Şiddet Gören Hekimlerin Bir de Sürgün Edilmesine TTB Tepki Gösterdi

altTTB, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde görevi başında şiddete maruz kalan Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan"ın haksız yere görev yerinin değiştirilmesine tepki gösterdi.

TTB tarafından konu ile ilgili Sağlık Bakanı, hekim milletvekilleri, TBMM Sağlıkta Şiddeti Araştırma Komisyonu ve TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu’na 2 Nisan 2013 tarihinde gönderilen mektupta, görevleri başında şiddete maruz kalan hekimlerin Sağlık Bakanlığı tarafından mağdur edildiği ve hekime yönelmiş şiddet eyleminin, sonraki günlerde bizzat kimi Bakanlık yetkilileri tarafından sürdürüldüğü belirtilerek bu haksız uygulamalara son verilmesi istendi.

SAĞLIK BAKANI,

HEKİM MİLLETVEKİLLERİ,

TBMM SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK ARTAN ŞİDDET OLAYLARININ ARAŞTIRILARAK ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLERİN BELİRLENMESİ AMACIYLA KURULAN MECLİS ARAŞTIRMASI KOMİSYONU

SAĞLIK, AİLE, ÇALIŞMA VE SOSYAL İŞLER KOMİSYONU

Bilindiği üzere hekimlere ve diğer sağlık çalışanlarına yönelik şiddet olaylarında ciddi bir artış yaşanmaktadır. Söz konusu şiddet olaylarının önlenmesi noktasında, gerekli adımların atıldığını söylemek mümkün olmadığı gibi; yaşanan kimi olaylarda şiddete maruz kalan hekimlerimize yönelik bizzat Sağlık Bakanlığı yetkilileri tarafından sergilenen olumsuz tutum da, son derece dikkat çekici ve kaygı vericidir.

Bu konuda dikkatinize sunmak istediğimiz güncel bir gelişme; 29.10.2012 günü görev yaptıkları Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde görevi başında şiddete maruz kalan Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan ve Ast. Dr. Miray Özlem adlı meslektaşlarımızın görev yerlerinin değiştirilmesidir. Bunun için herhangi bir haklı gerekçe yoktur. Yaşananların hatırlanması ve gerçeklerin bilinmesi bakımından, olayların kısa bir özetini paylaşmak isteriz.

Bu iki hekimimiz, Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’nde görev yaptıkları 29.10.2012 günü, bu acil servise başvuran ve bir toplumsal olayda darba maruz kaldıkları iddiası ile tedavi ve adli rapor talebinde bulunan bir grup polis memuruna, gerekli tıbbi özeni usulünce gösterdikleri halde; bir süre sonra, adeta bu acil servisi basan bir emniyet amirinin son derece haksız ve yersiz suçlamalarına maruz kalmışlardır. Bu emniyet amiri, sözde emrindeki polis memurlarına, acil servis hekimleri tarafından gerekli ilginin gösterilmediği gerekçesiyle, meslektaşımız Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan’ı alenen “vatan haini” ve “terörist” olarak nitelemiş, bu yolda hakaret ve tehditlerde bulunmuştur.

Meslektaşımıza, böylesine kolaylıkla yöneltilen bu hakaret ve suçlamaların suçluların kendilerini korumak için karşısındakine saldırısı olarak değerlendiriyoruz. Ancak bu saldırının, görevi güvenliği sağlamak olan birinden gelmiş olmasından da özel bir kaygı duyuyoruz.

Diğer bir kaygı odağı ise, kendisini Sağlık Bakanlığı’nda görev yapan bir bürokrat olarak tanıtan Dr. Osman Arıkan Nacar ile bu hastanenin başhekimi olan Dr. Nurullah Zengin’in, söz konusu şiddet olayına dahil oluşları ve şiddete maruz kalan bu hekimlerimize yönelik tutum ve davranışlarıdır.

Nitekim, olay sürecinde bu acil servise gelen Dr. Osman Arıkan Nacar, meslektaşlarımızın usulünce yürüttüğü tıbbi süreçlere ve mesleki faaliyete keyfi biçimde müdahalede bulunmuş, polis memurlarının teşhis ve tedavisine yönelik gereksiz ve yersiz kimi tıbbi işlemlerin yapılmasını dayatmış, bu keyfi müdahaleye haklı mesleki itirazlarda bulunan Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan ve Ast. Dr. Miray Özlem’i “başınıza geleceklerden haberdar mısın”, “bu işin sonu sizin için iyi olmaz” şeklindeki ifadeler ile tehdit de etmiştir. Yaşanan olayların devamında, bu acil servise gelen hastane başhekimi Dr. Nurullah Zengin ise, az önce şiddete maruz kalan meslektaşı Dr. Engin Deniz Aslan’a, üstelik herkesin içinde aleni bir biçimde “şerefsiz” diyerek hakarette bulunmuştur.

