Dr.Figen Şahin*
· Uzm.; Gazi Ü. Tıp F. Çocuk Sağ.
ve Hast. AD, Ankara
İnsan yaşamı içinde okul çağı neden özel bir dönemdir?
Okul çağı çocukların büyüme ve gelişme dönemidir. Bu dönemde
erken fark edilen büyüme-gelişme bozukluklarının önüne geçmek daha kolaydır.
Okulda çocuklar toplu halde bulundukları için bulaşıcı hastalıkların
görülme ve yayılma hızı daha fazla olabilir, ancak toplu halde bir arada
bulunmalarının iyi bir yönü aşılama gibi koruyucu önlemlerin daha kolayca
alınabilmesidir.
Başarılı bir eğitim için öğrencinin sağlıklı olması temel koşuldur.
Görme ve işitme gibi bazı bozukluklar erken tanınıp tedavi edilirse öğrencinin
başarılı olma şansı artar.
Okul
genellikle çocukların korunaklı yuvalarından çıkıp toplum içine girdikleri
ilk yerdir, bu durumun yaratacağı ruhsal ve sosyal sorunlar için çocuk
desteklenmelidir.
Çocukluk dönemi sağlık alışkanlıklarının geliştirilmesi için
de uygun bir dönemdir. Sağlıklı bilgi, tutum ve davranışları geliştiren
öğrenciler çevrelerindeki bireyler için de eğitici olabilirler.
Okul sağlığı hizmetleri; öğrencilerin sağlığını değerlendirmek,
korumak ve geliştirmek için yapılan çalışmaların tümüdür. Böylece
sağlıklı okul yaşamı sağlanır ve sürdürülürken bir yandan da öğrenciler
aracılığıyla topluma sağlık eğitimi verilmiş olur.
Okulda verilebilecek sağlık hizmetleri nelerdir?
1. Akut hastalıklara yaklaşım:
Okulda sık görülebilen kanama, solunum yetmezliği, bayılma, konvülsiyon,
alerjik reaksiyonlar, yanıklar, zehirlenmeler, kafa travmaları, üst solunum
yolu enfeksiyonları, deri enfeksiyonları, ishal, kusma, karın ağrısı, burkulma,
kırık, çıkık gibi ani durumlarda yapılan ilk yardım girişimleridir. Bulaşıcı
hastalıkların ortaya çıkması da akut yaklaşım gerektirir. Öğretmen sık
görülen bazı bulaşıcı hastalıkların belirtileri ve bulaşma yolları konusunda
bilgilendirilmeli, hastalık ortaya çıktığında hemen okul sağlığı ekibine
haber vermelidir. Bulaşıcı hastalık ortaya çıktığında hasta olan öğrenci
bulaşıcılık dönemi bitene kadar okula gelmemeli, ancak diğer öğrenciler
okula gitmeli, okul kapatılmamalıdır.
2. Süregen hastalıklara yaklaşım:
Okulda süregen hastalığı olan çocukların olması durumunda bu
hastalığın çocuk, aile ve eğitim üzerindeki etkileri ile mücadele etmek
gerekir. Örneğin astımlı bir çocukta çevre kontrolü ve enfeksiyonların
önlenmesi; diabetli bir çocukta kan şekerinin izlenmesi ve hastanın uyumunun
geliştirilmesi; epileptik bir çocukta ise atakların önlenmesi ve kazalardan
korunması için çaba harcanmalıdır.
3. Sağlığın değerlendirilmesine yönelik çalışmalar:
A. Okula giriş muayeneleri:
Öğrencilerin sağlık durumunu değerlendirmek için her yıl tam bir fizik
inceleme yapılması muayene edilecek öğrenci sayısını çok arttırmaktadır.
Bu yüzden incelemenin niteliği düşmekte, ayrıca saptanan hastalığın tedavisine
zaman kalmadığından öğrenciyi daha iyi bir sağlık düzeyine getirme amacına
ulaşılamamaktadır. Okul çağındaki çocuklar genelde sağlıklıdır. Bir kaza
ya da özel bir hastalık söz konusu olmazsa 3-4 yıl içinde sağlık durumlarında
önemli değişiklikler olmaz. Bu nedenle okula giriş ve çıkışta tam bir fizik
inceleme, ara yıllarda ise belirli bazı sağlık sorunlarına yönelik çalışmalar
yapılmasının uygun ve yeterli olacağı görüşü benimsenmiştir.
