TTB, Dünya Tabipler Birliği Konsey toplantısına katıldı

Dünya Tabipler Birliği 209. Konsey toplantısı 26-28 Nisan 2018 tarihleri arasında Letonya’nın Riga kentinde düzenlendi. Terapötik abortus, Hekimlerin mesleki özerkliği ve klinik bağımsızlığı, Sağlık turizmi, Teletıp uygulamalarında etik sorunları gibi pek çok başlıkta tutum belgelerinin gündeme alındığı toplantıda Türk Tabipleri Birliği’ni Dr. M. Murat Civaner temsil etti.

Kırk ulusal tabip birliğinden ve çeşitli örgütlerden 194 üyenin katıldığı Konsey toplantısı, 2017 yılında iki yıl süren bir çalışma süreciyle güncellenen Hekimlik Andı’nın ayakta hep birlikte okunmasıyla başladı.

Japon Tabipler Birliği ve Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Örgütü’nün (IPPNW) birlikte sundukları tutum belgesi önerisi, nükleer silahların yasaklanmasına ilişkin Birleşmiş Milletler’de imzaya açılan sözleşme metni sonrası bu konuda hekimlerin aktif tavır aldığının göstergesiydi. Çernobil faciasının 32. yıldönümüne denk gelen önerinin kabulüyle birlikte, özellikle ABD, Rusya, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelerin nükleer silahlarını “modernize edeceklerini” açıklamalarından sonra hekimlere ve ulusal tabip birliklerine hükümetlerine Birleşmiş Milletler sözleşmesini imzalamaları yönünde baskı yapmaları çağrısında bulunulmuş oldu.

Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi üyelerinin “Savaş bir halk sağlığı sorunudur” başlıklı açıklama nedeniyle gözaltına alınmaları ve sonrasında karşılaştıkları soruşturma ve davaların gündeme geldiği toplantıda, DTB yönetim kurulu üyeleri ile çeşitli ulusal tabip birliklerinden temsilciler, mesleki bir ödevi cesurca yerine getirdiği için Türk Tabipleri Birliği’ni kutladılar, sağlık hakkı ve mesleki değerleri koruma yolundaki mücadelede TTB’nin yanında olduklarını belirttiler.

Tıbbi endikasyon olduğunda gebeliğin sonlandırılmasıyla ilgili tutum belgesi, tıbbi endikasyon olduğunda dahi hekimin hastayı kişisel değerleri nedeniyle geri çevirme hakkının bulunması gerektiğini, hatta böylesi bir durumda hekime hastayı aynı hizmeti alabileceği başka bir hekime yönlendirme yükümlülüğü getirilmesinin de yanlış olacağını ileri süren görüş nedeniyle uzunca bir tartışmaya konu olsa da, sonunda hekimin kadının yaşamını ve sağlığını tehdit eden durumlarda mutlaka gerekli girişimde bulunması gerektiği üzerinde uzlaşıldı.

Toplantıda ayrıca, bu yıl Dünya Sağlık Örgütü Alma-Ata Deklarasyonu’nun 40. yıldönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenleneceği anımsatılarak IMF ve Dünya Bankası’nın ‘birincil sağlık hizmetleri’ kavramını kısıtlayarak uygulattıkları ve bunun sonucunda Deklarasyon’un ruhundan uzaklaşıldığı vurgulandı. Yanı sıra, Malezya ve Brezilya temsilcileri, geleneksel, tamamlayıcı ve alternatif tıp uygulamalarının kaygı verici derecede yaygınlaştığını ve toplum sağlığı açısından son derece sakıncalı uygulamalara devlet eliyle kapı açıldığını örnekleriyle dile getirdiler.

TTB “Genetik ve Tıp” konulu tutum belgesinin ve Uluslararası Tıp Etiği Kuralları’nın güncellenmesi için oluşturulan çalışma gruplarına aday oldu ve Konsey Başkanlığı’nca gruplara katılmak üzere seçildi.

Konsey toplantısı, Ekim ayında düzenlenecek Genel Kurul toplantısına yönelik işlerin ve görevlerin tanımlanmasıyla sonlandırıldı.