Süreç nasıl gelişti?

ANKARA- 9 Eylül 1999 Perşembe tarihinde, eğitim hastanelerinde şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atama yolunu açan Tababet Uzmanlık Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girdi ve bakanlık alelacele atamaları yapmaya başladı. Hekim kamuoyu, TTB Merkez Konseyi ve tabip odaları kararı tepkiyle karşıladılar. Merkez Konseyi ve Ankara Tabip Odası 13 Eylül Pazartesi günü Danıştay'a ortak başvuru yaparak, yönetmeliğin iptalini istedi. İstanbul Tabip Odası da, iptal davası açtı. Aynı gün, şef ve şef yardımcılığı kadrolarına sınavsız atamaları yapılan hekimlerin haberleri gelmeye başladı. Merkez Konseyi'nin ve tabip odalarının tepkileri de artarak devam etti.

Tepkilerden bazıları şöyle:

Ankara Tabip Odası: "Ankara Tabip Odası olarak, 1997 yılında benzer bir uygulamaya karşı Danıştay'a açtığımız yürütmeyi durdurma davasını kazanmıştık. Hastanelerimizin keyfi atamalarla yönetilmesine izin vermeyeceğiz. Bu konuda geçmişte tabip odası ve eğitim hastaneleri öğretim kadrolarının ortak çalışması sonucu Sağlık Bakanlığı'nın çıkardığı bir yasaya dayanarak, düzenlenen merkezi bilim sınavının devre dışı bırakılması ve hakkaniyetin çiğnenmesi kabul edilemez. Geçmişteki kazanımımızı gözönüne alarak hukuksal mücadelemizi sürdüreceğiz"

Bursa Tabip Odası: "Deprem felaketi sonrası bölgeye yeterli sağlık hizmeti götüremeyen ve bir ay geçtiği halde sağlık hizmetlerini sivil toplum örgütlerine ve meslek odalarına havale eden Sağlık Bakanı siyasi kadrolaşma çalışmalarına hız vermiş bulunmaktadır. Bakanlık yaygın olarak kriterleri ve nedenleni bilinmeyen ve yalnızca belli bir siyasi görüş doğrultusunda bir çok yönetici ve doktor ataması yapmaktadır. Bursa Tabip Odası olarak, bakanlığın uygulamalarının sağlık alanında barışı bozacağını düşünüyor ve yasal olmayan uygulamalara karşı olduğumuzu açıklıyoruz".

İzmir Tabip Odası: "Sağlık Bakanlığı'nın bu tutumu, uzmanlık eğitimine, sağlık sistemine ve hekimliğe suikasttir. Adalet, eşitlik ve bilime darbedir. Şiddetle protesto ediyoruz. Hekimleri siyasetin kapı kulları olmaya zorlayan bu anlayışı kınıyoruz. Sağlık Bakanlığı'nı bu yanlıştan derhal vazgeçmeye davet ediyoruz. Bu tutum eğitim hastaneleni ve hekim kamuoyunu rencide eden bir tutumdur. Bu iki maddenin derhal iptalini talep ediyoruz. Bütün meslektaşlarımız adına kirli siyasetin, hekimlerden ve tıp ortamından elini çekmesini istiyoruz".

İstanbul Tabip Odası: "Deprem felaketinin ardından deprem bölgesinde sağlık hizmetlerinin organizasyonu henüz yeterli duruma gelmemiş iken, Sağlık Bakanlığı siyasi kadrolaşmaya öncelik verdi. Bilimsel ve eşit yaklaşımla yapılan sınavlar yerine, siyasi kadrolaşmayı hedefleyen, keyfi, partizanca ve tepeden inme atamaların eğitim hastanelerinin eğitim ve hizmet kalitesini olumsuz yönde etkilemesi kaçınılmazdır. Uygulama ile eğitim hastaneleri üzerinde partizanlığın gölgesi koyulaşacaktır".

Tabip odalarının ve TTB Merkez Konseyi'nin tepkileri basında da geniş yankı buldu. TTB Merkez Konseyi'nin düzenlediği basın toplantısında da, bakanlığın deprem bölgesiyle ilgilenmesi gerekirken, hukuksuz, bilimselliğe aykırı yönetmelik çıkarma uğraşında olduğu ifade edildi ve Bakanlık uyarıldı.

Danıştay, 27 Eylül tarihinde aldığı ara kararla, yürütmeyi durdurma kararı verdi. (TD)

 

 

mail9.gif (17469 bytes)                    buton2.jpg (1100 bytes)ANA SAYFAYA DÖNÜŞbuton1.jpg (1100 bytes)