve aynı zamanda doçent ünvanına sahip bir çok kişinin ataması yapılmamıştır. Bütün bunlar davalı idarenin işleminde kamu yararının amaçlanmadığını göstermektedir".

TTB'nin Danıştay'a ilettiği beyanda, bakanlığın bazı kişileri genel uygulamadan muaf tutmak için yaptığı yönetmelik değişikliğinin, Anayasada belirtilen eşitlik ilkesi ile kamu yararı ve hizmet gereklerine de aykırı olduğu belirtilerek, bakanlığın hukuka aykırı iddialarının reddi ile, yürütmenin durdurulması ve düzenleyici işlemin iptal edilmesi istendi. (TD)

 

Rakamlarla atamalar

20 günlük süre içinde Sağlık Bakanlığı tarafından 70 adet atama yapıldığı bildirilmiştir. Bunlardan 58'i şef, 12'si şef yardımcısıdır. Bu atamaların yapıldığı 32 kadro, 17.05.1998 tarihinde yapılan merkezi sınavda ilan edilmemiştir. Daha önce ilan edilmeyen 32 kadronun 11 tanesi yaklaşık 5 yıldır boş bulunmaktadır. Geriye kalan 21 kadronun 5 tanesi yeni açılan klinik olup değirleri ise yeni boşalan kadrolardır. Davalı İdare'nin yaptığı 70 atamanın yarısının yeni kadrolara yapıldığı dikkate alındığında amacın uzun zamandır boş olan ve eğitimin aksamasına sebep olan kadroların doldurulması olmadığı açıktır.

Atananların 11'i yabancı dil sınavından, 38'i ise mesleki bilgi sınavından başarısızdır. 5 tanesi ise sınava hiç girmemiştir. Sınavda başarılı olanlar arasında yapılan atama toplam atama içinde sadece yüzde 22'lik paya sahiptir.

 

Hukuka aykırılığı ortaya koyan örnekler

*Doç.Dr.Uğur Günel Adana Numune Hastanesi Ortopedi Kliniğine şef olarak atanmıştır. Davalı idarenin bildirdiğine göre bu kadro Aralık 1995 tarihinden beri boştur. Adana Numune Hastanesi'nde Aile hekimliği Uzmanlığı dışında hiçbir uzmanlık dalında uzmanlık eğitimi verilmemektedir. Bu arada ortopedi uzmanlık dalında bugüne kadar hiç asistan alınmadığı kılavuzda yayınlanan kadrolarla sabittir. Olmayan bir eğitimin uzun süredir aksadığı düşüncesiyle idare tarafından şef ataması yapılmıştır.

* Doç.Dr.Süleyman Hengirmen, Ankara Numune Hastanesi Acil Cerrahi Klinik Şefliğine atanmıştır. Bu kadronun Temmuz 1997'den beri boş bulunduğu bildirilmiştir. Tababet Uzmanlık Tüzüğü ve Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'nde Acil Cerrahi adlı bir uzmanlık dalı bulunmamaktadırb Doğal olarak böyle bir uzmanlık dalında uzmanlık eğitimi verilmesi de sözkonusu değildir. Davalı idare, olmayan uzmanlık alanına, eğitimin uzun süredir aksadığı gerekçesiyle şef ataması yapmıştır.

 

 

 

 

mail9.gif (17469 bytes)                                                buton2.jpg (1100 bytes)ANA SAYFAYA DÖNÜŞbuton1.jpg (1100 bytes)