ŞİDDET, BASKI VE KORKU BİR YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ (İSTANBUL TABİP ODASI)

ŞİDDET, BASKI VE KORKU BİR YÖNETİM BİÇİMİ OLARAK KABUL EDİLEMEZ
HEKİMLİK MESLEĞİ VE ETİK DEĞERLERİMİZ İLE BAĞDAŞTIRILAMAZ

(16 OCAK 2009)

Meslektaşımız Dr. Dilek Argon dün sabah hastane başhekimi Dr. Yusuf Özertürk tarafından, meslektaşlarımız ve sağlık çalışanlarının gözü önünde saldırıya uğramış ve darp edilmiştir.

Yıllardır pek çok sağlık çalışanına yönelik hasta, hasta yakınları, zaman zamansa diğer çalışma arkadaşlarımız tarafından sözlü-fiziki saldırılar gerçekleştirildiğine, bu olayların sağlık çalışanları için önemli bir mesleki risk olacak kadar yaygınlaşmasına tanıklık ediyoruz. Saldırıları anlamaya, anlamlandırmaya çalışıyor ve bunların hangi nedenlerle yapıldığını araştırarak, sorguluyor ve çözüm olanakları arıyoruz. Ancak yöneticilerin çalışanlar üzerinde baskı, korku ve şiddet uygulamasını herhangi bir gerekçeyle kabul etmemiz mümkün değildir.

Korku, baskı ve şiddet bir yönetim biçimi olarak kabul edilemez, herhangi bir gerekçe ile mazur gösterilemez.  Meslektaşımıza yönelik saldırıyı kınıyor ve olaylardan, sağlık ortamlarımıza evrensel insani değerler ile mesleki etik değerler yerine ticaretin kurallarını ve ticaretin dilini yerleştiren, sağlık kuruluşlarını ticaret arenasına çeviren AKP Hükümeti ve sağlık yöneticilerinin sorumlu olduğunu hatırlatıyoruz.

Hastaları müşteri, hastaneleri ticarethane, sağlık hizmetlerini alınıp satılan bir meta, mal haline getiren, sağlık çalışanlarını bir birbirine rakip kılan, çıkar çatışması içine sokan, sürekli rekabet içinde daha çok çalışan sanayi işçisine dönüştürerek mesleğine, meslektaşlarına, hastalarına  yabancılaştıran hükümet eseriyle ne kadar övünse azdır.

Yaşayarak bir kez daha üzüntü ile görüyoruz ki aynı tarafta olması beklenen hastalarla, sağlık çalışanlarını karşı karşıya getirerek hasta-hasta yakınlarını sağlık çalışanlarına karşı kışkırtmak, çalışanları birbirine düşürmek, bölmek  yöneticilerle çalışanlar arasında çatışma, gerilim çıkararak, baskı, korku ve şiddeti esas alan yönetim anlayışı ile çalışanları susturmak, baskı altında tutmaya çalışmak, sağlık alanının sorunlarını çalışanlara fatura etmeye çalışmak pek ala mümkündür. Bu durumu kabullenmemiz, sessiz kalmamız mümkün değildir.

Sağlık mesleği sorunların üstesinden gelmek için çabaların ve arayışın sınırının olamayacağını, durumu sessizce kabul edemeyeceğimizi öğrendiğimiz bir meslektir. Sağlık ortamında var olan sorunların farkında olarak üstesinden gelmek için her türlü mücadele olanağını kullanmaya devam etmeliyiz, edeceğiz. Biz aynı zamanda sorunların daha fazla artmaması, sağlık çalışanlarının özlük haklarının, çalışma koşullarının ve çalışma barışının iyileştirilmesi, çalışanlarda giderek artan geleceğe ilişkin endişe ve kaygılarını giderecek uygulamalarla ilgili olarak Hükümet’ten, Sağlık Bakanı’ndan sorumluluklarının gereğini yerine getirmelerini bekliyoruz.

