Türk Tabipleri Birliği (TTB), COVID-19 pandemisinin kontrol altına alınamaması ve salgında en yüksek pik noktasına ulaşılması üzerine 12 Nisan 2021 günü bir basın toplantısı düzenledi.

İstanbul Tabip Odası Sevinç Özgüner Toplantı Salonu’nda düzenlenen toplantıda TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı, TTB Merkez Konseyi üyesi Dr. Çiğdem Arslan ve İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Pınar Saip yer aldı. TTB Merkez Konseyi üyeleri ile Adana, Adıyaman, Ağrı, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Bartın, Batman, Bitlis, Bolu-Düzce, Bursa, Çanakkale, Denizli, Diyarbakır, Edirne, Eskişehir-Bilecik, Gaziantep-Kilis, Giresun, Hatay, İstanbul, İzmir, Kastamonu, Kırklareli, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin, Muğla, Osmaniye, Samsun, Şanlıurfa, Tekirdağ, Trabzon ve Van-Hakkari tabip odalarının yöneticileri ise çevrimiçi olarak toplantıya katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı yaptı. 1 Mart’tan itibaren bir “kontrolsüz normalleşememe” durumuyla karşı karşıya kalındığını ve salgının hızla yayıldığını söyleyen Korur Fincancı, TTB’nin uyarılarına ise kulak verilmediğine dikkat çekti. TTB Merkez Konseyi’nin açıklamasını okuyan Korur Fincancı, “Yaşam hakkımızdan vazgeçmiyoruz, ölümleri durdurun” demek için 15 Nisan’da Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve tüm illerde sağlık müdürlükleri önünde olacaklarını duyurdu.

Tabip odalarının yöneticileri de kısa sözler aldı. Yapılan konuşmalarda tedbir kararlarındaki çelişkilerden sağlık çalışanlarının karşı karşıya bırakıldığı zorlu koşullara, hastanelerdeki yoğunluklardan aşı yetersizliğine kadar salgının kötü yönetimine ilişkin aktarımlar yapıldı. Tabip odaları yöneticileri gelinen noktada yaşam hakkına dönük geniş katılımlı bir çağrının anlamına vurgu yaptı.

Dr. Şebnem Korur Fincancı tarafından okunan açıklama ise şöyle:

Yaşam Hakkımızdan Vazgeçmiyoruz/Ölümleri Durdurun

15 NİSAN PERŞEMBE GÜNÜ

ANKARA’DA SAĞLIK BAKANLIĞI’NIN,

BÜTÜN İLLERDE SAĞLIK MÜDÜRLÜKLERİNİN ÖNÜNDEYİZ

Eksik, yanlış, tutarsız politikalar, başarısız salgın yönetimi nedeniyle ülkemizde kontrol altına alınamayan COVID-19 pandemisi üçüncü ve en büyük pikini yapıyor. Günlük vaka sayıları elli bini aştı, can kayıpları gerçek rakamların ancak üçte birini yansıtan resmi rakamlara göre dahi iki yüz elliyi aştı.

Hastanelerimiz COVID-19 hastalarıyla doldu, yeni açılan servisler dahi ihtiyacı karşılamaya yetmiyor, yoğun bakımlarda yer bulunamıyor. Her gün çaresizlik içinde yeni ölümlere tanıklık etmekten tükeniyoruz. Bu tablodan sadece COVID-19 hastaları değil, COVID-19 dışı hastalarımız da mağdur oluyor, ertelenemez sağlık sorunları için gereken hizmete ulaşamıyorlar.

Tıpkı Gabriel Garcia Marquez’in “Kırmızı Pazartesi” romanındaki gibi her şey herkesin gözü önünde oldu. Böyle olacağını başta Sağlık Bakanlığı olmak üzere bütün yönetenler biliyordu. Ancak tüm uyarılarımıza rağmen gereken önlemleri almak yerine tabloyu seyretmekle yetindiler. Baştan beri yaptıkları gibi hala SALGINı yönetmek yerine ALGIyı yönetmeye çalışıyorlar; “aşı umudu tacirliği” yaparak insanları oyalıyorlar. Mızrak çuvala sığmayınca da “Maske, Mesafe, Hijyen” tekerlemesiyle suçu vatandaşlara atıyorlar.

Yeter! Bin defa yeter!

Bu kâbusu hep birlikte durduralım.

Türk Tabipleri Birliği olarak bütün sağlık emek-meslek örgütleriyle birlikte iktidarı uyarmak, topluma çağrıda bulunmak için 15 Nisan Perşembe günü saat 12.30’da “YAŞAM HAKKIMIZDAN VAZGEÇMİYORUZ! Ölümleri Durdurun!” sloganıyla Ankara’da Sağlık Bakanlığı ve Türkiye’nin bütün illerinde de Sağlık Müdürlükleri önünde olacağız.

Çağrımız sadece sağlık örgütlerine ve sağlık çalışanlarına değil.

Bütün emek-meslek örgütlerini, bütün sendikaları, bütün siyasi parti ve çevreleri, başta yakınlarını COVID-19 nedeniyle kaybedenler olmak üzere bütün yurttaşlarımızı çağrımızı sahiplenmeye, sesimize ses katmaya, bu yanlış politikalara itiraz etmeye, bu korkunç gidişata dur demeye, yaşam hakkımızı sahiplenmeye çağırıyoruz.

Bu çığlık hepimizin!

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi