Zonguldak Kilimli Balçınlar Madencilikte Yapılan İşçi Direnişi ve Açlık Grevi İle İlgili İnceleme ve Gözlem Raporu

Zonguldak Balçınlar madencilikte yaşanan emek sömürüsü tekil bir olgu değildir. Rödovans ile çalışan bütün işletmelerde sağlıksız ve uzun süreli çalıştırma yaygındır. Hükümetin bu sistemden vaz geçmesi, maden işletmelerinin tümünün denetimini meslek örgütlerinin denetleme heyetlerine açması çağrımızı yineliyoruz.

Emekleri sömürülen bütün işçilerin birikmiş özlük haklarının tümünün derhal ödenmesini talep ediyoruz. Bütün emekçilerin sağlıklı koşullarda insanca çalışabilmesi için gerekli düzenlemelerin acilen yapılmasını bekliyoruz. Açlık grevi gibi insanın en değerli varlığını, yani Canını ortaya koyduğu süreçlerin bir daha yaşanmaması için hükümetin ve işveren sendikalarının vicdanlı ve ahlaklı bir tutum almaya çağırıyoruz.

Hiç istemediğimiz girişimler de olsa, açlık grevlerinin bireysel kararlar olması nedeniyle grevcilerin evrensel ölçütlerle takibinin yapılabilmesi için bütün açlık grevlerinde Türk Tabipleri Birliği ve insan hakları örgütlerinin grevcilerle temasının engellenmesi değil, kolaylaştırılması gerekir; Hükümete bunu bir kez daha hatırlatıyoruz.

Türk Tabipleri Birliği adına Zonguldak maden işçilerinin açlık grevlerini gözlemleyen meslektaşlarımız Dr. Burhan Çağlar Usta ve Dr. Atınç Kayınova'nın gözlemlerini kamuoyunun bilgisine sunuyoruz.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi


 

Zonguldak Kilimli Balçınlar Madencilikte Yapılan İşçi Direnişi ve Açlık Grevi İle İlgili İnceleme ve Gözlem Raporu

Zonguldak Kilimli’de 10. gününe giren açlık grevi ile devam eden Balçınlar maden işçilerinin ocak içi direnişi, Dr.Burhan Çağlar Usta ve Dr.Atınç Kayınova’dan oluşan ekibimiz tarafından ziyaret edilmiştir. Dr.Atınç Kayınova aynı zamanda direnişin devam ettiği maden işletmesinin işyeri hekimidir ve diğer işçiler gibi kendisi de mağdur durumdadır.


Ziyaretimiz 28/29 Mayıs 2016 tarihlerinde yapılmış olup, 29 Mayıs 2016 tarihinde açlık grevindeki işçiler öğlen saatlerinde eylemlerine son vererek madenden çıkmışlardır.

Bölgede özellikle özel şirketlere devredilmiş bütün işletmelerde işçilerin ağır ve güvencesiz koşullarda, baskı altında çalıştığı görülmektedir. Dolayısıyla tanık olduğumuz direniş açlık grevinin nedenleri resmi ağızlardan yapılan açıklamaların aksine bu madene özgü bir durum değil, bölgenin genelinde mevcut bir sorundur.

Bütün girişimlerimize rağmen, açlık grevindeki işçileri yerlerinde ziyaret etmemiz ve gerekli tıbbi destek-yönlendirme çabamız Zonguldak Valiliği tarafından engellenmiştir. Ekibimiz içerdeki işçileri ziyaret edememiş ve yerinde gözlem yapamamıştır. Maden bölgesinin bütünüyle polis kuşatması altında kontrol edildiği görülmüştür.


Maden İşçilerinin bu eylemi sona ermiş olmasına rağmen, bundan sonraki süreçler açısından önemli bulduğumuz gözlemlerimiz şu şekildedir:


1. İşçilerin direnişi kendiliğinden ve haklı talep ve gerekçelerle başlamıştır. Balçınlar Madencilik’teki işçiler çevredeki bir çok maden işçisi gibi örgütsüz, yani sendikasız durumdadır.

2. Açlık grevi sürecine başlayan işçilerin bu konuda herhangi bir tecrübesi olmadığı, başlangıçta tıbbi ve bilimsel bir danışmanlık almadıkları gözlenmiştir.

3. Maden işçilerinin 11 gün devam eden açlık grevinin gerçekleştiği fiziki koşullar (maden ocağının içinde) daha önce tanık olduğumuz açlık grevleri koşullarından belirgin ölçüde dezavantajlıdır.  Soğuk, nem, aydınlatma, hijyen koşulları, havalandırma sorunları açlık grevinin beklenen risklerini kolaylaştırabilecek olumsuz koşullardır.

4. Açlık grevine başlayan işçilerin ne sürecin en başında, ne de sonraki günlerde kişisel tıbbi izlemleri yapılmamış, tıbbi bir takip yürütülmemiştir. Ayrıca açlık grevleri sırasında alınması gereken sıvı-şeker takviyesi göz kararı kendileri tarafından yapılarak alınmıştır. Sürecin başından itibaren işçiler kritik bir destek olan B vitamini almamışlar, bu konuda herhangi bir kanaldan da uyarılmamışlardır. Bu adım tarafımızca eylemin sondan bir önceki gün yani açlık grevinin 10’uncu günü atılmıştır.

5. Maden işçilerinin açlık greviyle süren direnişleri sürecinde kamu otoritesi olayı büyük ölçüde bir asayiş sorunu olarak ele almış; işçilerin her türden ihtiyacı ve destek arayışı olduğunda karşılarında tek muhatap olarak emniyet-polis çıkarılmış; bu durum işçilerde genel bir umutsuzluk yaratmıştır. Valilik bizim talebimiz karşısındaki katı tutumunu olayın tarafı olan bütün örgütlere ve kurumlara karşı takınmıştır. Zonguldak Valiliği TTB olarak yaptığımız tüm girişimlere olumsuz yanıt vererek yasal, mesleki ve vicdani görevimizi yapmamıza engel olmuştur.

6. Kilimli Balçınlar Madencilik’te 11’nci gününde sona eren açlık grevi ve ocak direnişinin sonrasında da bu süreçte yer alan işçilerin sağlık gözlem ve takiplerinin bir süre daha yakından yapılması gerekmektedir.

7. Zonguldak Kilimli Balçınlar Madencilik işçilerinin eylemleri bugün bitmiş olmasına rağmen yapılan açlık grevinin yaratabileceği komplikasyonlara dair gerek işçilerin gerekse bölgedeki sağlık kurumlarının dikkati bir kez daha çekilmelidir.

Dr. Burhan Çağlar Usta

Dr. Atınç Kayınova