|
......... |
. | TABABET VE
ŞUABATI SAN'ATLARININ TARZI İCRASINA DAİR KANUN (Tıp Meslekleri
Uygulamalarına Dair Yasa*) BİRİNCİ
BÖLÜM HEKİMLER Madde:1-Türkiye Cumhuriyetinde hekimlik yapmak ve
ne biçimde olursa olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden diploma
almak ve Türk olmak gereklidir.
Madde 1-Türkiye Cumhuriyeti dahilinde tababet icra ve herhangi surette olursa
olsun hasta tedavi edebilmek için Türkiye Darülfünunun Tıp Fakültesinden diploma
sahibi olmak ve Türk bulunmak şarttır. Madde:2-Yukarıdaki maddede yazılı diplomanın
geçerli olabilmesi için diplomasının Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı'nca
onaylanmış ve kaydedilmiş olması gereklidir. Hekimlik yapmak isteyen asker hekimler de
diplomalarını onaylatır ve kayıt ettirirler. Ancak zorunlu hizmetlerini yaptıkları
sürece diplomaları alıkonulan hekimler bu süre içinde dahi hekimlik yapmaya
izinlidirler.
Madde 2-Yukarıdaki maddede yazılı diplomanın muteber olması için diploma
sahibinin 8 Teşrinisani 1339 tarih ve 369 numaralı kanun mucibince hizmeti mecburesini
ikmal etmiş ve diplomasının Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tasdik ve
tescil olması lazımdır. Tababet sanatını icra etmek isteyen askeri tabipler de
diplomalarını tasdik ve tescil ettirirler. Ancak hizmeti
mecburelerini ifa eyledikleri müddetçe diplomaları alıkonulan tabipler bu müddet
zarfında dahi icrayı sanata mezundurlar.[1] Madde:3-Yukarıdaki maddelerde belirtilen hekim
diploması ile cerrahi veya alt dallarında uzman olduğuna dair bu yasanın tanımları
gereğince gerekli belgeleri olmayan hiçbir kimse cerrahi ameliye yapamaz. Küçük
cerrahi ameliyelerini her hekim yapabilir. Sağlık Bakanlığı'nca açılan ve
yönetilen okullardan mezun olan sağlık memurları ve bu okullara eşdeğer okullardan
mezun olup mezuniyet belgeleri Sağlık Bakanlığı'nca onaylanıp kayıt edilenler
-yönetmeliklerinde yazılı olanlar ile sınırlı kalma koşulu ile- küçük
ameliyeleri yapabilir. Nitelik ve koşulları bu kanunla saptanmış olan sünnetçiler
sünnet ameliyesini yapabilirler. (Ek
fıkralar:3954-27.12.1993) Türk Silahlı
Kuvvetlerince yetiştirilen sıhhiye sınıfına mensup erbaş ve erler de, Türk Silahlı
Kuvvetlerinde görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı olmak üzere, küçük
sıhhi işlemleri yapmaya yetkilidirler. Yukarıdaki
fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Milli Savunma Bakanlığınca altı ay
içinde hazırlanıp Bakanlar Kurulunca yürürlüğe konulacak yönetmelikte gösterilir.
