Çalışma Grubu 2: Suriyeli Hekimlerin / Sağlık Çalışanlarının Türkiye’de Çalışma Koşulları

Raportör: Nilay Etiler

Çalışma grubunda ortaklaşılan noktalar, öneriler ve kararlar şunlardır:

I- Yaşanan sorunlar, mevcut durum

Beş yılı aşan sürelerle Türkiye’de bulunan hekim ve diğer sağlık çalışanlarının bir kısmı, mesleki bilgi ve becerilerini kullanamadıkları alanlarda, niteliksiz işlerde çalışmaktadır (örneğin, taksi şoförü, tekstil işçisi, fırın işçisi vb). Bazıları ise Suriyelilerin açmış oldukları derneklerde sağlık hizmeti vermeye devam etmektedir. Bu faaliyet, Suriye vatandaşlarının kendi kültürlerinden hekimlere tedavi olmak istemelerinin doğal sonucu olmakla birlikte, gerçekte ilgili mevzuata uygun değildir. Daha az sayıda hekim ise, legal sağlık sistemi kapsamındaki sağlık kuruluşlarında illegal ve dolayısıyla ucuz emek gücü olarak çalışmaktadır.  Kilis, Antep gibi güney illerinde bazı hekimlerin günübirlik Suriye’ye geçerek orada çalışmaya devam ettikleri gözlemlenmektedir.

Savaş sonrası başlayan zorunlu göç ile toplamda 5.000 hekim Türkiye’ye gelmiş, bunların yarısı Avrupa ülkelerine gitmiştir. Şu anda Türkiye’de 2.500-3.000 civarında hekim, 700-800 eczacı, 5000 civarında sağlık çalışanı vardır. İstanbul’da sağlık hizmeti veren 65 dernek vardır; bunlar yetersiz koşullarda, niteliksiz hizmet vermektedirler.

Hekimler genellikle vaka başı ücretlendirme ile gelirlerini temin etmektedirler; bu da oldukça düşük bir gelir anlamına geliyor. Bu koşullarda sağlık sigortası ve sosyal sigortaları zaten yoktur.

Suriyelilerin kendi dillerinde hizmet almaları, yani “anadilde sağlık hizmeti” evrensel bir haktır. Bu bağlamda Suriyeli hekimlerin Türkiye’deki sağlık sistemi içinde olmaları önemlidir. Çünkü geçici koruma kapsamında sağlık hizmetlerinden yararlanması için kayıtları olsa da, Suriyelilerin dil engeli nedeniyle sağlık sisteminden yeterince yararlanamadıkları, dernek adı altında illegal faaliyet gösteren sağlık kuruluşlarına başvurdukları gözlenmektedir.

II – Diploma denkliği ve entegrasyon

Hekim ve sağlık çalışanlarının denklik sorunları en kısa sürede çözülmeli, denklik süreçleri başlatılmalıdır.

2012 yılına kadar Suriyeli hekimlerin YÖK’e başvurmasıyla denklik yapılıyordu. Ancak daha sonra bu prosedür durduruldu. Avrupa’ya giden hekimler, ilk 3 yıl dil eğitimi, sonraki 2 yıl mesleki eğitim + denklik olacak şekilde 5 yıllık programlara alınmışlardır; bugün çoğu bu programları tamamlamış durumdadır.

Suriye’de lise eğitiminden sonra tıp fakültesi 6 yıl, uzmanlık 5 yıl (beyin cerrahisi 7 yıl) hemşirelik fakültesi 4 yıl, teknisyen yetiştiren okullar 2 yıl eğitim vermekteydi.

Denklik süreci açısından bakıldığında, hekimlerin çoğunun orta yaş ve üzeri olması hem tıbbi sınavda hem de Türkçeyi öğrenmede zorlayıcı olmaktadır.

