.......

.........
 
 
 
 
On Soru On Yanıt


Bu ayki konumuz; “Pnömoni ve Grip Aşıları”. Sorularınızı  Eşrefpaşa Verem Savaş Dispanser’inden Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz uzmanı Dr. Göksel Kıter, yanıtladı.

 1. Toplum kökenli pnömoni (TKP) nedir?
 Akciğerlerde klinik ve/ ya da radyolojik konsolidasyon bulguları ile karakterli akut enfeksiyon tablosu olarak tanımlanan pnömoni, oluşturduğu yere göre iki gruba ayrılmaktadır. Toplum Kökenli Pnömoni ve Hastane Kökenli Pnömoni. Pnömonide olguların ancak %60-70’inde bakteriyolojik etkenin ne olduğu gösterilebilse de en sık TKP nedeninin Streptococcus pneumoniae olduğu bilinmektedir. Kronik obstrüktif akciğer hastalığı olanlarda ve 60 yaş üzerindeki kişilerde pnömokok enfeksiyonu sıklığı yılda %2.5 oranında artmaktadır. Yine bu hastalarda ve immun sistemi baskılanmış olanlarda pnömokokal sepsis sıklığı artmaktadır. 

 2. Bakteriyel TKP’den korunmak için uygulanacak bir aşı var mıdır?
 Evet. Pnömokok aşısı (Pnömo 23), 
Streptococcus pneumoniae’a karşı bağışıklık sağlamada kullanılır. Streptococcus pneumoniae’nın en sık hastalık nedeni olan 23 antijenik tipine ilişkin kapsül antijenlerinin saflaştırılmasından elde edilmektedir. 

 3. Pnömokok aşısı kimlere uygulanmalıdır?
 Erişkinlerden; 65 yaş üzerindekiler, kronik akciğer hastalığı olanlar, kronik kalp hastalığı, diyabetikler, kronik böbrek yetmezliği olanlar, nefrotik sendromlular, immunsupresyondakiler (transplantasyon yapılanlar, HIV pozitifler), alkolikler, sirozlar, dalak yokluğu (anatomik ya da işlevsel) olanlar, Hodgkin hastalığı olanlar, multiple myelomalılar. 
 Çocuklardan; 2 yaşından büyük ve orak hücreli anemisi, nefrotik sendromu, dalak yokluğu, serebrospinal sıvı kaçağı olanlar, immunsupresyondakiler ile 2 yaş ve altında yalnızca HIV pozitif olanlar Pnömokok aşısıyla bağışıklanmalıdır. 

 4. Pnömokok aşısının koruyuculuk oranı nedir? Ne kadar zamanda bir yinelenmelidir?
 Pnömokok aşısının koruyuculuğunun %60-64 olduğu bildirilmektedir. Bir çalışmada, aşılamadan 72 ay (6 yıl) sonra koruyuculuğun %0’a düştüğü gösterilmiştir.    Bazı özel durumlar dışında yeniden aşılama genelde önerilmez. Bu durumlar nefrotik sendrom, kronik böbrek yetmezliği, transplantasyon yapılmış olması, 10 yaşından küçük çocuklarda nefrotik sendrom, dalak yokluğu, orak hücreli anemi varlığıdır. Aşının yinelenmesi gerekiyorsa aşılar 5 yıl aralarla yapılmalıdır. 

 5. Pnömokok aşısına bağlı yan etkiler nelerdir ve aşının kontrendikasyonları var mıdır?
 Pnömokok aşısına bağlı yan etkiler daha çok aşının yinelenmesi sırasında ortaya çıkmaktadır. Özellikle azalmış antikor yanıtı olanlara yeniden aşılama önerilmemektedir. Bölgesel reaksiyonlar, aşı yerinde ağrı, kızarıklık biçiminde görülürken %1’in altında oranda ateş ve kas ağrıları, yine %1’in altında oranda şiddetli bölgesel reaksiyonlar, çok ender olarak da anafilaksi gelişebilmektedir. 
 Aşının gebelere uygulanması güvenli değildir. Yüksek risk grubundaki kadınlar olabilirse gebe kalmadan önce aşılanmalıdırlar. Eğer zorunlu kalınırsa ilk trimestrden sonra aşılanabilirler. 

