Ceza ve Tutukevleri/Açlık Grevleri

258/2012
22.02.2012

TABİP ODASI BAŞKANLIĞI’NA

Ceza ve tutukevlerinden gelen mektuplarda birçok ilde cezaevlerinde süresiz dönüşümsüz açlık grevlerine başlandığı doğrultusunda bilgiler gelmektedir.

Geçmişte hem ülkemizde, hem uluslararası düzeyde tartışmalara yol açan açlık grevleri; politik, etik ve tıbbi açıdan tüm toplumu, özellikle önceliği insan sağlığına, yaşam hakkına ve insan onuruna hürmet etmek olan hekimleri yakından ilgilendiren oldukça özellikli ve hassas bir konudur. Tüm çağdaş tıp uygulamaları açlık grevleri durumunda da geçerlidir. Dünden bugüne Türk Tabipleri Birliği’nin bu konudaki yaklaşımını Dünya Tabipleri Birliği’nin bildirgeleri, ulusal ve uluslararası hukuksal metinler ve evrensel etik kurallar şekillendirmektedir.

Açlık grevlerinin tutuklu ve hükümlülerin sağlığına yansıyan olumsuz etkilerinin önümüzdeki günlerde daha görünür olması olasıdır. TTB olarak süreci yakından takip etmek ve açlık grevinde olan tutuklu ve hükümlülerle temas eden meslektaşlarımızı tıbbi takip ve etik tutum konularında bilgilendirmek mesleki ve toplumsal sorumluluğumuzdur.

Bu nedenlerle ilinizdeki cezaevlerinde varsa açlık grevinde olan kişi sayısı, kaçıncı günde oldukları ve sağlık durumları ile bilginin Birliğimizle paylaşılması çok değerlidir. Ekte açlık grevinde olanlar için hazırlanmış sağlık durumu değerlendirme  formu ve 2010 İstanbul Tabip Odası yayını “Birinci Basamakta Adli Tıp” kitabından “Açlık ve Açlık Grevlerinin Klinik, Etik ve Hukuki Açıdan Değerlendirilmesi” başlıklı bir metin bilgilendirme amacıyla sunulmuştur. Bu belgelerden yararlanmamızın gerekmeyeceğini umut ediyoruz.

Gerekli hassasiyeti ve katkıyı göstereceğiniz düşüncesiyle, çalışmalarınızda başarılar dileriz.

Saygılarımızla,

Prof. Dr. Feride Aksu Tanık
TTB Merkez Konseyi
Genel Sekreteri