STED.......STED Kapak

.........
 
 
 
Otoskopik Muayene - I


Dr. Yusuf K. Kemaloğlu*, Dr. Necmettin Akyıldız**
* Doç.; Gazi Üniv. Tıp Fak. KBB Hast. AD.
**Prof.; KBB Uzm., Serbest Hekim, Ankara

 Otoskopik muayene dış kulak yolu (DKY) ve kulak zarının ışık ile muayene edilmesidir. Otoskop, içinde ışık kaynağı ve mercek sistemi olan bir kulak muayene aletidir ve bu iş için kullanılan aletlerden yalnızca birisidir. DKY ve kulak zarının muayenesi için, teknolojik olarak otoskoplardan çok daha basit (alın aynası-spekulum) ya da çok daha gelişmiş (endoskoplar, mikroskop) muayene aletleri bulunmakla birlikte, gerek KBB hekimlerinin gerekse diğer branşlardaki hekimlerin en çok tercih ettikleri muayene aracı otoskoplardır. Bunun nedenleri şöyle sıralanabilir: 
 1. Otoskoplar taşınabilen, kolay korunan, büyütme ve kendinden aydınlatma olanağı ile net görüntü sağlayan, kullanılması kolay ve ucuz muayene araçlarıdır (Şekil 1).
 2. Alın aynası-spekulum sisteminin (Şekil 2) otoskoplar ile yapılan muayeneye göre bazı üstünlükleri vardır. DKY ve kulak zarındaki patolojinin iki gözle görülmesini sağlar. Böylece patolojiyi üç boyutlu olarak algılamak daha kolay olur. Ayrıca boşta kalan el ile DKY'ye güvenle müdahale etmek (örneğin aspirasyon, buşon temizlenmesi ya da topikal ilaç uygulanması) olanaklıdır. Oysa ki otoskop ile tek gözle muayene yapılır ve otoskopun içinden DKY'ye ulaşmak olanaklı olsa bile, zor ve risklidir. 
Şekil 1. Değişik otoskop tipleri: "a" duvar otoskobu; "b ve c" taşınabilir otoskoplar. "a ve c”deki otoskopların ışık kaynağı fiberoptiktir; "b"de ise ampul (ok ile işaretli) görme sahası içerisinde bulunmaktadır.
Ancak:
 a. Alın aynası-spekulum sistemi ile muayene, otoskop ile yapılan muayeneye göre daha fazla deneyim gerektirmektedir. 
 b. Alın aynası-spekulum sistemi ile muayene için gereken malzemeler (başın dayanabileceği bir muayene koltuğu, ışık kaynağı, değişik boyutta spekulumlar ve alın aynası), genellikle KBB poliklinikleri dışında bulunmamaktadır. 
 c. Alın aynası-spekulum sistemi ile yapılan muayenelerde kulak zarı çıplak gözle değerlendirilmektedir. Otoskop ile yapılan muayenede ise hem büyütme ve hem de daha iyi aydınlatma sağlanmaktadır.
 d. Alın aynası-spekulum sisteminin hasta başına taşınabilmesi otoskopa göre çok daha zordur. 
Şekil 2.  Alın aynası ve spekulum sisteminin kullanılması. Hekim bu sistem ile ayakta ya da oturarak hastanın kulağını muayene edebilir ve boşta kalan eli ile DKY'ye herhangi bir girişimi yapabilir (Prof. Dr. N. Akyıldız'ın “Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi Cilt-1, Bilimsel Tıp Kitabevi, Ankara, 1998” kitabından alınmıştır).
e. Ağlayan ve muayeneye uyumlu olmayan bir çocukta, alın aynası-spekulum sistemi ile muayene yapmak çok daha zordur. 
 3. Mikroskop ve endoskoplar, otoskop ile yapılan muayeneye göre çok daha fazla ışık ve büyütme sağlayan yöntemlerdir ve bunlar yardımıyla DKY'nin iç kısımlarını ve kulak zarını en net biçimde muayene etmek olanaklıdır. Ancak bu cihazları her poliklinikte (hatta her KBB muayene ünitesinde) bulundurmak ekonomik olmadığı gibi, rutin muayene sırasında, hekime sağladıkları bilgi bakımından otoskop ile yapılan muayeneye göre üstünlükleri yoktur. Kulak muayenesi sırasında mikroskop ve endoskoplara ancak belli olgularda ve belli amaçlarla gereksinim duyulur:
 Mikroskopik muayene; otoskopa göre daha çok büyütme ve daha fazla ışık sağlar. Ayrıca, mikroskopik muayene sırasında hekimin en az bir eli serbesttir ve rahatlıkla DKY'ye müdahale edebilir. Bu nedenle mikroskopik muayene, DKY ve kulak zarının muayene edilmesini engelleyen DKY hastalıklarında (ekzostoz, osteom, yabancı cisim, tümörler, nekrotizan eksternal otit, vb), kulak zarının özellikle arka ve üst kısmının net olarak izlenemediği durumlarda (buşon, granülasyon dokusu, heredion, vb) ya da ciddi kulak zarı ve orta kulak patolojilerinde (retraksiyon poşları, marjinal perforasyonlar, epidermozis, polip ya da granülasyon dokusu) cerrahi tedavinin planlanması bakımından önem taşımaktadır. Mikroskop altında DKY ve kulak zarı üzerinde bulunan buşon, epitelyal artıkları ve akıntıyı temizleyerek kulak zarını tam olarak görmek ve var olan patolojilerin ciddiyetini değerlendirmek (örneğin retraksiyon poşunun derinliği ya da perforasyon kenarlarından yassı epitelin orta kulağa ilerleyip ilerlemediği gibi) olanaklıdır. Bu nedenle mikroskopların yalnızca bu tedavilerin yapılacağı merkezlerde ve buralarda da yukarıdaki durumların söz konusu olduğu olgularda kullanılması yeterli olacaktır. 
 Endoskoplarla yapılan muayenelerde ise otoskoplara göre daha fazla ışık ve büyütme olanağı vardır. Ancak görüntü tek gözle sağlanır ve DKY'ye girişim olanağı yoktur. Buna karşın endoskopların en büyük kolaylığı dökümantasyon olanağı sağlamasıdır. Endoskoplar ile muayene odası koşullarında kolaylıkla fotoğraf çekilebilir ve video kayıt yapılabilir. 
 Otoskoplar: 
 Otoskopları enerji kaynağına ve içindeki aydınlatmaya göre sınıflandırmak olanaklıdır: Otoskopların bir kısmı duvar ya da masa üstünde bulunan bir elektrik adaptör sistemine sahiptir ve enerjisini şehir elektriğinden sağlar. Bu otoskopların gövde kısımları daha hafif ve kullanışlıdır. Ancak kullanılabilirlik alanı adaptör ile otoskop gövdesi arasındaki kablonun uzunluğu ile sınırlıdır. Buna karşın pilli otoskoplarda, enerji kaynağı olan pil otoskopun gövde kısmına yerleştirilmiştir. Bu nedenle her yerde kullanılabilirler. Ancak daha ağır ve hantal bir gövde yapıları vardır. 
 Işık kaynağı bakımından da otoskoplar iki gruba ayrılırlar: Bazı otoskoplarda ışığı sağlayan ampul, otoskop gövdesinin üstünde merceğin hemen arkasında (hekimin görüş alanı içinde) yer alırken, diğerlerinde gövdenin içindedir. Ampulün gövde içinde hekimin görüş alanı dışında bir yere yerleştirildiği otoskoplarda, ışık fiberoptik kablolar ile otoskobun baş kısmına taşınır ve baş kısmının bütün çevresinden spekulum içine yollanır. Bu tür otoskoplar çok daha net görüntü sağlarlar. 
 Bütün otoskoplar baş kısımlarına spekulum takılarak kullanılırlar. Kulak spekulumları yalnızca otoskopik muayenede değil, alın aynası ya da mikroskop ile yapılan muayenelerde de gerek duyulan huni biçiminde metal ya da sert plastikten yapılmış borulardır (Şekil 3). Metal olanlar ısıya dayanıklıdırlar. Bu nedenle kolayca sterilize edilebilirler. Ancak otoskopik muayene sırasında genellikle ışığı yansıtmayan siyah ya da koyu gri renkteki plastik spekulumlar seçilir. Değişik büyüklüklerde spekulumlar vardır ve her hastaya uygun boyuttaki spekulum kullanılmalıdır (spekulum seçilirken dikkat edilmesi gereken noktalar aşağıda belirtilmiştir). Spekulumlar genellikle, otoskoplar ile birlikte üçlü ya da beşli bir takım olarak verilirler. Bir otoskop ile birlikte en az iki takım spekulum alınmalıdır. Otoskopik muayene sırasında spekulumların steril olması gerekli değildir. Ancak her hastadan sonra temizlenmesi ve dezenfekte edilmesine özen gösterilmelidir. 
 Dış kulak yolunun anatomisi:
 Kulak zarı derin ve kıvrımlı bir kanalın en medialinde yerleşmiştir. Otoskopik muayene tekniğinin tam olarak anlaşılabilmesi için, DKY ve kulak zarının anatomik özelliklerinin bilinmesi gereklidir: 
Şekil 3. Kulak spekulumları. Değişik uzunluk ve çaptaki spekulumlar alın aynası, otoskop ve mikroskop ile yapılan kulak muayeneleri sırasında kullanılan en önemli araçlardır (Prof. Dr. N. Akyıldız’ın “Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi Cilt-1, Bilimsel Tıp Kitabevi, Ankara, 1998” kitabından alınmıştır).
1. DKY kulak kepçesinin konka adı verilen kıkırdak çukurluğundan başlar ve kulak zarına kadar uzanır (Şekil 4). Ancak tamamı kıkırdak değildir ve çocuklarda 2/3 lateral kısmı, erişkinlerde ise yalnızca 1/3 lateral kısmı kıkırdaktan yapılmıştır (bu kısım kulak kepçesi kıkırdağının bir devamıdır). Medial DKY ise timpanik kemikten oluşmuştur. Timpanik kemiğin gelişmesi doğum sonrasında sürdüğü için yaş ile DKY'nin kemik kısmı göreceli olarak artar ve kulak zarı daha derine yerleşir. Kıkırdak kısım, kemik kısıma fibröz bağlar ve DKY derisi ile tutunmuştur. DKY düz değildir, kıkırdak kısım ile kemik kısım arasında bir açı vardır. Otoskopik muayene sırasında (bu diğer muayene yöntemleri için de geçerlidir), bu eğriliği düzeltmeden, yani DKY girişinden bakıldığında kulak zarının gözümüzün karşısına gelmesini sağlamadan kulak zarı görülemez. DKY kıkırdağı, kulak kepçesi kıkırdağı ile devamlılık gösterdiği için kulak kepçesinin hareket ettirilmesi (çekilmesi ile) kıkırdak DKY'nin şeklini değiştirmek ve kemik kısım ile paralel duruma getirmek olanaklı olur. 
 Şekil 4. Bir sağ kulak kepçesi-DKY ve kulak zarının kesiti görülmektedir. Görüldüğü üzere kemik ve kıkırdak DKY eksenleri arasında açı farkı vardır (Prof. Dr. N. Akyıldız'ın “Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi Cilt-1, Bilimsel Tıp Kitabevi, Ankara, 1998” kitabından alınmıştır).
2. Erişkinlerde DKY'nin arka duvarı yaklaşık 25 mm olmasına karşın ön alt duvarın uzunluğu yaklaşık 31 mm’dir. Bu nedenle kulak zarı, arkadan öne doğru eğimli olarak yerleşmiştir (Şekil 5). Bu nedenle DKY ön kemik duvarı aşırı bombe olan (Şekil 6) ya da burada ekzostoz ya da osteomu olan olgularda, kepçe ne kadar geriye çekilirse çekilsin, kulak zarının ön kısmını görmek olanaklı değildir (bu durumda mikroskop altında muayene gereklidir).
 3. DKY'yi kaplayan deri, kıkırdak kısımda kalındır; zengin bir deri altı dokusu vardır ve çok sayıda kıl, yağ ve sebase bezleri içerir. Bu nedenle eksternal otitler sırasında ödem kıkırdak kısımda daha belirgindir ve fronkül ve sebase bezlerin neden olduğu lokal enfeksiyonlar kıkırdak kısımda daha fazla görülür. Kemik kısımda yağ ve sebase bezler kaybolur ve deri altı dokusu incelir. Kemik DKY'de deri daha incedir ve doğrudan periosta yapışmıştır. Bu nedenle ağrılıdır ve kolaylıkla kanar. Otoskopik muayenede spekulumun bu kısıma dokundurulmaması gereklidir. 
Şekil 5. Normal bir sol kulak zarının otoskopik görünümü. Kulak zarı, ön ve arka DKY uzunluklarındaki farktan dolayı arkadan öne doğru olan eğimli konumdadır. Bu nedenle de, kulak zarının ön kısmı ile ön DKY arasında dar bir açı vardır. Bu kısmı görmek için kulak kepçesini olanaklı olduğunca arkaya çekmek ve kulak spekulumunun yönünü, mümkün olduğu kadar, öne doğru yönlendirmek gerekir (M. Sanna ve Ark.nın "Atlas of Otoscopy- From Diagnosis to Treatment, Thieme Pub., New York, 1999” kitabından alınmıştır).