Madde 3-Yukarıdaki maddelerde zikredilen tabip diplomasını ve fenni, cerrahi
veya şuabatında ihtisas sahibi olduğuna dair işbu kanunun tarifleri dairesinde vesaiki
lazımeyi haiz olmayan hiçbir kimse hiçbir ameliyei cerrahiye icra edemez. Cerrahii
sağireye ait ameliyatı her tabip yapabilir. Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti
tarafından açılan ve idare edilen mekteplerden mezun küçük sıhhiye memurları ve
işbu mekteplere muadil tedrisat yapan mekteplerden mezun olup şahadetnameleri Sıhhiye
ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tasdik ve tescil edilenler talimatnamelerinde
yazılı olanlara münhasır kalmak şartıyla küçük ameliyeleri yapabilirler. Evsaf ve
şeraiti bu kanunla tesbit edilmiş olan sünnetçiler sünnet ameliyesini icra
edebilirler. (Ek
fıkralar:3954-27.12.1993)
Türk Silahlı Kuvvetlerince yetiştirilen sıhhiye sınıfına mensup erbaş
ve erler de, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görev yaptıkları süre ve görevle sınırlı
olmak üzere, küçük sıhhi işlemleri yapmaya yetkilidirler. Yukarıdaki fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar, Milli Savunma Bakanlığınca altı ay içinde hazırlanıp Bakanlar Kurulunca
yürürlüğe konulacak yönetmelikte gösterilir. Madde:4-Yabancı ülkelerin tıp fakültelerinden
mezun Türk hekimlerinin Türkiye'de hekimlik yapabilmeleri için Sağlık
Bakanlığı'ndan ve Üniversite Tıp Fakültesi Profesörler Kurulundan seçilmiş bir
jüri tarafından, kimliklerine bakıldıktan sonra, diplomalarının Türkiye tıp
fakültesi ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteden
bütün sınav dönemleri geçirilerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu
koşullarda alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip, Sağlık
Bakanlığı'nca onaylanarak kütüğe geçirilir ve sahiplerinin hekimlik yapmalarına
izin verilir. Bu koşullara uygun olarak alınmamış diplomaların sahipleri tıp
fakültesi profesörler kurulunca seçilmiş bir jüri karşısında, Sağlık
Bakanlığı’ndan gönderilecek bir görevli de bulunduğu halde teori ve pratikten bir
sınav geçirirler. Bu sınavın şekli Sağlık Bakanlığı ve Milli Eğitim
Bakanlıkları tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıp Fakültesi
öğrenim süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksiklerini tamamlamak
üzere tıp fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınava girerler.
Sınavları başaranların hekimlik yapmalarına usulüne göre izin verilir. Madde 4- (Değişik:2765
- 7.6.1935) Yabancı memleketlerin Tıp Fakültelerinden izinli Türk hekimlerinin
Türkiye'de hekimlik edebilmeleri için Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından ve
Üniversite Tıp Fakültesi profesörler meclisinden seçilmiş bir jüri heyeti
tarafından hüviyetlerine bakıldıktan sonra diplomalarının Türkiye Tıp Fakültesi
ders programının ve öğrenim süresinin aynı veya benzeri bir fakülteler bütün
sınav devreleri geçirerek alınıp alınmamış olduğu araştırılır. Bu şartlarla
alınmış olduğu anlaşılan diplomalar kabul edilip Sağlık ve Sosyal Yardım
Bakanlığınca onaylanarak kütüğe geçirilir ve iyelerin sanat yapmalarına izin
verilir. Bu şartlara uygun olarak
alınmamış diplomaların iyeleri Tıp Fakültesi profesörleri meclisince seçilmiş bir
jüri heyeti karşısında Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığından gönderilecek bir
işyar da bulunduğu halde teori ve pratikten bir sınaç geçirilir. Bu sınaçın şekli
Sağlık ve Sosyal Yardım ve Kültür Bakanlıkları
tarafından beraberce kararlaştırılır. Ancak Türkiye Tıp Fakültesi öğretim
süresine ve ders programlarına göre okumamış olanlar eksikliklerini tamamlamak üzere
Tıp Fakültesinde okuduktan ve staj gördükten sonra sınaça girerler. Sınaçları
başaranların sanat yapmalarına usulüne göre izin verilir. Madde:5-Özel muayenehane açmak veyahut evinde
hasta görmek suretiyle hekimlik yapmak isteyen her hekim hasta kabulüne
başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve kimliğini, diploma gün ve
