Türk Tabipleri Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman Sağlık Bakanlığı’nın Mart ayının ikinci yarısından bu yana her akşam kamuoyu ile paylaştığı günlük koronavirüs tablosunda açıklanan parametrelerde değişiklik yapmasını, COVID-19 ile ilgili durumu kendi istediği gibi yansıtma çabası olarak değerlendirdi.   

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Mart ayının ikinci yarısından bu yana her akşam kamuoyu ile paylaştığı “Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosu” veri başlıkları 29 Temmuz 2020 akşamı değişti.

4 ayı geçen bir süre boyunca tabloda yer alan;

  • Toplam yoğun bakım hasta sayısı
  • Toplam entübe hasta sayısı

parametreleri kaldırıldı ve yerlerine

  • Hastalarda zatürre oranı (%)
  • Ağır hasta sayısı

eklendi.

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman, Sağlık Bakanlığı’nın söz konusu değişikliğe gitmesini TTB’nin yayını Tıp Dünyası için değerlendirdi. Adıyaman, Türkiye ilk dalgayı bastıramayarak yoğun bakımdaki hasta sayısının 1300’e, kayıp sayılarının da 5700’e yaklaştığı bir süreçten geçerken, Sağlık Bakanlığı’nın salgının seyrine ilişkin ayrıntılı epidemiyolojik veriler yayımlamak yerine farklı formatlarda verileri açıklayarak durumu kendi istediği gibi yansıtmaya çalıştığını söyledi.

Adıyaman’ın değerlendirmeleri şöyle:

Türkiye Günlük Koronavirüs Tablosunda, bundan sonra, salgın boyunca oluşan uluslararası standarda uygun olarak, “ağır hasta” sayısı da verilecek. Yeni ve toplam hasta sayısına ek olarak, seyir hakkında detaylı bilgi sunması için “zatürre oranı” gösterilecek.

Sağlık Bakanı attığı tweetle gerekçeyi böyle söylüyor. Salgın boyunca birçok uygulamada Bilim Kurulu’nun tavsiyelerine atıf duyuyorduk. Merakımız bu değişikliğin de “arkasında” Bilim Kurulu’nun olup olmadığıdır.

Açıkça şunları söyleyelim:

1. Ne yazık ki Hükümet’in erken, aceleci, kontrolsüz, epidemiyoloji biliminin yol göstericiliğinden yoksun adımları nedeniyle salgın bastırılamamış, rakamlar 1 Haziran sonrası artış göstermiş ve şimdilerde de günlük bine yakın vaka sayısında takılıp kalmıştır.

2. Rakam dediklerimizin her biri insan olup sahadan gelen bildirimler Sağlık Bakanlığı açıklamalarının üstünde bir gerçekle karşı karşıya olduğumuzu düşündürmektedir.

3. Sağlık Bakanı’nın Wuhan’ı İstanbul’a Diyarbakır ve bölge illeri de 2. Wuhan olarak eklenmiştir.

4. Ülke genelinde ve Güneydoğu Anadolu bölgesindeki meslektaşlarımızın gözlemleri, vaka sayılarının açıklanan toplam rakamların fazlasıyla üstünde olduğunu net olarak ortaya koymaktadır. Bu konuda giderek artan düzeyde, verilerin olduğundan az gösterildiği ve gizlendiği kuşkusu yaygınlaşmaktadır.

5. Yoğun bakım ve entübe hasta sayısının tablodan kaldırılmış olması hastalarımızın yoğun bakımlarda, entübe olarak can mücadelesi verdikleri bir ortamda durumun ciddiyetiyle tezat oluşturmakta ve halkın bu ciddiyeti algılayamamasına ve uyumunun sağlanamamasına neden olmaktadır.

6. İki parametrenin tablodan kaldırılmış olmasına epidemiyoloji bilimi içerisinde anlam aramak boşa bir çabadır.

7. Türkiye pandeminin başından bu yana veri paylaşımında “uluslararası standartlara“ uyan bir çizgi izlememiştir, bu değişikliğin de bilimsel ve salgın yönetimi ilkeleriyle bir ilişkisi kurulamamaktadır. Uluslararası standartlara göre verileri revize ettiğini belirten Sağlık Bakanlığı öte yandan DSÖ’nün önerdiği ölüm bildirim kodlarını benimsememiştir. Gerek hasta gerekse ölüm sayılarının gerçek boyutu bilinememektedir.

8. TTB sürecin başından bu yana şeffaf ve bilimsel yönteme dayalı bir veri paylaşımını önermiştir.

9. 29 Temmuz akşamı yapılan tablo değişikliği halkı yanıltıcı, yanlış bilgilendirmeye ve “demek ki yoğun bakım, entübe hasta sayıları çok kötü” düşüncesiyle paniğe sevk etmeye yol açacaktır.

10. Salgın yönetiminde vatandaşın Hükümete/Sağlık Bakanı’na kalan güveni de sarsılacaktır. Bu hepimiz için ciddi bir sorundur.

11. Salgın verileri ve bilgilendirmeleri Twitter ve web sayfasından paylaşılan tek bir tabloya sığdırılmak zorunda değildir. Tabloda iki yeni parametre eklenmesi diğer ikisini çıkarmayı gerektirmez. Çıkarılan veriler artık kamuoyundan gizlenmektedir. Tam tersine daha fazla verinin paylaşabilmesi beklenir.

İnsan hayatı ve ülkemizin COVID'le mücadelesi twitter tablosuna sığmayacak büyüklükte ve önemdedir.

Halkı ve bilim insanlarını aydınlatacak ve COVID ile mücadeleye katılımını sağlayacak bütün bilimsel veriler farklı tablolar halinde yayınlanmalıdır.

Bütün veriler paylaşılır ise başta hekimler ve meslek örgütleri ve bilim insanları olmak üzere ilgililer herkesin anlayacağı şekilde tabloları açıklayabilir ve bu verilerden çıkardığımız bilimsel sonuçları da halkımızla paylaşabiliriz. Şeffaflık ve güven salgında mücadelenin ön koşuludur.