Türk Tabipleri Birliği (TTB), 17 Nisan 2012’de bir hasta yakını tarafından görevi başında katledilen Dr. Ersin Aslan’ın ölüm yıldönümü dolayısıyla, sağlıkta şiddete sessiz kalınmaması ve TTB’nin önerisi olan Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması için tüm yurtta uyarı eylemleri yaptı. Açıklamalara, sendikalar, demokratik kitle ve meslek örgütlerinin temsilcileri ile milletvekilleri de destek verdi.

İllerde, tabip odalarının öncülüğünde gerçekleştirilen etkinlikler kapsamında ilk olarak sabah saatlerinde tüm sağlık kurumlarında, görevi başında öldürülen tüm hekimler anısına 1 dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Öğle saatlerinde ise kentlerin tabip odalarınca belirlenen yerlerinde basın açıklamaları gerçekleştirildi.

Gaziantep’te Dr. Ersin Arslan’ın 7 yıl önce katledildiği ve daha sonra kendi adı verilen Dr. Ersin Arslan Eğitim ve Araştırma Hastanesi önünde gerçekleştirilen etkinliğe TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman katıldı. TTB Merkez Konseyi, Gaziantep-Kilis Tabip Odası ve Gaziantep Sağlıkçılar Meclisi tarafından düzenlenen etkinlikte konuşma yapan Gaziantep-Kilis Tabip Odası Başkanı Dr. Ramazan Sürücü, sağlıkta şiddetin temelinde aşırı hasta yoğunluğu, zorlaşan çalışma koşulları, yetkililerin hekimlere yönelik olarak kullandığı ötekileştirici, değersizleştirici, hedef gösteren ve hürmetsiz söylemlerinin yanında, şiddeti uygulayan kişilerin cezalandırılmayacakları düşüncesinin bulunduğunu söyledi. Sürücü, sağlıkta artan şiddetin sağlık sisteminin yapısal sorunları ile paralel büyüdüğünü kaydetti.

Mücadeleden vazgeçmeyeceğiz!

TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Sinan Adıyaman da, daha önce defalarca caydırıcılığı ve yaptırımı olan bir sağlıkta şiddet yasası çıkarılmasını istediklerini ve bunu tüm yetkililere ilettiklerini ancak bu acil taleplerin duymazdan gelindiğini söyledi. Adıyaman, sağlıkta şiddetin sorumlusunun şiddeti uygulayanlar kadar şiddetin önlenmesi için gerekenleri yapmayan yetkililer olduğunu vurguladı.

“Mesleğimizle ilgili birçok can yakıcı sorunumuz var” diye konuşan Adıyaman, ancak her gün maruz kalınan, ardı arkası kesilmeyen ve artarak devam eden şiddetten dolayı bunların konuşulamaz hale geldiğine dikkat çekti. Adıyaman, “Buradan yetkililere sesleniyoruz: Sosyal ve özlük haklarımızın iyileştirilmesiyle ilgili taleplerimizden hiçbir zaman vazgeçmeyeceğiz! Toplum sağlığını olumsuz etkileyen hiçbir soruna duyarsız kalmayacağız. Etik ve deontolojik değerleri korumaktan ve halkımıza nitelikli bir sağlık hizmeti verme kararlılığımızdan vazgeçmeyeceğiz. Sağlık çalışanlarına yönelik hürmetsiz, itibarsızlaştırıcı, hekim ve hastayı karşı karşıya getirici söylemlerinize teslim olmayacağız. Yarattığınız şiddete teslim olmayacağız” diye konuştu.

Sağlık Bakanlığı’nın umursamazlığı katliamları kolaylaştırıyor

Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirilen basın açıklamalarında da, TTB’nin ve hekimlerin sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik önerilerini çağrılarını görmezden gelen  Sağlık Bakanlığı’nın, hekimlerin katliamında kolaylaştırıcı olduğu vurgulanarak,  “Sağlık Bakanlığı, öldürülen hekimlerin çalıştıkları hastanelerde yöneticilik yapanlar hakkında bir soruşturma açma gereğini bile görmeyerek sağlıkta şiddeti durdurma konusunda ne kadar samimi olduğunu göstermiştir” denildi.

TTB’nin, tüm hekimlerin can güvenliğini sağlamak üzere sürdürdüğü bu mücadeleyi bir an olsun bile gündeminden düşürmeyeceğine ve geri adım atmayacağına yer verilen açıklamalarda, Sağlık Bakanlığı bir kez daha hekimlerin ve tüm sağlık çalışanlarının can güvenliğini sağlama konusundaki sorumluluğunu yerine getirmeye ve hekimlerin yegâne örgütü TTB ile ortak hareket etmeye davet edildi.

Basın açıklamalarında bir kez daha 17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü olarak kabul edilmesi ve TTB’nin önerisi olan Sağlıkta Şiddet Yasası’nın bir an önce çıkarılması istendi.

Ankara 

Hekimler, Ankara Tabip Odası’nın (ATO) öncülüğünde Sağlık Bakanlığı önünde eylem yaptı. Görevi başında hayatını kaybeden kaybeden hekim ve sağlık çalışanlarını hatırlatan Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut, 17 Nisan'ın “Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü” olarak kabul edilmesini ve sağlıkta şiddeti önlemeye yönelik yasa taleplerinin hayata geçirilmesini istedi.