Dr. Dilek Argon 2003 yılında Sağlık Bakanlığı’nın İstanbul'daki  ilk hematoloji yan dal uzmanı olarak Şişli Etfal Hastanesi’nde göreve başlamış, tek başına tüm İstanbul ve Anadolu’dan sevkli olan ve fakültelere sevk edilemeyen yeşil kart ve Bağ-kurlu hematoloji hastalarına hiçbir merkeze sevketme yetkisi olmaksızın bakmıştır. Kendine tahsis edilen 17 yatakta tüm İstanbul ve çevre illerden sevkli gelen sadece akut lösemileri yatırırken haftada 2 gün poliklinik 2 gün de biyopsi işlemlerini yürütmek durumunda kalmıştır.

SSK ile birleşme sonrasında bugün hematoloji uzmanı sayısı 5 olup nüfusa ve hastanelerin ihtiyaçlarını karşılԀ㠀㮁᐀Ā瀀ᒋ䠀ᒋ 䊊䐀ȀĀ㠀㮁ȀԀԀ䠀ᒋ＀￿ÿ堀ᒋ谀㭇㠀ᒋ᠀粠洛䠀ᒋ瀀ᒋ＀￿ÿ＀￿׿＀￿ÿ＀￿ÿ＀￿刺＀￿ǿĀကᒆĀ氀瑡摮汦tÿఈఀఀఀༀ̀瘀⑩洛縀漹瘀⑩洛＀￿ÿĀ＀ÿ鰀筭ကȀ渀 ffĀ 曥︀￿ࠀ눀⑦洛ࠀ눀⑦洛䠀ᒋ倀ᒈ耀筭က 獪ᘀ䌀㨀尀唀猀攀爀猀尀匀椀渀愀渀猀尀匀椀渀愀渀頀ᒉ᠀ᒉᒉﰀ㭆尀㭇Ԁ谀㭇㭇堀ᒋᴀ焭洛䠀ᒋ＀￿ÿ䠀ᒋ＀￿ÿ䠀ᒋ＀￿ÿ粡洛䠀ᒋ᠀᠀倀筫ꀀ獠쀀᠞က᠎਀ 䄀∫洛䀀  ࠀ̀㘀퀀ᒔ䀀ഀ܀豈 瘀⑩洛ꔀ죢ä瘀⑩洛Ȁ＀￿￿￿旿죢ä퀀ᒔ＀￿￿￿ჿ 怀꣓洛耀筭퀀ᒔ㄀④洛퀀ᒔഀ 豈ကက茀ꢤ洛ꀀ徇ᒌ̀̀ 圀܀€ꠀ筫耀저很�徐︀￿￿￿胿ꀀᒕ︀￿￿￿⃿୘珞栀洛㬀吀㭆ᒌ谀㭇ᤀ热洛退䇋谀㭇쀀᱗烙�┰탢½吀㭆츀┰탢½￿ÿ┰탢½瘀⑩洛ꠀ㭂谀㭇吀㭆㭀舀Ȕ￿ÿ쀀娀᱗烙㰀玠Ḁ팱落ഀ㵸車嘀�᠀弒︀￿倀筫눀⑦洛ĀP쀀᠞က᠎က Ḁ尀㭇 ⠀ࠀ̀ࠀ㘀嬀팦落䀀܀⠀ࠀ탵´ԀȀ＀￿ÿ 䐀 ᒙȀ฀܀€ᒙ�洛숀놫洛∀╢洛䠀︀￿￿￿ꣿ쓑฀܀€谀ꬫ洛ꀀ筮 豈倀ĀĀŬĄ洛ꔀꜺ洛퀀ᒏ㘀嬀팦落Ā�洛豈ᒙက洛Ȁ￿ÿ蔀죢ä저很ĀḀ笀㜀㔀㠀㐀㜀㄀㜀㜀ⴀ䘀 㜀㜀ⴀ