Dr. Songül Yalçın
Doç. Hacettepe Üniversitesi Tıp
Fakültesi Sağlam Çocuk Ünitesi
STED toplantısında yoğun tartışmalarımız sürerken Sultan telaşla
içeri girdi. Annesi telefon etmiş ve Görkem'in karın ağrısı olduğunu, kustuğunu
ve ateşinin yükseldiğini söylemişti. Sultan'ı rahatlatmak ve çocuğun durumunu
öğrenmek için babanne ile konuştuğumuzda Görkem'in sık idrara gitmeye başladığını,
idrar renginin koyulaştığını ve kötü kokulu idrar yapmaya başladığını öğrendik.
Sultan Görkem'i
sağlık ocağına götürmek üzere aramızdan ayrıldı.
Sağlık Ocağı'nda yapılan muayenesinde fizik incelemesinin normal
olduğunu ve idrar tetkiki ile kültürü istendiğini öğrendik. Görkem'in idrar
denetimi olduğundan torba bağlanmasına gerek kalmadan idrar alınmış. Sağlık
ocağının doktoru Sultan'ın yanında alınan idrarı 3000 devirde santrifüj
edip üst tabakayı döktükten sonra kalan çökeltiyi lamın üzerine yayıp ve
mikroskopta 40 büyütme ile incelemiş. Sultan'a "her alanda beşin üzerinde
lökosit görülmesi anlamlı (pyüri) iken Görkem'in idrarında 15-20 lökosit
görüldüğünü ve Görkem'in idrar yolu enfeksiyonu olduğunu açıklamış. Hemen
antibiyotik tedavisini yazmış ve tedavinin başlanmadan önce idrar kültürünün
hangi merkezlere verilebileceğini açıklamış. İki gün sonra idrar kültürü
sonucu ile kontrole çağırmış. Sultan gördüğü ilgiden ve uygun tedavinin
başlamasından mutlu olarak geri geldi. Ama iki gün sonra çıkacak bir tetkikin
çocuğuna ne yararı olacağını anlamamıştı. Çocuğun zaten tanısı konulmuş
ve tedavisi de başlanmıştı. Biz de idrarda lökosit olmasının her zaman
enfeksiyona işaret etmeyeceği, ateş, viral enfeksiyon, balanit, taş, travma
gibi bazı durumlarda da pyüri görülebileceğini açıkladık.
Görkem'in idrar kültüründe E. coli 105 CFU/ml ürediği öğrendiğimizde
hemen Görkem'in yakınmalarını sorduk. Görkem'in vücut ısısı normale dönmüş,
kusması ve sık idrara gitmesi geçmişti. Görkem'in doktoru kültür sonucunu
çoktan değerlendirmiş ve başlanan antibiyotiği on güne tamamlayıp iki gün
ara verip kontrole çağırmıştı. Sultan "doktorum beni çağırdığına göre mutlaka
bir bildiği var" diyordu. Tedavi sonrası yapılan tetkiklerin normal çıkması
Sultan'ı ve babannneyi rahatlatmıştı. Babaanne hemen "bir idrar yolu enfeksiyonu
deyip geçmeyin, tedavi edilmeyen idrar yolu enfeksiyonlarının kronik böbrek
hastalığı nedenlerinden biri olduğunu biliyormusunuz" diye komşularını
bilinçlendirmeye başlamıştı bile.
Görkem'in doktoru ultrasonografi (USG) istemiş ve böbrek büyüklüğünün
normal olduğu, yapısal bozukluğunun ve taşın olmadığı saptamıştı. Görkem
USG çekildikten sonra herkese böbreklerin televizyonda nasıl göründüğünü
anlattı.
Görkem'in beş yaşından küçük olması nedeni ile üreme görülmeyen
kontrol idrar kültüründen bir ay sonra miksiyon sistoüretrogram (MSUG)
istedik. MSUG ile vezikoüretral reflü saptanamaması ile Görkem de koruyucu
tedaviye gerek olmadığına karar verdik. Bununla birlikte Görkem bize istediğimiz
inceleme nedeni ile çok kızdı.
|