DEPREMİN DEPREŞTİRDİĞİ

DR. NECDET TAMAMOĞULLARI

6 Aralık 1998 yilında Ankara’daki hekim eyleminde, canımı en çok sıkan şey, hekimleri çepeçevre saran binlerce polis değil de, polislerin elinde bize doğru hırlayıp, o sivri dişlerini gösteren köpeklerdi. Polisler, insanca ücret istemek için yürüyen hekimleri parçalamak isteyen köpekleri, zor zaptediyordu. Devlet, Türkiye’nin dört bir yanında halkının sağlığı için çalışan hekimlerine bile, yüzünü böyle gösteriyordu. Daha sonra gecenin karanlığında o deprem gelip de, binlerce canı toprağa gömünce devletin hiç bir köpeğinin yerin altında bir can bulmak, bir can kurtarmak için eğitmediğini öğrenmek nasıl depremler yaratır acaba insanın ruhsal dünyasında?Bir yurttaş olarak? Bir vatandaş olarak?Bir insan olarak?

Hükümetin Turizm Bakanı Erkan Mumcu, “Enkazlar altında kalan Türkiye’nin siyasi ve idari sistemidir.”diyor afetten sonra. Demirel, şapkasını sallayarak, “...cek, ...cak”larını söyleyecek gücü bulamıyor. İnip de halkın içine bile karışamıyor. Daha bir yıl önce Ceyhan depreminde insanlara devlet güvencesiyle söz verdiği evler bile bitmemiş, o insanlar hala açıkta. Ecevit, mikrofonun karşısında dik durmaya çalışarak koalisyonun uyum içinde olduğunu vurgulamaya çalışıyor her satır arasında. Ecevit’in uyum ile ilgili hiç şiiri var mıdır, bilmiyorum. Ama aklıma, Modern Folk Üçlüsü’nün o güzelim bestesi geliyor:“Takalar geçiyor allı yeşilli...” Ecevit’in bir şiiri. Aynı dönemi yaşadık onunla, ömrümüz geçiyor aslında ve allı yeşilli değil, ömrümüzden geçen takalar. Sevinçsiz ve dirimsiz. Soluk bir sarı. Enkaz altında kalanların renginden.

En büyük soru şudur:Bunca canın yitmesine rağmen, her şey aynı mı kalacak?Bu talan, bu yağma, bu rüşvet, bu soygun düzeni, bu insanları yalnızlaştıran, cılızlaştıran, onursuzlaştıran ufalayan, da-raltan bu akıl dışı düzen sürecek mi, sürmeyecek mi?

Yine milyonların alın teri, bir avuç egemene aktarılacak mı, aktarılmayacak mı?Yoksa depremde dirilen o potansiyel güç, siyasal anlamda organize edilmeden yine bir yığın zorbalıkla susturulup yeni depremlere kadar kabuğuna çekilecek mi? Yoksa o güç, şimdiden kabusu mu oldu, bir takım odakların?Ekranlara uzanan tehditkar parmaklara bakılırsa, birileri rahatsız olmaya başladı bile.

 

 

mail9.gif (17469 bytes)                                           buton2.jpg (1100 bytes)ANA SAYFAYA DÖNÜŞbuton1.jpg (1100 bytes)