Sağlık Bakanlığı’nın bugün Türkçe ve İngilizce olarak yayınlanan ‘COVID-19 Türkiye Durum Raporu’nu bir ilk olarak memnuniyetle karşılıyor, sık aralıklarla ve artan veri setleriyle devamını diliyoruz.

Söz konusu rapor, ülkemizdeki COVID-19 konusunda uzun süredir talep ettiğimiz epidemiyolojik verilerin küçük bir bölümünü bünyesinde barındıran ilk durum raporudur. Rapor sayesinde 11 Mart 2020 tarihinde Türkiye’de ilk COVID-19 hastasının resmen tanı almasından 112 gün sonra, COVID-19 olgularımıza ilişkin epidemiyolojik kimi bilgileri öğrenebilme şansına kavuştuk.

Türk Tabipleri Birliği olarak raporda yer alan bilgilerin detaylı analizine yakın bir zaman sonra yayınlayacağımız dördüncü ay raporumuzda yer vereceğiz. Ancak önemi dolayısıyla raporun doğrulanmış olgu sayıları ve doğrulanmış ölümlerle ilgili birkaç bulgusunu ivedi olarak kamuoyuyla paylaşıyoruz.

Son 2 hafta verileri: Tanı ve hastane yatışında artış, taburcu olan ve iyileşende azalma

Söz konusu raporun 1 numaralı tablosunda son 7, 14 ve 28 günlük COVID-19 verileri sunulmuştur. Tabloda yer alan veriler günlük sayılar bakımından analiz edildiğinde; son 7 ve 14 günde, 28 günlük ortalamaya kıyasla günlük ortalama tanı alan hasta ve hastaneye yatış sayısının arttığı, buna karşılık hastaneden taburcu olan ve iyileşen hasta sayısının azaldığı görülmektedir.

 

Ne yazık ki son 2 haftada kayıtlara geçen ölüm sayıları artışı karşısında “salgın kontrol altına alındı” diyemiyoruz!

Bu bağlamda hastalığın kuluçka süresinin 14 gün olması dikkate alındığında, son 7 ve 14 günde saptanan bu daha olumsuz durumun, salgının ülkemizde geldiği aşamada kontrole alınmasının aksine daha sıkıntılı bir sürece evrildiği gerçeğine işaret etmektedir.

Öte yandan Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre haftalık ölüm sayılarındaki azalma durmuştur. Son iki haftada gerçekleşen ölüm sayısı 290’dır, ondan önceki iki haftaya kıyasla 23 yurttaşımızı fazladan kaybettiğimiz görülmektedir. Bir başka ifadeyle, son iki haftada ortalama günlük ölüm sayısı 20.7 olup ondan önceki iki haftadaki ortalama günlük ölüm sayısından 3.6 kişi, yani %19 fazladır.

Türkiye’de COVID-19 salgın eğrisi 20 Nisan’dan sonra bükülmüş olmakla birlikte, doğrulanmış olgu sayıları 2 Haziran’dan sonra yeniden artmaya başlamış; bununla koşut olarak yoğun bakımda yatan hastalar ile entübe edilen hastaların sayısında da artış gözlenmiştir. Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre haftalık ölüm sayılarında son haftalarda azalma durmuş, hatta hafif bir artış söz konusu olmuştur.

Son olarak, son 7 gündür yapılan test sayısı ortalamasının son 28 günlük ortalamaya kıyasla artmış olması sevindiricidir. Ancak mükerrer test sayı oranının ve hangi gruplara test yapıldığının açıklanmamış olması (Olası hasta, temaslı, tarama amaçlı vb.) zaman içerisinde artan test sayısı hakkında yeterli yorum yapmayı engellemektedir. Türk Tabipleri Birliği olarak bir kez daha konu hakkında daha detaylı bilgilendirmenin yapılması gerektiğini belirtmek istiyoruz.

Salgının ülkemizde geldiği aşamada raporda yer verilen ve yurtdışı turizm faaliyetlerini etkilemek amacını hissettiren; “büyükşehirler arasında en düşük insidansa sahip olan Antalya, Nevşehir ve Muğla için son 7 güne ait 100.000 kişiye düşen vaka sayısı sırasıyla 1,4, 1,3 ve 0,7’dir. Ayrıca söz konusu iller turizm için en çok tercih edilen iller arasında da yer almaktadır” vurgusunu böyle bir raporda gereksiz buluyoruz. 

Türk Tabipleri Birliği olarak, Sağlık Bakanlığı’nın önceliği turizm faaliyetlerini teşvik etmeye vermek yerine; raporda hastalık insidansında bölgeler arasında gözlenen eşitsizlikleri inceleyerek, birey ve toplum sağlığını korumak hedefiyle mevcut epidemiyolojik veriler ışığında kapsamlı bir değerlendirme yapması ve “normalleşme” adını verdikleri bu dönemde insanların iş, ulaşım, sosyalleşme vb amaçlarla bir araya geldiği  bütün ortamlarda fiziksel mesafeyi artıracak önlemleri/denetimleri gündeme getirmesi gerektiğini bir kez daha vurguluyoruz.

Kamuoyuna saygıyla duyururuz.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