 6. İnfluenza virüsünün insana zararı nasıl olmaktadır?
 Grip denince, kişiyi yatağa düşürebilse de genelde ayakta atlatılan, kış aylarının yaygın bir hastalığı akla gelir. Oysa İnfluenza virüsüyle ortaya çıkan enfeksiyon, 1889’dan bu yana yaşanan beş pandemi dikkate alındığında, sanıldığı kadar masum değildir. Virüs, üst ve alt solunum yollarının silli epiteline yapışarak burada çoğalır ve solunum yollarının savunma mekanizmasını bozar. Böylece ikincil bakteriyel enfeksiyonlara yatkınlık ortaya çıkar. Doğrudan İnfluenza virüsünün oluşturduğu pnömoni oldukça enderdir ve ağır bir tablo ile seyreder. 

 7. Grip aşısı olarak bilinen aşının özellikleri nelerdir?
 İnfluenza aşısı, bir önceki yıl dünyada enfeksiyona yol açmış olan İnfluenza virüslerini temsil edecek iki tip İnfluenza A, bir tip İnfluenza B suşunu içeren, cansız, trivalan bir aşıdır. Yılda bir kez, deltoid kas içinde (IM) yapılır. Doz, yaşa göre belirlenir. 
 Koruyuculuğu %65-85 arasında bildirilmektedir. Zaman zaman solunum yolu enfeksiyonunu bütünüyle önleyemese de sınırladığı ve hafif geçirilmesini sağladığı belirtilmektedir. 

 8. İnfluenza aşısı kimlere uygulanmalıdır?
 Erişkinlerden; 65 yaş üzerindekiler, kronik akciğer hastalığı olanlar, kronik kalp hastaları, bakım evlerinde kalan kronik hastalar,  diyabetikler, böbrek işlev bozukluğu olanlar,   immunsupresyondakiler (transplantasyon yapılanlar, HIV pozitifler), yüksek risk grubundaki kişilerle ilgilenen sağlık personeli. 
 Çocuklardan; Astımı olanlar, uzun süreli Aspirin tedavisi alan 6 ay-18 yaş arası çocuklar (viral enfeksiyon sonrası Reye sendromu gelişme riski taşıdıkları için) influenza aşısı yılda bir kez uygulanmalıdır. 

 9. İnfluenza aşısı ne zamanlar uygulanmalıdır?
 Aşı, her yıl değişmektedir. Sonbahar aylarında, en iyisi Eylül-Ekim aylarında, en geç de Kasım ayında yapılmalıdır. Amaç Aralık ayında ortaya çıkabilecek epidemi sırasında koruyucu antikorların en üst düzeye çıkmasını sağlamaktır. Bağışıklık, aşılamadan iki hafta sonra başlar, iki ayda pik yapar ve yaklaşık bir yıl sürer. 

 10. İnfluenza aşısının kontrendikasyonları ve yan etkileri nelerdir?
 Aşının immun yetmezlikli kişilerde bile güvenle uygulanabilmesi önemli bir avantajdır. Tek kesin kontrendikasyonu, aşının hazırlanma tekniğiyle ilişkili olarak yumurta alerjisidir. 
 Lokal kızarıklık ve sertlik %25-60 olguda 1-2 gün sürebilir. Subfebril ateş, kas ağrıları, halsizlik %30 olguda görülür, en çok 24 saat sürer. Ciddi yan etkiler oldukça enderdir. 
 Aşı, teofilin ve oral antikoagülanların kan düzeyini arttırabileceği, bu ilaçları kullanan hastalarda aşı yapıldığında akılda tutulmalıdır. 
 HIV ve HCV için yalancı pozitif ELISA testi (%2 oranında) elde edilebileceği de bilinmesi gereken bir noktadır. Birkaç ay içinde negatifleşeceklerinden testler kontrol edilmelidir.

.....................................................................