Öldürülmemiz yakındır!

TTB Asistan ve Genç Hekim Kolu, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Asistanları ve SES İzmir Şubesi temsilcileri, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Servisi'nde görev yapan iki asistan hekimin hasta yakınları tarafından darp edilmesini protesto etmek amacıyla, bugün (6 Temmuz 2015) hastane bahçesinde basın açıklaması yaptılar. Açıklamanın ardından Genel Cerrahi Servisi ziyaret edildi, şiddete uğrayan sağlık çalışanlarına çiçek verildi. 
 

 

06.07.2015

BASIN AÇIKLAMASI

ÖLDÜRÜLMEMİZ YAKINDIR!

Saygıdeğer mesai arkadaşlarım ve basın emekçileri;

4 Temmuz Cumartesi günü, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Genel Cerrahi servisinde iki çalışanımız, ziyaretçi saati dışında hastanede bulunan ve başka hastaların yataklarında yattığı belirlenen hasta yakınlarının uyarılmaları nedeniyle yaklaşık 20 kişilik bir grup tarafından önce tehdit edilip ardından darp edilmişlerdir. Arkadaşlarımız, kendilerini yoğun bakımdaki hasta odalarına kilitleyerek canlarını kurtarmışlardır. Can güvenliğimizi sağlamakla görevli özel güvenlik şirketi çalışanları olaylara seyirci kalmışlar, her zaman kullandıkları “BİZİM MÜDAHALE ETMEYE YETKİMİZ YOK” gerekçesini öne sürerek bu olayın gerçekleşmesine göz yummuşlardır. Olay polis müdahalesi sonrası sona ermiş ve yargıya taşınmıştır.

2 yıl önce Dr. Ersin Arslan’ın Gaziantep’te, 2 ay önce Dr. Kamil Furtun’un Samsun'da öldürülmesinin ardından ne Türkiye genelinde, ne de hastanemizde maalesef güvenlik adına herhangi bir değişiklik olmamıştır. İlginçtir ki olaydan 2 gün önce Sayın Başhekim ile yapılan görüşmede can güvenliğimiz ile ilgili eksiklikler ve taleplerimiz de bildirilmiştir. Hastaneye her elini kolunu sallayanın girdiği, güvenlik güçlerinin her olay karşısında müdahale etmeye yetkisinin bulunmadığı yalanını her fırsatta belirterek can güvenliğimizi koruyamadıkları anlatılmıştır. Güvenlik konusunda çok mesafe kaydedildiği, hastaneye girenlerin tek tek kayıt altına alındığı tarafımıza bildirilmesine rağmen gerçek ortadadır. Bu hastanede CAN GÜVENLİĞİMİZ YOKTUR! İşte o kaydedilen mesafeler sayesinde bugün darp edilen iki arkadaşımız için üzgünüz öfkeliyiz. Onların kalbindeki yara, bizim yüreğimize düşen ateştir ve canımız çok yanmıştır. Güvenlik güçleri tüm gücüyle olayları dışarıdan izlerken çalışanlarımızın darp edilmesine seyirci kalarak suça ortak olmuşlardır.

Öldürülen sağlık çalışanlarının üstüne her gün onlarca sağlık çalışanı da fiili ya da sözlü şiddete uğruyor. Elazığ’da, Van’da, Antalya’da, Ege’de darp edilen doktorlar, hemşireler yalnız başlarına ve ölüm korkusu ile görevlerine devam etmektedir. Her geçen gün hasta yakını tarafından tehditler edilip darp edilmekteyiz. Soruyoruz; biz bu hastane için zor koşullarda çalışırken, gecemizi gündüzümüze katarken, ölüm korkusuyla, darp korkusuyla çalışmak zorunda mıyız? Soruyoruz; Ege doğum evinde bir kişi bile yataklı servise giremezken bizim hastanemizde her elini kolunu sallayan hastaneye nasıl girebilmektedir? Hayatlarımızın, beden ve ruh sağlığımızın hiç mi önemi yok? Harekete geçilmesi için ölmemiz bekleniyorsa, bizim güvenli bir ortamda çalışma ümitlerimiz de çoktan ölmüştür; ellerinize sağlık…

Güvenliğimizi sağlayamayan  yönetim ve özel güvenlik şirketi olaylara daha ne kadar seyirci kalacaksınız? Özel güvenlik şirketi daha ne kadar sırtımızdan emeğimizi çalacaksınız? İşini yapmayan figüranlara bizim emeğimizle kazandıkları parayı helal etmiyoruz. Can güvenliğimizi sağlayamayan bir yönetim ile ve can güvenliksiz bir hastanede de çalışmak istemiyoruz.

Darp edilen arkadaşlarımıza acil şifalar dilerken, olayın yaşanmasına ön ayak olan kişilerin en şiddetli ve en kısa zamanda cezalandırılması en büyük temennimizdir.

TTB Asistan ve Genç Hekim Kolu

Ege Tıp Fakültesi Asistanları