BERGAMA-OVACIK ALTIN MADENİNİN ÖZELLİKLERİ

Bergama-Ovacık altın madeninin çevre ve sağlık yönünden taşıdığı riskler açısından ayırdedici özelliği, altın eldesinde siyanür liç yöntemi kullanılması ve ortaya çıkan atıkların bölgede inşa edilen bir atık barajında biriktirilecek olmasıdır. Siyanürlü yöntemle altın eldesi, yeraltından çıkarılan ve altın içeren maden cevherinin siyanür kullanılan bir kimyasal yöntemle ve maden alanında kurulan bir tesiste işlenerek altın ve gümüşün ayrıştırılması anlamına gelmektedir. Yani tesiste yapılan işlem bir kimya madenciliğidir ve yörede kurulan tesisin maden olmak yanında kimyasal bir endüstriyel tesis olmak gibi bir özelliği de vardır.

Cevherdeki altın miktarı 1 ton cevher için 9,1 gramdır. Proje verilerine göre 8 yıl işletilmesi planlanan tesiste toplam 300 bin ton cevher çıkartılarak yılda 3 ton altın ve 3 ton gümüş üretilecektir. Ancak tüm altın madenlerinde olduğu gibi Bergama madeninde de, cevher altının yanı sıra ve ondan çok daha fazla miktarda farklı maddeler ve özellikle de ağır metaller içermektedir. Cevherde ton başına 9,1 gram altın bulunurken, örneğin arsenik 124 g., Antimon 70 g., kurşun 31,79 g., bakır 34,1 g., çinko 21,45 g. gibi yüksek miktarlarda bulunmaktadır. Cevherde bulunan diğer bazı maddeler arasında cıva, kadmiyum, krom, alüminyum gibi metaller ve ağır metaller bulunmaktadır. Tüm bu maddeler altının siyanürle saflaştırılması sırasında serbestleşmekte ve atık olarak açığa çıkmaktadır.

Maden işleme tesisinin diğer ayırdedici özelliği altının saflaştırılmasında kullanılan siyanürlü bileşiklerin ileri derecede toksik olması, insan ve ekosistem sağlığı için ciddi zararlar oluşturma yönünden önemli düzeyde risk oluşturmasıdır. Siyanürlü bileşikler, kullanım öncesindeki taşıma ve depolanma aşamasından başlayarak, atık halinde atık havuzunda biriktirilme aşamasına gelene dek, her aşamada çevresel bir kirletici olma açısından risk oluşturmaktadır. Projede yıllık sodyum siyanür tüketiminin 240 ton olacağı belirtilmektedir. Bunun yanısıra ferrik sülfat, bakır sülfat, hidroklorik asit ve (arıtma aşaması için) kükürt dioksit de kullanılacak kimyasallar arasında yer almaktadır.

Altının ayrıştırılması sonucunda açığa çıkan atıklar maden sahası içinde inşa edilen ve 15 hektarlık bir alanı kaplayan atık havuzunda depolanacaktır. Bir vadi tabanına inşa edilmiş bulunan atık havuzunda işletme süresince oluşacak tüm atık maddeler biriktirilecek, çevreye deşarj edilmeyecek ve işletme süresinin sonunda (projeye göre 8 yıl) atık havuzunun üzeri kapatılarak bırakılacaktır. Dolayısıyla Bergama-Ovacık altın madeninin inşa edildiği saha hem tonlarca toprak ve kayanın kırıldığı ve yeryüzüne çıkarıldığı bir maden sahası (ki işletmenin ilk iki yılında açık maden olarak çalışması planlanmaktadır), hem çıkarılan madenin saflaştırıldığı bir kimya tesisi, hem de atıkların biriktirildiği bir atık depolama alanıdır. Tesisin çevre ve sağlık yönünden oluşturacağı riskler tartışılırken tesisin bu üçlü niteliği sürekli hatırda tutulmalıdır.

Bir diğer önemli nokta, tesisin sadece normal işletme sırasında çevresel riskler yaratmakla kalmaması, özellikle atık havuzuyla ilgili kaza riskleri de taşımasıdır. Dünyada çok sayıda örneği olan bu kazalar, güvenli olduğu ve çevreye atık deşarjı yapılmadığı iddia edilen madenlerde çok büyük miktarlarda siyanür ve ağır metal atığının çevreye yayılmasına yol açmaktadır. Bergama madeni bu açıdan da ayrıca risk taşımaktadır.

 

Başa Dön         Sayfa Başı