Çalışma Grubu 1: Göçmenlerin Sağlık Hakkı

Raportör: Hande Arpat

DENEYİM PAYLAŞIMI ve SORUNLAR

1. Mersin örneği

a) Yoksul ve varoş yerleşimler en yoğun göç alan yerler oldu. Eskiden Kürt yoksulların bulunduğu yerlerde artık Suriyeliler yerleşmiş durumdadır. Bunların yanında çok varsıl olanları da var; bu varsıl kesim yerleşik nüfusta nefret oluşmasına neden oldu.

b) Eskiden sokakta çalışan Kürt çocukları evlerine gelirlerini kendileri götürürlerdi; oysa Suriyeli çocuklar çeteler tarafından çalıştırılıyorlar. İlk defa Suriyeli bir çocuk işçi öldürüldü Mersin’de. Bu nefretin boyutunu gösteriyor.

c) Sağlığa erişimde çok büyük bir sorun görünmüyor. Birinci basamakta sorun yok; doğrudan hastanelere de başvurabiliyorlar. Erken yaşta evlenenler ve özellikle 18 yaş öncesi gebe kadınların hastaneye erişimleri sorunlu. Sınır ötesi gidiş gelişler yoğun olduğu için aşılama ve takip sürekliliği çok iyi değil.

d) Göçmen sağlık merkezi henüz yok ama kurulmaya çalışılıyor. Suriyeli doktorların çalıştırdığı bir poliklinik var; Mersin Tabip Odası bu polikliniği ziyarete gitti. Bir dayanışma ziyareti gibiydi.

2. Ankara örneği

a) Karşılaşılan en büyük sorun kürtaj sorunu. Evli, bekar, genç, yaşlı tüm kadınlarda yaşanan bir sorun. Kadın sağlığı hizmetlerinde sorun yaşanıyor.

b) Yine en çok yaşanan sorunlardan birisi psikiyatri ve psikolog sorunu. En büyük engel de dil ve çevirmen eksikliği. Ankara’da yalnızca Ankara Hastanesinde Arapça bilen psikolog var; çok yardımcı olsa da çok yoğun kendisi.

c) Hastanelerde yaşanan hekim ve hemşire şiddeti bildirimleri geliyor. Bu olayların en çok ameliyathanelerde yaşandığı ifade ediliyor.

d) Kimliksizlik sorunu da çok yaygın. Kimliği olmayanlar sağlık hizmetlerinden faydalanamıyorlar. İkameti başka ilde olanların sağlığa erişimleri ücretli hale geliyor.

e) Merdiven altı çalışan “sağlıkçılar”, kaçak çalışıyorlar, ilaç da veriyorlar. Merdiven altı hizmet veren bu kişiler özellikle anne ve çocuk sağlığı açısından çok tehlikeli olabiliyorlar. Kaçak çalışan ve sağlıkçı olup olmadığı belirsiz kimselerin sayısı az değil.

3. Eskişehir örneği

a) Eskişehir’de Bakanlığın verdiği adreslere kızamık, OPV ve Pentaxim aşılaması yapılarak başladı. Bazı Suriyeli göçmenler aile hekimlerinin kayıtlı takibinde iken, hiç aşı yapılmamış çocuklar dahi bulunuyor. Bir başvuru üzerine TSM ekipleri tarafından bir apartmanda yaşayan 141 Irak Türkmen’i bulundu. Fiziki şartlar çok kötüydü. Ev içinde aşı yapılması sağlık ekibinin de kafasını karıştıran bir uygulama.

b) Bu yıl göçmenlerin yoğun olduğu bir yerde TSM’ye bağlı bir Göçmen Sağlığı Polikliniği kuruldu. BCG en çok zorluk yaşanan aşı oldu; PPD yapmadan BCG yapılamadı, PPD için yönlendirilen vakalar takip edilemedi, verilen adreslerde bulunamadılar, gidildiğinde hep inşaat halinde yerler bulundu.

c) 1-17 Kasım arasında yeni bir aşı kampanyası var, “evlerde yapılmasın, merkezlerde yapılsın”. Ancak, 12 yaş üstünün aşılaması çok karışık; bir kısmının yapılmış, bir kısmının yapılmamış.

d) Bebekler doğduktan sonra 2-3 ay boyunca kimlik alınmıyor; bu da aşılama açısından engel.

4. Bursa örneği

a) Dil sorununda çevirmenlik yapan kişinin niteliği ve eğitimi çok önemli. Yerel çevirmenler kendi önerilerini, kocakarı ilaçları tarifi dahi verebiliyorlar. Çevirmenler sağlık eğitimleri almalı. 

b) Sosyal güvence ve işçi sağlığı ve güvenliği sorunu; özellikle gençler çok uzun saatler, çok düşük ücretlerle, hiç bir söz hakkı olmadan çalışıyorlar. İş kazaları çok yaygın ve raporlanmıyor.