İstanbul

İstanbul'daki kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde sabah saatlerinde Ersin Aslan'ı anma törenleri yapıldı. 17 Nisan'ın Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü ilan edilmesi istendi. Öğle saatlerinde de hekimler İstanbul Tabip Odası’nın çağrısıyla İstanbul Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi ana binası önünde bir araya geldiler. Ortak açıklamayı TTB İkinci Başkanı Dr. Ali Çerkezoğlu okudu. Açıklamaya CHP İstanbul Milletvekili Dr. Ali Şeker de destek verdi.

Samsun

Samsun Tabip Odası’nca düzenlenen basın açıklaması, yine bir hasta yakınının saldırısı sonucu yaşamını yitiren Dr. Kamil Furtun’un adını taşıyan Göğüs Hastalıkları ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi önünde gerçekleştirildi. Saygı duruşunun ardından Samsun Tabip Odası Başkanı Dr. Murat Erkan bir konuşma yaptı. Var olan sağlık sisteminin sağlıkta şiddeti artırdığını belirten Erkan, Samsun’da Dr. Kamil Furtun’u ve Dr. Aynur Dağdemir’i sağlıkta şiddete kurban verdiklerini hatırlattı. Furtun ve Dağdemir’i de anan Erkan, verdikleri geniş destekten dolayı Samsun’daki hekim ve sağlık çalışanlarına teşekkür etti.

TTB Merkez Konseyi’ni temsilen Samsun’da bulunan TTB Genel Sekreteri Dr. Bülent Nazım Yılmaz da, burada yaptığı konuşmada hekimlerin Sağlık Bakanlığı’ndan 17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü ilan edilmesi ve TTB’nin Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması olmak üzere iki acil talebi olduğunu ve tüm hekimlerin Sağlık Bakanlığı’nı bir kez daha göreve çağırdığını söyledi. Hekimler arasındaki dayanışmanın önemine de değinen Yılmaz, bu dayanışma ile bu mücadelede başarı sağlayacaklarını kaydetti. Yılmaz sağlıkta özelleştirmenin ve var olan sistemin sağlıkta şiddeti körüklediğini belirterek, hükümeti iflas eden bu sistemden vazgeçmeye çağırdı.

İzmir

İzmir Tabip Odası’nın öncülüğünde İzmir’de düzenlenen etkinlikler çok geniş katılımlı geçti. İzmir’de 30’u aşkın kamu ve özel sağlık kurumunda sabah saatlerinde düzenlenen saygı duruşu ve anma etkinliğinin ardından öğleyin Konak Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Açıklamaya katılan sağlık çalışanlarınca sağlıkta şiddeti önleyecek gerçekçi bir yasanın bir an önce çıkarılması talebi tekrarlandı ve “Bir meslektaşımızın daha şiddet haberini almaya tahammülümüz yok, bir kişi daha eksilmek istemiyoruz” denildi.

Açıklamaya İzmir Sağlık Platformu bileşenleri; İzmir Tabip Odası, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası İzmir Şubesi(SES), Birinci Basamak Sağlık Çalışanları Birlik ve Dayanışma Sendikası Ege Şubesi, İzmir Aile Hekimleri Derneği(İZAHED), Demokratik Sağlık Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası, 3.Bölge İzmir Eczacı Odası, Türkiye Hemşireler Derneği İzmir Şubesi katıldı. Ayrıca Genel Sağlık-İş İzmir Şubesi, Türk Sağlık Sen Üniversiteler Şubesi ve İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri basın açıklamasına destek verdi.

Basın açıklamasını TTB Merkez Konseyi Üyesi Dr. Mübeccel İlhan okudu. İlhan, sağlıkta şiddetin önlenmesi için bugüne kadar defalarca Sağlık Bakanlığı’na ve iktidara çağrı yaptıklarını belirterek, hekimlerin ve sağlık çalışanlarının 17 Nisan’ın Sağlıkta Şiddeti Önleme Günü olarak ilan edilmesi ve Sağlıkta Şiddet Yasası’nın çıkarılması taleplerini yineledi.

İlhan’ın ardından konuşan İzmir Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Funda Obuz, sağlıkta şiddetin çözümünün hekimler, sağlık çalışanları ve sağlık meslek örgütlerini görmezden gelinerek çözülemeyeceğini vurguladı. Etkinliğe katılan sağlık meslek örgütü temsilcilerinin konuşmalarının ardından basın açıklaması sona erdi.

Adana

Adana Tabip Odası'nca Seyhan Devlet Hastanesi önünde düzenlenen basın açıklamasına çok sayıda hekim ve sağlık çalışanı katıldı. Ersin Arslan anıldı ve 17 Nisan'ın  "Sağlıkta Şiddetle Mücadele Günü''' olarak ilan edilmesi istendi.

Türkiye'nin dört bir yanında etkinlikler

Antalya, Antakya, Aydın, Balıkesir, Batman, Bursa, Çanakkale, Diyarbakır, Eskişehir, Giresun, Hatay, Kocaeli, Manisa, Mersin, Muğla, Samsun, Şanlıurfa ve Tekirdağ Tabip Odaları’nın öncülüğünde gerçekleştirilen etkinliklerde de, Dr. Ersin Arslan ölümünün 7. yılında anıldı, sağlıkta şiddete karşı sessiz kalınmaması istendi.