Şekil 6. Bir sağ kulağın otoskopik görünümü. DKY ön duvarı ileri derecede bombedir(*). Bu nedenle kulak zarının ön kısmı izlenememektedir (bkz Şekil 5). Bu olguda ön kadranda bir patolojik oluşumdan kuşkulanılıyorsa, tek çare mikroskopik incelemedir. Ayrıca, üst DKY'den köken alan bir ekzostoz (**) da izlenmektedir (M. Sanna ve ark'nın "Atlas of Otoscopy- From Diagnosis to Treatment, Thieme Pub., New York, 1999” kitabından alınmıştır). 
 
 
 

Şekil 7. Bir sağ DKY’ye spekulum yerleştirilerek kıkırdak ve kemik DKY eksenleri düz duruma getirilmiştir. (Prof. Dr. N. Akyıldız'ın “Kulak Hastalıkları ve Mikrocerrahisi Cilt-1, Bilimsel Tıp Kitabevi, Ankara, 1998” kitabından alınmıştır).

 Otoskop ile muayene tekniği:
 Otoskoplar ile yapılan otoskopik muayenenin ilk adımı hastaya pozisyon verilmesi ve başın tespitidir: Otoskopik muayene genellikle hasta otururken yapılır (Şekil 1). Hastanın başı karşı taraf omuzuna doğru eğilir ve hastanın başı profil kayboluncaya kadar karşı tarafa çevrilir (sağ kulağa bakarken sola ve sol kulağa bakarken sağa doğru). Hastanın başı mutlaka koltuğun baş kısmına ya da duvara dayandırılmalıdır (bu yalnızca otoskopik muayene için değil diğer muayene yöntemleri için de temel ilkedir). Bu biçimde muayene sırasında hastanın ani hareketinden doğacak kazalar en aza indirilebilir. Özellikle küçük çocuklarda otoskop ile yapılan muayene sırasında, baş annenin göğsüne, olanaklı ise anne tarafından, sıkıca bastırılmalıdır. Otoskopik muayene sırasında hekim hastanın sağında durmalıdır. 
 Otoskop ile yapılan muayenenin ikinci adımı uygun kulak spekulumunun seçilmesi ve DKY'ye yerleştirilmesidir. Yukarıda da belirttiğimiz gibi (Şekil 3), çeşitli büyüklüklerde kulak spekulumları vardır ve spekulumların DKY'ye giren kısımının çapı küçüldükçe uzunluğu artar. Kulak spekulumunun amacı otoskopun DKY'ye yerleştirilmesini ve kulak zarına doğru yönlendirilmesini sağlamaktır (Şekil 7). Bu nedenle kulak spekulumunun DKY'nin derinlerine girecek kadar küçük çapta ve uzun olması gerekli değildir. Tersine, uzun ve küçük çaptaki spekulumlarla DKY'nin kemik kısımını zedeleme olasılığı daha fazladır; Ayrıca, dar bir spekulum hekimin görüş alanını kısıtlar. Bu nedenle otoskopik muayeneye, hastanın DKY'sine girebilecek en büyük çaplı spekulum ile başlanmalı ve spekulum DKY'ye yerleştirilirken, aynı zamanda kulak kepçesi çekilerek spekulumun ve kıkırdak DKY'nin kulak zarı görülecek biçimde konumlandırılması sağlanmalıdır (Şekil 7). Bu işlem yapılırken acele edilmemeli ve önce yerleştirip sonra bakmak yerine, spekulum dikkatli bir şekilde otoskoptan bakarak yerleştirilmelidir. Kulak kepçesi DKY tabanındaki konveksliği gidermek için yukarıya, öne doğru olan konveksliği gidermek için de arkaya doğru çekilmelidir. Ancak özellikle çocuklarda, DKY ve komşu kemik yapıların gelişmesi tamamlanmadığı için, DKY kıkırdak ve kemik kısımları arasındaki ekseni tam olarak kestirmek olanaklı değildir. Çocuklarda spekulum yerleştirilirken mutlaka otoskop içinden bakılmalı ve kepçe hafif dışa (laterale) ve arkaya doğru çekildikten sonra yukarıya ya da aşağıya doğru hareket ettirilerek kulak zarının tam olarak göründüğü pozisyon bulunmalıdır. Bu işlem sırasında hakim olan el (genellikle sağ) otoskobu kullanmalı, diğer el (genellikle sol) kulak kepçesini çekmelidir. Hastanın sağında duran hekim, sağ kulağın muayenesini bitirdikten sonra, sol kulağı muayene edebilmek için hastanın başını, yukarıda belirttiğimiz gibi sağa doğru çevirmeli ve sol elini hastanın başının üzerinden dolaştırarak kulak kepçesini çekmelidir. Otoskop yine sağ elde (hakim olan elde) olmalıdır. Deneyimi yetersiz olan hekimlerin en çok yaptıkları hata, sıra sol kulağın muayenesine gelince, otoskopu sol ele alıp sağ elle kulak kepçesini çekmeye çalışmalarıdır. Bu durumda hekimin sol eli ile otoskopa hakim olması zordur.
Otoskopik muayene yapılırken dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta da, hastanın arkasında ya da yanında hekimin gözünü rahatsız edecek bir ışık kaynağının olmamasıdır. 

....................................................