5. Muğla örneği

a) Engellilerin sayısı fazla (genç nüfusta ekstremite ampütasyonu çok görülüyor). Pek çok kişinin engelli raporu var ve gözlemsel olarak bu engellilik halinin en yaygın iki nedeni var: Suriye ve Irak’taki savaş travmaları ve Türkiye’deki kayıtdışı iş kazaları. Ucuz ve kalitesiz protezler kullanılabiliyor.

b) Muğla’da kamplaşma yok; çünkü yerel nüfus göçmen nüfusun ucuz işgücü halinden memnun.

c) Göçmen sağlık merkezi açılması düşünülmüyor; nüfus yetmiyor olabilir.

d) Psikososyal destek ihtiyacı var.

6. Isparta örneği

Yoksulların, kenar mahallelerde yerleşik olanların sağlık hizmetlerine erişimleri çok güç. Yol parası bile sorun olabiliyor. Varsıllar ise birinci basamağa uğramıyorlar dahi. Gezici sağlık hizmetleri gibi bir uygulama ile sağlık hizmetlerine erişimi olmayan nüfusa ulaşmaya çalışılması düşünülebilir.

7.  Nüfusun hareketli olmasına bağlı olarak takibin sorunlu olması nedeniyle  aile hekimleri bu nüfusu kayıtlarına almak istemiyor. Mülteciler, kayıtlı oldukları ilin dışına çıkarken süreli çıkış izni almak zorunda olsalar da [Travel Permit (TP)], bu izni almadan hareket eden belirgin bir nüfus da var. Hem iller arası hem de il içi bu hareketlilik nedeniyle, aile hekimleri takiplerini yapmakta zorlanacakları bu nüfusu kayıtlarına almakla ilgili çekince duyabiliyorlar.

8.  Cinsel yolla bulaşan hastalıklar sorunu var, özellikle erkeklerde pek çok sifiliz vakası mevcut.

9. “Suriyelilere atfedilen hastalıklar” (nadir görülen hastalıkların yeniden görülmesi) sorunu var.

ÖNERİLER

1. Engellerin (ekonomik, coğrafik, kültürel, işleyişin bilinmemesi, vb.) aşılması için çaba gösterilmelidir.

2. Politika değişikliğine gidilmeli ve Suriyeli ve Iraklı mültecilerin isteyenlerine vatandaşlık statüsü verilmeli ve sağlık hizmetlerine erişimlerinin önü açılmalıdır.

3. Psikososyal destek hizmetlerinin koruyucu sağlık hizmetlerinin önceliklerinden biri haline getirilmelidir.

4. Yaşam alanlarına uzak yerlerde kurulan göçmen sağlığı merkezlerinden çok, Suriyelilere kendi mahallerinde hizmet veren bir yaklaşım benimsenmelidir. Bu merkezlerde yalnızca Suriyeli hekimlerin istihdam edilmesi ve yalnızca Suriyeli hastalara bakılması bir nevi ayrımcılıktır ve bu böyle olmamalıdır. Göçmen sağlığı hizmetleri ayrı bir sistemde değil, ana sisteme entegre olarak verilmelidir; bu da sevk zinciri dahilinde olmalıdır.

5. Bu nüfusu izole etmeden, nüfusa özel özellikli hizmetlerin verilmesi sağlanmadır (Kadın sağlığı, cinsel yolla bulaşan hastalıklar, ergen sağlığı, vb.).

6. Mültecilerin sağlık hizmetlerine erişimleri kayıtlı oldukları il ile sınırlandırılmamalıdır. Her ne kadar acil durumlar bu engelin dışında bırakılmış olsa da, sağlık hakkının ikamet edilen il ile sınırlandırılmasının hiç bir hukuki, etik, tıbbi, sosyal dayanağı olamaz.

7. Sağlık Bakanlığı daha fazla çevirmen istihdam etmeli ve öncesinde sağlık çevirmenliği eğitimi vermelidir.

8. Göçmenlere verilen sağlık hizmetleri, aile hekimleri için negatif performans olmaktan çıkartılıp pozitif performans olmalı; ASM bilgi işlem sistemleri göçmenler için uygun hale getirilmelidir. Suriyeli nüfusu, mobil olduğu için sürekli takipleri çok güç ve negatif performans nedeni olmaktadır.

9. Kadın sağlığı hizmetleriyle (örn; kürtaj, aile planlaması yöntemleri, vb.) ilgili yasal çerçeveye fiilen uyulması, bu hizmetlere kolayca ulaşılabilmesi sağlanmalıdır. Bunun için de etkin denetim mekanizmaları işletilmedir.

10. İş kazası ve cinayetlerinin hastanın kimliği olsun olmasın etkin bir şekilde raporlanması ve bunun için de etkin denetim mekanizmalarının işletilmesi gerekir.

a) İnsancıl ücret,

b) Sosyal güvence,

c) İnsancıl çalışma şart ve süreleri sağlanmalıdır.

11. Sağlık çalışanlarına yönelik iletişim ve mültecilere yaklaşıma ilişkin hizmet içi eğitimler verilmelidir.

12. Suriyelilere atfedilen hastalıklar sorunu göz önüne alınarak toplumda infial yaratabilecek açıklama ve söylemlerden kaçınılmalıdır.

13. Yaşlılar gibi özel ihtiyaç sahipleri kapsanmalıdır.