Güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırması Kanunu (7315 Sayılı Kanun) 17 Nisan 2021 tarihinde yürürlüğe konulmuştur. Kanun, hekimlerin ilk defa ve yeniden kamu görevine atanmaları halinde uygulanacak düzenlemeleri de içermektedir.

Kanunda arşiv araştırması ve güvenlik soruşturması şeklinde iki ayrı değerlendirme yöntemi düzenlenmiştir.

1- Arşiv araştırması: Hekimler de dahil olmak üzere çalışma şekline ve statüsüne bağlı olmaksızın kamu görevine ilk defa veya yeniden atanacak tüm kişilere uygulanacaktır. Halen kamuda görev yapan hekimler ile nakil veya kurum değiştirme yolu ile ataması yapılacak hekimlere arşiv araştırması yapılmayacaktır. 

2- Güvenlik soruşturması: Güvenlik soruşturmasının ise öğretmenler dahil olmak üzere milli güvenlikle ilgili gizlilik dereceli görevler, işler yönünden yapılacağı belirtilmiştir.

  • Güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması sonucunda ulaşılan verileri en az beş kişiden oluşacak “Değerlendirme Komisyonu” karara bağlayacaktır.
  • Kamu görevlerine yapılacak atamadan önce yapılması öngörülen arşiv araştırmasında kişinin adli sicil kaydı, kişinin kolluk kuvvetleri tarafından aranıp aranmadığı, kişi hakkında herhangi bir tahdit olup olmadığı, kişi hakkında kesinleşmiş mahkeme kararının bulunup bulunmadığı, kamu davasının açılmasının ertelenip ertelenmediği, devam eden soruşturma ve yargılamalar, takipsizlik ya da beraat ile sonuçlansa bile soruşturma ve kovuşturmadaki olguların araştırılacağı belirtilmiştir.
  • Arşiv araştırmasında değerlendirilen olguların kişilere bildirilmesi yükümlülüğü getirilmemiş itiraz olanağı sağlanmamıştır. “Olgu” araştırması arşiv araştırmasını güvenlik soruşturması niteliğine büründürecek keyfi, ayrımcı uygulamalara kapı aralamaktadır.

Bilindiği üzere OHAL döneminde 676 sayılı KHK ile 657 sayılı kanunun 48. maddesine eklenen cümle ile hekimler da dahil istisnasız bütün kamu görevleri için güvenlik soruşturması uygulaması başlatılmış, 7070 sayılı kanun ile de bu uygulama OHAL dönemi dışına taşınmıştır.

Anayasa Mahkemesi 27.2.2019 tarihinde bir bireysel başvuru üzerine Güvenlik Soruşturmasına İlişkin 4045 Sayılı Kanun’u ve kanuna dayalı olarak çıkarılan yönetmeliği kanunilik ilkesi açısından Anayasa’ya aykırı bulmuş ve ihlal kararı vermiştir.[1] Ardından Anayasa Mahkemesi, 28.7.2019 tarihli 657 sayılı kanunun 48. maddesine eklenen düzenlemeyi de iptal etmiştir.[2] Anayasa Mahkemesi ihlal ve iptal kararlarında şu tespitlerde bulunmuştu:

  • İlgili kanun ve yönetmeliğin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırmasının nasıl ve ne şekilde yapılacağı konusunda hiçbir düzenleme içermemesi,
  • Bu konuyu soruşturma ve araştırma yapmaya yetkili makamların görev ve talimatlarına bırakması,
  • Keyfiliğe karşı yeteri kadar güvenceye sahip olmalarını sağlayacak açık ve detaylı kuralları içermemesi
  • Uygulamanın bireyler tarafından önceden bilinmesi, öngörülmesinin mümkün olmaması,
  • Kişilerin geçmiş ceza mahkumiyetlerine ilişkin kayıtlar bakımından hangi suçların kamu görevine girmeye engel olan suçlar olacağı konusunda herhangi bir ayrım ve derecelendirme yapılmaması,
  • Kişilerin söz konusu bilgilere itiraz etmesine ve bir müddet sonra bilgilerin silinmesine imkan verilmemesinin özel hayata saygı ilkesini ihlal ettiğini belirtmiştir.

Kanun, Anayasa’ya ve TBMM İçtüzüğü’ne aykırı biçimde yasalaşıp yürürlüğe konulmuştur. Kanun teklifinin maddelerine geçilme önerisi 31.3.2021 tarihindeki oylamada TBMM Genel Kurulu’nca reddedilmiş, reddedilen kanun tekliflerinin, ret tarihinden itibaren bir yıl geçmedikçe aynı yasama dönemi içinde tekrar verilemeyeceği şeklindeki düzenleme ise yok sayılmıştır.

Yasa düzenlemelerin iptali için ana muhalefet partisi tarafından Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açılmıştır. Kanunun uygulanmasına yön verecek yönetmelik henüz yayımlanıp yürürlüğe konulmamıştır.

Anayasa Mahkemesi’nin tespit ettiği bu ihlal nedenleri 7315 sayılı kanunda giderilmemiştir. Milli güvenlikle ilişkili meslekler ve görevlerle sınırlı bir düzenleme yerine ilk kez ve yeniden tüm kamu görevlerine atamaları da kapsayacak biçimde düzenleme yapılması, değerlendirme unsurları ve yöntemi Anayasa’ya, tarafı olduğumuz uluslararası sözleşmelere aykırıdır.

Anayasa'nın 153/6 maddesi ile 6216 sayılı Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 66/1 maddeleri uyarınca Anayasa Mahkemesi’nin belirtilen kararları Sağlık Bakanlığı’nı bağlayıcı niteliktedir. Bakanlıktan talebimiz Anayasa’nın üstünlüğü ve bağlayıcılığı ilkesine uyması, hekim atamalarında hukuka aykırı uygulamalar ile yeni mağduriyetler yaratmamasıdır.

Türk Tabipleri Birliği sürecin takipçisi olacaktır.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi

 

[1] Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu Fatih Saraman Başvurusu Başvuru Numarası 2014/7256, Karar Tarihi 27.2.2019

[2] Anayasa Mahkemesi’nin E.2018/73, K.2019/65 ve 24.7.2019 tarihli kararı