PROF. DR. NUSRET FİŞEK'İN KİTAPLAŞMAMIŞ YAZILARI - III
Eğitim, Tıp Eğitimi, Uzmanlık, Sürekli Eğitim ve Diğer Konulardaki Yazıları

 

Hükümet Ve Biz*

       Türk Tabipleri Birliği’nin görevi, hekimlerin haklarını ve kişilerin sağlıklı yaşam hakkını korumak için hükümete önlem önermektir. Hükümetin görevi de, hakların sağlanmasıdır. Kişi haklarını sağlayamayan hükümetlerin çağdaş bir hükümet sayılması olanaksızdır. Bugün hükümetin sağlıklı yaşam hakkını ve hekimlerin özlük haklarını ne derecede sağladığı ortadadır. Son zamanlarda Türk Tabipleri Birliği’nin eleştirileri ve hekimlerin yer yer yaptığı protesto hareketleri, hükümeti durumunu savunmaya zorlamış ve “Hekimlerin ve hastaların haklarını olanaklar çerçevesinde sağlamaya çalışıyoruz” demeye başlamışlardır. Devletin vergi gelirlerini eğitim ve sağlık dışı alanlarda bol bol harcadıktan sonra geriye ödenek kalmıyorsa hükümetin yaptığı bu savunma, savunma değil ayartma olur. Halk hükümete vergiyi verirken ilk beklediği hizmet, hasta olunca tedavi harcamalarının kamu kuruluşlarınca karşılanmasıdır. Çağımızın anlayışı budur. Sağlık Bakanlığı yeni bir istatistik yayınladı. Kamu kuruluşlarının sağlık harcaması 1988 yılında kişi başına 24.000.-TL (12 Dolar)’dır. Bu harcamanın yaklaşık olarak yarısı Sağlık Bakanlığı bütçesinden geliyor. Üç yıl önce yapılan bir araştırmada da kişi başına sağlık harcaması yılda 12 Doları bulmuştu. Demek oluyor ki, sağlık harcamalarında 3 yıl içinde sabit fiyatlarla hiç artış olmamıştır.

       Kamu sektöründeki her kurumun sağlık harcaması sabit fiyatlar üzerinden bugünkü bütçelerinin iki katına çıkarılırsa, hem hastalar, hem hekimlerin haklarının korunması olanağı bulunur. Bu hayali bir öneri değildir. İstenen sadece Sağlık Bakanlığı bütçesine eskiden olduğu gibi genel bütçeden %5-6 pay ayrılması ve diğer kamu sağlık kuruluşları bütçelerinin aynı oranda artırılması demektir.

       Hükümetin geliştirdiği fonların büyüklüğünü ve nasıl harcandığını bilenler, bu önerilerin de gerçek dışı olmadığını anlarlar. Son günlerde hükümet memurların ve bunlarla birlikte hekim ve sağlık personeli maaşlarının %145 oranında arttırılacağından söz etmektedir. Bunu memnuniyetle karşılamamak mümkün değildir. Önemli olan vaat etmek değil, verilen sözü tutmaktır.

       Ancak hekimlerin polikliniklerde hastalara nitelikli hizmet verme çabalarının hasta haklarına saygının bir sonucu olduğu bilinmelidir. Hükümetin de görevi hastalara nitelikli hizmet verilmesini sağlamak olduğuna göre, polikliniklerde hastalara nitelikli hizmet verme çabaları sürecektir ve sürmelidir. Bu, biz hekimlerin meslek ahlak kuralı ve hekimlik andımızın bir parçasıdır.



* T.T.B. Haber  Bülteni, Sayı: 19, Haziran 1989

 

BAŞA DÖN.....ANA SAYFA.....SAYFA BAŞI