Fizik muayeneye başlamadan önce, öğrencilere muayenelerin ne
olduğu anlatılmalı, korkuları giderilmelidir. Muayene için okulda önceden
bir yer hazırlatılmalı ve bu odanın sıcaklığı, aydınlığı yapılacak iş için
uygun olmalıdır. Öğrenciler içeriye birer birer alınmalı, böylece hem birbirlerinden
utanmaları, hem de görme, işitme gibi kendilerinin yorum yapacağı testlerde
birbirlerini yanıltmaları önlenmelidir. Okul sağlığı ekibindeki hekimin
görevi öğrencinin nörolojik gelişimini değerlendirmek ve tam bir fizik
inceleme yapmaktır. Muayenede yer alan boy, kilo ve kan basıncı ölçümleri,
görme ve işitme testleri, PPD, ruhsal sorun saptama anketleri gibi bazı
işlemler hemşire tarafından yapılabilir. Okul sağlığı hemşiresinin çok
önemli bir diğer görevi öğrencilerin sağlık kayıtlarını tutmak, ileri inceleme
ve tedavi için gönderilen öğrencilerin gerekli tedavilerinin yapılıp yapılmadığını
izlemektir. Çocuğun muayenesi sırasında öğretmen mutlaka bulunmalıdır,
çünkü öğrencilerin güvendikleri ve onları yönetecek en uygun kişidir. Öğretmen
ayrıca saptanan bozuklukların tedavisinin izlenmesinde (örneğin göz bozukluğu
saptanan bir öğrenciye gözlük alınması gibi) de okul sağlığı ekibinin önemli
bir parçasıdır. Çocuğun anne babası da sağlık ekibine çocuklarının sağlık
durumunu en iyi anlatabilecek ve saptanacak hastalıkların tedavisini sağlayacak
kişiler olduklarından, olanaklıysa ekibe katılmalıdırlar.
Okul yaşlarında görülen başlıca sağlık sorunları diş çürükleri,
görme ve işitme kusurları, büyüme ve gelişme gerilikleri, ruhsal uyumsuzluklar,
anemi, süregen kulak, burun, boğaz hastalıkları, inmemiş testis, pes planus
ve skolyoz gibi ortopedik bozukluklar, uyuz ve bit gibi bulaşıcı enfestasyonlar
ve kazalardır. İlk incelemede bu sağlık sorunlarının olup olmadığını ortaya
çıkaracak dikkatli bir inceleme yapılması önemlidir.
B-
Tarama programları:
Okul yılları boyunca ortaya çıkabilecek ve eğitimi engelleyebilecek
görme, işitme bozuklukları, vb gibi sorunlara yönelik tarama muayenelerinin
her yıl ya da 1-2 yıl ara ile yinelenmesi gerekebilir. Bu incelemeler sonucunda
hastalık kuşkusu olan öğrencilerin konunun uzmanı tarafından yeniden değerlendirilmeleri
sağlanır.
a. Görme taramaları: Görme kusuru olan öğrencilerle olmayanlar
arasında okul başarısı yönünden farklar vardır. Görme kusurunun erken saptanıp
düzeltilmesiyle bu fark ortadan kaldırılabilir. Görme taramaları Snellen
eşeli kullanılarak yapılır. Görmesi 8/10’un altında olanlar kuşkulu görme
kusuru olarak değerlendirilip uzmana gönderilir.
b. İşitme taramaları: İşitmenin ölçülmesinde fısıltı testi, saat
testi gibi basit yöntemler kullanılabileceği gibi, hava iletimini ölçen
pür ton odiyometri gibi daha güvenilir yöntemlerden de yararlanılabilir.
Bu aygıtların taşınabilir olanları okul taramalarında kullanılabilir. Öğrencinin
kulaklarından birinde 20 desibellik kayıp varsa uzmana gönderilir.
c. Diş sağlığı taramaları: Diş çürüklerinin erken tanınıp tedavi
edilmesi o dişin kaybını önlediği gibi, vücuttaki bir enfeksiyon odağının
da ortadan kalkması demektir, ayrıca bu taramalar sırasında bir diğer diş
sağlığı sorunu olan oklüzyon bozuklukları da saptanabilir.
d. Büyüme ve gelişme taramaları: Öğrencilerin boy ve ağırlıkları
her yıl ölçülmeli, gelişiminde gerilik saptananlar ileri incelemeler için
sevk edilmelidir.
4. Sağlığın korunması ve geliştirilmesine yönelik çalışmalar:
a. Bağışıklama: Bebeklikte başlanan aşıların pekiştirme dozlarının
okul çağında yapılması, öğrencilerin toplu olarak bir yerde bulunması nedeniyle
sağlık çalışanlarına kolaylık sağlamaktadır. Ülkemizde ilkokul 1. sınıfta
Td, OPV, kızamık ve PPD (-) olanlara BCG; ilkokul 5. sınıfta ise Td yapılmaktadır.
b. Beslenme: Öğrencilerin beslenme programlarının yeterli ve
dengeli, sağlık kurallarına uygun olması okul sağlığı ekibinin denetiminde
olmalıdır.
c. Taşıyıcıların araştırılması: Okul çalışanlarının B hepatiti,
salmonella, tüberkuloz yönünden taranması, özellikle kantin ya da yemekhanesi
olan okullar için çok önemlidir.
d. Spor etkinlikleri: Öğrencilerin bedensel ve ruhsal gelişimine
olumlu katkıları olduğu için spor etkinlikleri desteklenmeli, beden
eğitimi derslerine katılmama raporları çok dikkatle verilmelidir.
e. Sağlık eğitimi: Sağlık için temizliğin önemi, kazalar ve hastalıklardan
korunma, ilkyardım, sigara ve alkolün zararları ve cinsel eğitim gibi konularda
öğrencilere eğitim verilebilir. Bu eğitimin öğretmen tarafından verilmesi
ve sağlık çalışanlarının danışmanlık görevi yapması daha uygundur.
f. Çevre sağlığı hizmetleri: Okulda sağlıklı çevre, okul binasının,
oyun alanlarının, mutfak ve tuvaletlerin, ısıtma, havalandırma, aydınlanma
gibi durumların sağlığa uygun koşullarda olmasıdır. Sağlık için temiz ve
yeterli içme ve kullanma suyu sağlanmalıdır. Okulda sağlık hizmetini yürütenlerce
okul ve çevresinin kazalara karşı korunma yönünden uygunluğu da kontrol
edilmeli ve gerekli olan düzeltmeler yapılmalıdır. Öğrencilere sağlıklı
bir çevrede yaşama bilinci aşılanmasının aynı zamanda çok önemli bir sağlık
eğitimi de olduğu unutulmamalıdır.
Okul sağlığı ekibi kimlerden oluşmalıdır?
Okul sağlığı ekibi en az bir hekim, bir hemşire, öğretmen ve
olanaklıysa anne babadan oluşur. Olanaklar elveriyorsa diş hekimi, rehberlik
uzmanı, psikolog, sosyal çalışmacı gibi çalışanların da katılması ekibin
niteliği ve verimini arttırır.
Ülkemizde okul sağlığı hizmetleri il ve ilçelerde Milli Eğitim
Bakanlığı'na bağlı sağlık eğitim merkezleri, köylerde ve küçük yerleşim
merkezlerinde ise sağlık ocakları tarafından yürütülmektedir.
Okul sağlık kayıtları nasıl tutulmalıdır?
Her öğrenci için, okul hemşiresi tarafından, öğrencinin sağlık
durumunu gösteren bir kayıt tutulmalı; bu kayıtta okul öncesi dönemindeki
sağlık bilgileri, okul döneminde konan tanılar ve yapılan tedaviler yer
almalıdır. Öğrenci okul değiştirdiğinde bu kayıtlar yeni okuluna gönderilmelidir.
Bu kayıtların sonuçlarının yılda bir kez ilgili sağlık ve eğitim
kurumlarına gönderilmesi, daha verimli okul sağlığı hizmetlerinin yapılmasına,
dolayısıyla okul sağlığının gelişmesine katkıda bulunacaktır.
|