Otopsi, adli tıp hekimi ve etik

Cezaevlerinde son yaşanan gerginlik 10 mahkumun hayatını kaybetmesi, onlarcasının da yaralanmasıyla sonuçlandı. Ölen mahkumların otopsilerine vekillerinin ve yakınlarının alınması talebi, Cumhuriyet Başsavcılığı'nca reddedildi. Hekimler bu konuyu, internet ortamında tartıştılar. Adli Tıp Uzmanları Derneği Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’nın ATO Forum sayfasına gönderdiği

iletiye yer veriyoruz.

Adli tıp uygulamalarında karşılaştığımız hastalarımız, canlı veya ölü, bizim hekimlik bilgi ve deneyimimizi, ayrıca meslek ahlakımızı hekimliğin her boyutuyla en fazla kullanmamızı gerektiren hastalardır. Unutulmaması gereken bir başka nokta ise, hekimliğin hukuk ile buluştuğu bir alan olması nedeniyle adli tıpta her hastanın, aslında birbiri ile hakların savunulması düzleminde sıklıkla karşı karşıya da gelebilen bir hastalar grubundan oluşmasıdır. Adli tıp uzmanı hekim, tek bir hastanın iyileşmesinden sorumlu olan diğer hekimlerden farklı olarak, birbirine karşı konumlardaki birden çok hastanın ve sonuçta toplumun da iyileşmesinden sorumlu olmaktadır. Ayrıca hukukun üstünlüğü ancak tüm tarafların önünde açıklıkla yapılan araştırma ve tartışmalar ile verilecek kararlar ile korunabilir. Tüm bu ilkeleri birleştirdiğimizde ise hastamızın (hasta grubumuzun) kafasında hiçbir soru işareti kalmamalıdır. Bu hastanın kendisi veya hukuki temsilcisi yani avukatı olabilir. Böyle bir yaklaşım hekime güvensizlik değil, hastanın haklarının korunması anlamına gelir. Kaldı ki bu yaklaşım, hekimin de haklarını korumaktadır, çünkü ileride taraflardan biri tarafından ortaya atılacak her iddianın ve hekimin de güvenirliliğinin sarsılmasının nesnel verilerle önüne geçilmiş olacaktır.

Adli tıp uzmanları devlet memurudur ve devlet sorumluluğunda gelişen bir olayda yalnız avukatlar değil, ayrıca bağımsız uzmanların da uygulamada yer alması çok yerinde olurdu. Dünyadaki uygulamalarda, olayda yer alan tarafların herbirinin kendi bilirkişisinin incelemede yer alması ve sonra da mahkemede her bilirkişinin ayrı ayrı taraflarca sorgulanması- çapraz sorgulama (cross examination)- adı verilen bir yöntemden yararlanılmaktadır. Adli tıp uzmanı meslektaşlarımızın bilimsel niteliklerini de sürekli geliştirmelerini zorunlu kılan ve çok yararlı bir yöntem olan bu mekanizmanın kurulabilmesi için Adli Tıp Uzmanları Derneği, uzun zamandır uğraş veriyor. Ayrıca, yapılan her muayene ve otopsinin fotoğraflanması, videoya kaydedilmesi, otopsinin yalnız üç boşluğun açılıp içine bakıldığı bir işlemden çıkarılıp, olay yerinde cesedin bulunmasından başlayarak, çevresi ile ilişkisinden, uygun ve uluslararası standart ta bilimsel yöntemlerle dokulardan alınacak örneklerin incelenmesi ve sonra yapılabilecek incelemeler için korunmasına kadar tüm işlemleri kapsayan bir süreç olduğunu ve bu sürecin en önemli ve her basamağında mutlaka bulunması gereken ekip elemanlarından birinin adli tıp uzmanı olması gerektiğini, en önemlisi de "hasta grubu"nun iyileştirilmesinde, bu grubun her köşesine eşit uzaklıkta kalabilmesi için adli tıp uzmanının mutlaka bağımsız ve tarafsız bir yapılanma içinde görev yapmasının zorunluluğunu da vurgulamak istiyorum.

Otopsi işlemine ölenin yakınlarının katılmasına gelince, hasta, bir yakınının yanında bulunduğu koşullarda muayene olma talebini dile getirdiğinde, aksi bir durum varsa açıklayarak, hastanın kararına saygı gösterme sorumluluğumuz gibi, ölenin yakınlarından gelen bir talepte de, izlemesinin tıbbi yönden var olduğunu düşündüğümüz sakıncaları anlatıp, kişilerin kararına saygı göstermemiz gerektiğini düşünüyorum. Hastamızın-hasta grubumuzun- bir organını yok sayamayacağımıza göre, onun yasal varisleri de artık ölen kendi adına konuşamayacağı için hastamızın bir parçası olarak, sorumlu olduğumuz hastamızın niteliğini taşımaktadırlar çünkü.