TTB: Doğaya Ve Özgürlüklere Olan Özlem Korkutularak Yok Edilemez. İzin vermeyiz!

altTürk Tabipler Birliği Merkez Konseyi; Adana, Ankara, Antalya, Aydın, Batman, Eskişehir, Isparta-Burdur, İstanbul, İzmir, Kocaeli, Manisa, Mardin, Mersin ve Tekirdağ Tabip Odaları’nın başkan ve yöneticilerinin da katılımıyla, 13 Temmuz Cumartesi günü, İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ve TTB Büyük Kongre Delegesi Dr. Kamil Tekerek’in de aralarında bulunduğu Taksim Dayanışma Platformu üyesi 50 kişinin 8 Temmuz Pazartesi günü gözaltına alınması ve Dr. Ali Çerkezoğlu’nun kapısı kırılarak evinin aranması, örgüt kurmak suçlamasıyla mahkemeye çıkarılması ve yaşanan süreç ile ilgili bir basın açıklaması yaptı.

Açılış konuşmasını ve basın açıklamasını yapan TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. A. Özdemir Aktan, uzun bir süredir, yaralanmaların, organ kayıpların, ölümlerin, gözaltıların, tutuklamaların yaşandığı bir süreçten geçtiğimizi, şu an tek sevincimizin Dr. Ali Çerkezoğlu ve Dr. Kamil Tekerek’in yanımızda olması ve sevincimizin bununla sınırlı olduğunu ifade ederek, bu dönemde yaşanan hukuksuzluğun, haksızlığın, hükümet ve polisin hanesine yazılması gerektiğini ve bunu uygulayanların cezasını çekmesi gerektiğini belirtti.
Toplantıya gelmeden önce Taksim Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören ve gezi olaylarında yaralanan bir hastayı ziyaret ettiklerini ve durumunun iyiye gitmesinin sevindirici olduğunu ifade eden Prof. Dr. A. Özdemir Aktan, bu sürecin bir an önce daha fazla acı yaşanmada olumlu bir şekilde bitmesini umduğunu söyledi.

Daha sonra söz alan İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. M. Taner Gören; olağanüstü diyebileceğimiz günler yaşadığımızı, Taksim Gezi Parkı’nın açıldığı gün, parka gitmek için yola çıkanların gözaltına alındığını ve örgüt kurmak suçlamasıyla yargılandıklarını ifade ederek, haksız, gereksiz, anlamsız bir şekilde gözaltına alınan arkadaşlarının serbest bırakılmasına sevindiklerini, ancak bu nedenle bu sevincin trajikomik olduğunu söyledi.

Gözaltına alındıktan sonra mahkemeye çıkarılan ve 11 Temmuz günü tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ise kendisini örgüt kurmakla suçlayanların bugün örgütü gördüğünü, bu örgütün Türk Tabipleri Birliği ve tüm tabip odaları olduğunu, ülkenin her yanında emekten yana tüm güçlerin demokrasi mücadelesi verdiğini ve bunun geliştirilmesi gerektiğini ifade etti.

 

DOĞAYA VE ÖZGÜRLÜKLERE OLAN ÖZLEM

KORKUTULARAK YOK EDİLEMEZ. İZİN VERMEYİZ!


2013 Haziran’ı, Taksim Gezi Parkı’nda doğasına, yeşiline, kuşuna, böceğine, köklerinden  sökülen ağaçlarına sahip çıkan milyonların direndiği bir ay olarak tarihe geçecek.  Türkiye’de bundan sonra özgürlükler, hak arama ve demokrasi konuşulurken Gezi Parkı  öncesi ve sonrası ayrı ayrı konuşulacaktır. Gezi Parkı süreci dayanışmanın yükseldiği,  korkuların atıldığı bir süreç olarak gelişti. Hekimler, hemşireler, tıp öğrencileri alanlarda,  revirlerde görevlerini yaptılar ve bu nedenle de suçlandılar. Ülkede yeniden bir korku  ortamı yaratmak çabası görülmektedir. 

8 Temmuz günü, aralarında İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. Ali Çerkezoğlu ve  T.T.B. Büyük Kongre Delegemiz Dr. Kamil Tekerek’in de olduğu Taksim Dayanışma  Platformu üyesi 50 kişi gözaltına alındı. 

9 Temmuz günü Dr. Ali Çerkezoğlu’nun da içinde olduğu 5 kişinin evinde ve işyerinde  kapılar kırılarak, hukuksuz bir şekilde arama yapıldı. 11 Temmuz günü, gözaltındaki 50 kişi  Adliye’ye sevk edildi. 12 kişi hakkında, uyduruk polis fezlekesine dayanarak tutuklama  istendi. Mahkeme üç günlük gözaltından sonra arkadaşlarımızı tutuksuz yargılanmak üzere  serbest bıraktı. Tutuklamalar ve gözaltına alınmalar ülkede bir cezalandırma yöntemi  olarak kullanılmaktadır. Bütün suçları açık olan bir parka gitmek olan platform üyelerinin  üç gün çok kötü şartlarda ve her türlü insan hakkının ihlal edildiği bir süreci yaşamaları  kabul edilemez. 

Ülkemizde, bir benzerini ancak 12 Eylül askeri cuntası döneminde yaşadığımız  hukuksuzluklar yaşanıyor. Normalde bütün halkın kullanımına açık olan bir parka gitmek  bile artık “suç” olarak işlem görüyor. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun törenle açtığı,  vatandaşları davet ettiği Gezi Parkı’na gitmeye çalışan yurttaşlarımızı polis, biber gazı ve  tazyikli su ile karşıladı. 

Bu hukuksuz uygulamaların ağacına, parkına, yaşam tarzına sahip çıkan Taksim  Dayanışması’nı, meslek örgütlerimizi, yurttaşlarımızı yıldırmak amacıyla yapıldığını biliyor  ve şiddetle kınıyoruz. Gezi Parkı sürecinde toplumda yeşeren demokrasi ve özgürlük  taleplerini yok etmeye yönelik baskılar, keyfi ve hukuksuz uygulamalar bizleri  yıldıramayacaktır.

Demokrasinin yeşerdiği, barışın kalıcı olduğu, özgürlük şarkılarının söylendiği yeni bir  Türkiye özlemimiz devam etmektedir. 

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ
MERKEZ KONSEYİ