26 Temmuz Cuma Günü Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu, “Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı bildiriyi imzaladıkları için cezalandırılan akademisyenlerin, ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi.  

Böylece, bildirinin açıklandığı 11 Ocak 2016 tarihinden bu yana akademisyenlerin karşılaştıkları pek çok hakaret, tehdit, işten atılma, hapis cezası, pasaport iptali vb. uygulamanın  haksızlığı ortaya konulmuş oldu.

İktidardakiler gibi düşünmeyen, eleştirel düşünen ve bu düşüncelerini ifade eden akademisyenlere karşı 15 Temmuz 2016 darbe girişimi bir fırsat olarak kullanılmış, içinde tıp fakültesi öğretim üyelerinin de bulunduğu  yüzlerce imzacı akademisyen, üniversitelerden hukuksuz bir biçimde tasfiye edilmişti.

Oysa eleştirel düşünce ve demokrasi sağlıklı bir toplumun olmazsa olmazıdır. Geç de olsa Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’ya ve kabul ettiğimiz uluslararası sözleşmelere uygun bir karar alması, demokrasi açısından memnuniyet vericidir.

İvedilikle, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarının bağlayıcılığı doğrultusunda, bildiriyi imzaladıkları için başta ihraç işlemleri olmak üzere türlü hak ihlallerine maruz kalan akademisyenlerin haklarının iade edilmesi ve zararlarının tazmin edilmesi gerekmektedir.  

Yargı organlarının şiddet çağrısı veya övgüsü içermeyen eleştirel düşünceleri suç alanına hapsetmesi hem bir bir hak ihlali, hem de demokrasinin ve özgürlüklerin gelişmesinin önünde engel  oluşturmaktadır. 

Yüksek Mahkemenin bu bağlayıcı kararından sonra, imzacı akademisyenler ile diğer kişi ve kurumların  ifade özgürlüklerini kullandıkları için karşılaştıkları başta hukuksuz yargılamalar olmak üzere bütün yaptırımların sonlandırılması doğal beklentimiz ve talebimizdir.

Türk Tabipleri Birliği
Merkez Konseyi