Çalışma Yaşamında Kadın Paneli

Bu panel; Prof. Dr. Yakın Ertürk ve Prof. Dr. Seyhan Tükel’in oturum başkanlıklarında yürütülmüş, Prof. Dr. Şevkat Bahar-Özvarış “Toplumsal Cinsiyet ve Çalışan Kadın, “Prof. Dr. Gamze Yücesan-Özdemir “Ekmek ve Gül: Muhafazakar –Liberal Dönemde Kadın Emeği’, Doç. Dr. Müge Kantar Davran ise “Kırsalda Kadın” başlıklarında sunumlar yapmışlardır. Panelde ele alınan konular aşağıda özetlenmiştir:

  • Ekonomik alanda, çalışma yaşamı olarak tanımlanan alanlarda, özne olarak “örtülü bir şekilde” erkek cinsiyeti ele alınmaktadır.
  • Ücretli işgücü piyasalarında, aynı mesleği yürüten kadın ve erkekten, erkek olan tercih edilmektedir.
  • Kadın ve erkeğe ait işlerin ne olduğuna dair toplumsal cinsiyet kalıp yargıları, kadın ve erkek işgücünün farklı mesleklere yönelmesine ülkeden ülkeye ve işten işe değişebilen “mesleki cinsiyet ayrımcılığına” yol açmakta, kadınların “yatay” ve “dikey” ayrımcılığa uğramalarına neden olmaktadır.
  • İşgücü piyasasında yer alan kadınlar için, gebelik ve doğum, işsiz kalma riskini beraberinde getirebilmektedir.
  • Türkiye’de, temel eğitim olanaklarından yararlanmada kadınların erkeklere göre eşitsiz konumları ve toplumsal cinsiyet ayrımcılığı nedeniyle, kadınların büyük bir çoğunluğunun işgücü piyasasının dışında kaldığı, işgücüne katılanların önemli bir kısmının ise gelir getirmeyen çalışma biçimleri içinde olduğu görülmektedir.
  • Halen kadınların işgücüne katılma oranı çok düşük olup, bunların da üçte ikisi ücretsiz aile işçisi olarak ücret dışı çalışmaktadır.
  • Kırsal kesimde kadınların işgücüne katılımı daha yüksek, kentlerde ise daha düşüktür. Sektörler açısından bakıldığında ise kadınların büyük bir çoğunluğu tarımda, çok azı sanayide ve bundan biraz daha fazlası hizmet sektöründe çalışmaktadır.
  • İşgücüne katılan kadınların kayıt dışı, sigortasız ve sendikasız oldukları bilinmektedir.
  • Son yıllarda neoliberal-muhafazakâr yönetim biçimi, bir yandan kadınların evde üretime katılmasını teşvik ederken, bir yandan yarı zamanlı-esnek çalışma adı altında kadınları güvencesiz ve geleceksiz çalışma koşullarına itmiştir.
  • Son dönemde uygulamaya konan, “Ailenin ve Nüfusun Dinamik Yapısının Korunması” Programı, kadınların esnek ve güvencesiz işlerde ucuz iş gücü olarak, sendikasız, güvencesiz, örgütsüz çalışması demektir.
  • Çalışma yaşamındaki kadınların sağlık sorunları; işle bağlantılı olmayan, toplumun genelini ilgilendiren yaygın sağlık sorunları ve hastalıkları, kadınların istihdam edildiği sektörlere göre işle ilgili olan hastalıklar ve doğrudan çalışma ortamındaki risklerden kaynaklanan sağlık sorunları (meslek hastalıkları ve iş kazaları) olarak ele alınmıştır. Bu sorunlar içerisinde çalışan kadınların üreme sağlığına ilişkin sorunları ayrıca ele alınmıştır.
  • Çalışma yaşamında kadın/erkek olmasına bakılmaksızın en az 50 işçi çalıştıran kamu/özel tüm işyerlerinde ücretsiz, nitelikli (vardiya koşulları dikkate alınarak gerektiğinde 24 saat çalışan) kreş ve bakımevleri açılmasının zorunlu olması gerektiği belirtilmiştir.
  • Ayrıca, ülkemizde çalışan kadınlarla ilgili olarak çalışma yaşamında cinsiyete özel kayıtların tutulmaması, en önemli sorun alanlarından biri olarak vurgulanmıştır.