.......

.........
 
 
 
Dergilerden


Kızamık Epidemiyolojisi ve Bir Peru Kırsal Bölgesinde Salgına Karşı Aşılama
D.H. Sniadack, B. Moscosa, R. Aguilar, J. Heath, W. Bellini, M. Chuy Chiu. Bulletin of the World Health Organization, 77(7): 545-552,1999
 
 Dünya Sağlık Örgütü salgınlarda önceliğin uygun tedavi ve mortaliteyi önlemek olduğunu bildirmektedir. Kızamık salgınlarında aşılama sıklıkla geç yapıldığı için morbitite ve mortaliteyi önlemede istenen etki sağlanamamaktadır. Aşılamada virüs transmisyonunun olabileceği, etkilenmemiş bölgelere odaklanılmalıdır. Peru-Ekvador kıyısında küçük bir köy olan Espindola'da 22 Temmuz 1993 ile 21 Eylül 1993 tarihleri arasında görülen kızamık salgınında 553 kişilik nüfusdan 150 kişide klinik olarak kızamık tablosu gelişmiştir. Olguların %44'ü erişkin olup çoğunlukla birincil olgulardır. Serolojik olarak onaylanmış kızamık olgularının %60.7'sinde ishal, %32.1'inde pnömoni görülmüştür. Genel ölüm oranı %3.3 olmuştur. 0-23 ay yaş grubunda %19.1 ile en yüksek ölüm oranı gerçekleşmiştir.
 Bölgede başlanılan aşılama kapsamında 6 ay-15 yaş arası nüfus daha önceki aşılama durumlarına bakılmaksızın aşılanmıştır. Kampanya salgını durdurmada olduğu kadar mortalite hızını ve yetişkinler arasında yüksek seyreden morbidite hızını aşılanan grupta düşürmede başarılı olmuştur. En son kızamık olgusu salgın aşılamasının tamamlanmasından üç hafta sonra görülmüştür. 
 Yapılan hesaplamalarda 1998 yılı göz önüne alındığında 3000 Amerikan Doları'na mal olacak bu aşılamanın, 77 erişkinde 1155 iş günü kazanımına, 87 ishal olgusunun önlenmesine, 46 pnömoni ve 5 kişinin ölümünün önlemesini sağladığı düşünülmektedir.
 

Üst Solunum Yolları Enfeksiyonlarının 
%5-%15'inde Bakteriyel Sinüzit Oluşmaktadır.
Miriam E. Tucker. Pediatric News 33(7):14, 15, 1999

     Çocuklarda üst solunum yolları enfeksiyonları sonrası %5-%15 oranında akut bakteriyel sinüzit komplikasyonu gelişmektedir.  Basit soğuk algınlığı ya da alerjik inflamasyonun belirti ve bulguları ile antibiyotik  kullanımı gerektiren paranasal sinüs enfeksiyonlarının ayrımının yapılmasındaki zorluklar nedeni ile doktorlar arasında tanı oranında büyük değişikler olmaktadır. Dr. Wald akut sinüziti iki klinik görünüme ayırmakta: inatçı ve şiddetli. 
 İnatçı akut sinüzitte çocukta 10-30 gün burun akıntısında  herhangi bir değişiklik olmamakta, gün boyu süren öksürük yanında hafif ateş olmakta ya da olmamaktadır. Şiddetli sinüzit daha seyrek görülmekte olup soğuk algınlığından ayırabilmek daha güçtür.   Belirtileri: yüksek ateş, pürülan, koyu, renkli, opak burun akıntısı, başağrısı bazen de gözlerde akıntıdır. En sık görülen radyolojik bulgu sinüslerde yaygın opasite ile birlikte 4 mm ya da fazlası mukozal kalınlaşmadır. Bilgisayarlı tomografi (BT) çok duyarlı olduğu için kullanılmamaktadır. BT tüm soğuk algınlığı geçirenlerde anormal bulgular verebilmekte ve inflamasyonun etkenini gösterememektedir. Üç çalışmada viral üst solunum yolları enfeksiyonu sonrası hangi sıklıkta bakteriyel sinüzitlerin geliştiği incelenmiştir. Dr. Wald'ın çalışmasında 0-3 yaş arası çocuklarda en az 15 gün belirti görülen çocukların herhangi bir belirti vermeyenlere oranı %7 ile %13 arasında değişmektedir. Japonya'da 2013 çocuktan 146'sında 10 günden fazla belirti görülmüş. Bu çocukların %92.5'inde Waters grafisinde anormallikler görülmüştür. Bir diğer çalışmada 1-5 yaş arası 1307 çocuktan %9.3'ünde nasal konjesyon ve gün boyu görülen, dokuz günden fazla süren öksürük gözlenmiş.
 

....................................................