Tüm hekimler Suriye Tabipleri Birliği’ne kayıt olmak zorunda olduğu için hekimlerin kayıtlarına bu yolla (hatta web sayfasından) ulaşmak mümkündür. Hemşirelerin kayıtları ise Suriye Sağlık Bakanlığı web sitesinde mevcuttur. Ayrıca, Arap ülkelerinde yaygın olarak kullanılan Dataflow adlı veritabanı da kayıtları teyit etmek amacıyla kullanılabilir.

Türkiye’nin Suriye ile sorunları nedeniyle kayıtlara ulaşılması yolu tercih edilmedi; ancak bu mümkündür. Ayrıca, 2012’den önce mezun olanlar için tıp eğitimi müfredatı YÖK’ten alınabilir. Bu arada YÖK tarafından denkliği kabul edilen Suriye’deki tıp fakülteleri belirlenmelidir.

Denklik süreçlerinde kişilerin çalışamayacak olmaları nedeniyle gelir kaybına uğramamaları için bir bütçe ayrılmalıdır. Bu süreç Türkiye’de uzmanlık eğitimini alan hekimlerle benzer olarak yürütülebilir. Denklik sürecinde TSM ve ASM’ler işlev görebilir; buralardaki hekimler gönüllülük temelinde süpervizyon verebilirler.

Ayrıca, tıp alanındaki Suriyeli ve Türkiyeli akademisyenlerden oluşacak bir komisyon ile mesleki deneyimleri incelenebilir.

III -  Sağlık Bakanlığı’nın Göçmen Sağlığı Merkezleri Projesi

Sağlık Bakanlığı, Dünya Sağlık Örgütü ve Avrupa Birliği ile başlattığı programda Suriyeli hekim ve sağlık çalışanlarının göçmen sağlığı merkezlerinde görev yapmalarını planlamıştır.

Bu projede gerekli belgelerin temin edilmesinin ardından 5 günlük sağlık sistemini tanıtan kuramsal eğitimi ve 6 haftalı uygulamalı eğitimi  tamamlayanlara geçici belge verilmiştir. Toplamda 1.600 hekim, 1.100 sağlık çalışanı bu eğitimi almış olmasında karşın, şu anda 180 hekim ve 170 sağlık çalışanı göçmen sağlığı merkezlerinde göreve yapmaktadır.

Bu sistemde her ne kadar sağlık sistemi öğretiliyor olsa da, dil engeli nedeniyle Türkiye’deki sağlık kayıt sistemini kullanamamaları gibi sorunlar yaşanmaktadır (örneğin, göçmen sağlığı merkezinde yapılan aşıların girilmesi vb).

ÖNERİLER

  • Suriye başta olmak üzere savaş nedeniyle ülkesini terk etmek zorunda kalmış hekim ve sağlık çalışanlarının Türkiye’de mesleklerini icra etmeleri için gerekli çalışmaların yapılmasını ve sağlık sistemine geçici programlarla ve/veya kısmı olarak değil tam entegrasyonlarının sağlanmasını öneriyoruz.
  • Öncelikle YÖK ile bir görüşme yapılarak;
    • Denklik süreçleri ile ilgili bilgi alınmalı, sürecin anlaşılması sağlanmalı,
    • 2012 yılı öncesinde Suriye’de denkliği olan fakültelerin isimleri ve müfredatları öğrenilmeli,
    • Sağlık çalışanlarına sınavı geçebilmeleri için tıbbikonularda ve dil öğrenmelerine yönelik kursların açılması sağlanmalı,
    • Bu süreçlerde görev alabileceğimiz mesajı verilmelidir.
  • Diplomaların temini için Suriye Tabipler Birliği, Dataflow ve Suriye Sağlık Bakanlığı kayıtlarına ulaşılmaya çalışılmalıdır.
  • Suriyeli ve Iraklı hekimlere ilişkin bilgiler Sağlık Bakanlığından temin edilmeli; Hukuk Bürosundan söz konusu hekimlere kütük kaydı açılması konusunda görüş alınmalıdır.
  • Tabip odalarında yabancı hekim komisyonları kurularak sorunların yakından takibi, listelerin oluşturulması, hekimlerle iletişimde olunması sağlanmalıdır.