Konu, Odamızın da sunduğu hukuki destek kapsamında adli yargıya intikal etmiş olup; meslektaşlarımıza şiddet uygulayan emniyet amiri ile Dr. Osman Arıkan Nacar ve Dr. Nurullah Zengin hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 2012/131193 No’lu bir adli soruşturma yürütülmeye başlanmıştır.

Ancak, görevi başında şiddete maruz kalan bu iki meslektaşımıza yönelik sonraki günlerde yaşananlar, Sağlık Bakanlığı yetkileri tarafından sergilen tutum ve tesis edilen işlemler, akıl ve vicdan sınırlarının ötesindedir.

Bu kapsamda, Sağlık Bakanlığı tarafından olayla ilgili bir inceleme başlatılmış ve Sağlık Baş Denetçisi Akif Bayram tarafından düzenlenen 01.02.2013 tarih ve 43/01 sayılı bir rapora istinaden; Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan ve Ast. Dr. Miray Özlem hakkında “kınama disiplin cezası” teklif edilerek, Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Ankara İli 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği tarafından savunmaları talep edilmiştir.

Söz konusu disiplin cezası teklifine gerekçe olarak, ilgili savunma istemi yazısında yer verilen ifadeler ise; “29.10.2012 tarihinde görev yaptığınız Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisi’ne müracaat eden yaralı polis memurları ile tartışma yaşanması ve ‘polis memurlarının tedavileri hastanede yapılmadı’ şeklinde basında haberler çıkmasına neden olma” şeklinde olup; hakikatten uzaktır.

Devamında ise, bu haksız ve yanlı disiplin soruşturması dahi henüz sonuçlanmadığı halde, Türkiye Kamu Hastaneleri Birliği Ankara İli 1. Bölge Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği’nin 19.03.2013 tarih ve 189 sayılı kararı ile Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan, bilgi ve talebi olmaksızın, Ankara Dışkapı Yıldırım Beyazıt Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne naklen tayin edilmiştir. Söz konusu tayin işlemine gerekçe olarak da, 01.02.2013 tarih ve 43/01 sayılı disiplin soruşturması raporu gösterilmiştir.

Şu ana kadar, olayla ilgili Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen adli soruşturma dışında, meslektaşlarımıza yönelik şiddeti gerçekleştiren veya buna bir fiil iştirak eden ve yaşanan olayın asıl sorumluları olan kişiler (emniyet amiri ile Dr. Osman Arıkan Nacar ve Dr. Nurullah Zengin) hakkında hiçbir idari işlem yapılmamıştır.

Görüldüğü üzere, görevleri başında şiddete maruz kalan iki meslektaşımız, bu sefer de Sağlık Bakanlığı tarafından ayrıca ve açıkça mağdur edilmiş; hekime yönelmiş şiddet eylemi, sonraki günlerde bizzat kimi Bakanlık yetkilileri tarafından sürdürülmüştür.

Sağlık mesleği mensuplarının görevlerini yansız biçimde yapmalarını önlemeye yönelen bu davranışlarla ilk kez karşılaşmıyoruz. Ancak burada dramatik olan, hekime ve hekimliğe yönelen bu saldırıya yönetici hekimlerin de ortak olması ve bu saldırı karşısında en sert tutumu alması gereken Sağlık Bakanlığı’nın mağdurları cezalandırmaya yönelmesidir. Unutmamak gerekir ki, hekimlik mesleğine güveni ortadan kaldırdığınızda artık ortada hekimlik de kalmayacaktır.

Konuyu bilgilerinize sunar; meslek örgütümüzün ve hekim camiasının, bu haksızlığı kınadığını ve görevleri başında şiddete maruz kalan Uzm. Dr. Engin Deniz Aslan ve Ast. Dr. Miray Özlem ile dayanışma içinde, süreci takip etme kararlığını da, ayrıca ve önemle belirtmek isteriz.

                                                                                                                                Saygılarımızla,

                                                                                                                                Prof. Dr. A. Özdemir Aktan

  TTB Merkez Konseyi Başkanı