sayısını muayenehanesinin adresini ve varsa uzmanlık belgesini mahallin en büyük
sağlık makamına kayıt ettirmek ve muayenehanenin nakli halinde en az 24 saat önce
nakil durumunu bildirme zorundadır. Madde 5-Hususi
muayenehane açmak veyahut evinde muayenehane tesis eylemek
suretiyle sanatını icra eylemek isteyen her tabip hasta kabulüne
başladığından itibaren en çok bir hafta içinde isim ve hüviyetini, diploma tarih ve
numarasını ve muayenehane ittihaz eylediği mahal ve mevcut ise ihtisas vesikasını
mahallin en büyük sıhhiye memuruna kaydettirmeğe ve muayenehanenin nakli halinde en az
yirmidört saat evvel keyfiyeti nakli ihbara mecburdur. Madde:6-Bir yerde hekimlik yaptığını kayıt
ettiren hekim o yeri terk ettiği veya ne sebeple olursa olsun muayenehanesini kapayarak
hekimlik yapmaktan vazgeçtiği takdirde en az 24 saat önce, kayıt edilmiş olduğu
sağlık dairesine başvurarak kaydına işaret ettirir. Madde 6-Bir mahalde sanatını icra eden mukayyet
bir tabip o mahalli terkeylediği veya herhangi bir sebep ile olursa olsun muayenehanesini
set ile icrayı sanattan sarfınazar ettiği takdirde en az yirmidört saat evvelce
kaydedilmiş olduğu sıhhiye dairesine müracaatla kaydına işaret ettirir. Madde:7-Tümü veya bir kısmı Türk olan memur
kullanan özel ve kamu kuruluşları ile Türk hastaları tedavi eden herhangi bir hayır
ve sağlık kurumunda çalıştırılacak hekimlerin birinci ve ikinci maddelerde
gösterilen nitelikleri haiz olması gerekir. Yetmiş yedinci maddede zikredilen yabancı
hekimler bu hükümden müstesnadır. Madde 7-Münhasıran veya kısmen Türk memur ve
müstahdem kullanılan müessesatı umumiye ve husisiye ile Türk hastaları da tedavi
eden herhangi bir müessesei hayriye ve sıhhiyede istihdam edilecek tabiplerin birinci ve
ikinci maddelerde gösterilen vasıfları haiz olması şarttır. Yetmiş yedinci maddede
zikredilen ecnebi tabipler bu hükümden müstesnadır. Madde:8-Türkiye'de hekimlik yapmak için bu
yasada gösterilen nitelikleri haiz olanların genel olarak hastalıkları tedavi hakkı
vardır. Ancak herhangi bir tıp dalında uzman olmak ve o ünvanı ilan etmek isteyen
hekimin Türkiye Tıp Fakültesinden veya Sağlık Bakanlığı'nca kabul ve ilan edilecek
kuruluşlardan verilmiş veyahut yabancı ülkelerin tanınmış bir hastane veya
laboratuvarından verilip Türkiye Tıp Fakültesince onaylanmış bir uzmanlık belgesi
olmalıdır. Madde 8-Türkiye'de icrayı tababet için bu
kanunda gösterilen vasıfları haiz olan umumi surette hastalıkları tedavi hakkını
haizdirler. Ancak herhangi bir şubei tababette müstemirren mütehassıs olmak ve o
unvanı ilan edebilmek için Türkiye Tıp Fakültesinden
veya Sıhhıye Vekaletince kabul ve ilan edilecek müessesattan verilmiş veyahut ecnebi
memleketlerin maruf bir hastahane veya laboratuvarından verilip Türkiye Tıp
Fakültesince tasdik edilmiş bir ihtisas vesikasını haiz olmalıdır. Madde:9-Uzmanlık belgelerinin nasıl alınacağı
ve bu hususta uyulması gereken kurallar, bu yasanın yürürlüğe girdiği tarihten
sonra Sağlık Bakanlığı'nca düzenlenecek bir tüzük ile saptanır. Madde 9-İhtisas vesikalarının sureti ahzi ve bu
hususta mer'i olması lazımgelen kavait işbu kanunun tarihi mer'iyetinden sonra Sıhhiye
ve Muaveneti İçtimaiye Vekaletince tanzim edilecek bir nizamname ile tayin olunur.[2] Madde:10-Usulüne uygun olarak akademik unvan
almamış veya sekizinci maddede belirtilen belgeleri bulunmayan bir hekimin tıp eğitimi
ve uzmanlığı ile ilgili ünvanları kullanması ve bunları veya gerçeğe uymayan
diğer nitelikleri herhangi bir yolla ve biçimde ilan etmesi yasaktır. Madde 10-Usul ve nizamına tevfikan
müderris,muallim ve emsali sıfatları iktisap etmemiş veya sekizinci maddede zikredilen
vesikaları istihsal eylememiş bir tabibin tıp tedris ve talimine ve ihtisasa müteallik
unvanları kullanması ve bunları veya hakikate tevafuk etmeyen sair sıfatları herhangi
şekil ve suretle ilan etmesi memnudur. Madde:11-Mahkemeler bilirkişi olarak bu kanun ile
Türkiye'de hekimlik yapma yetkisini haiz hekimlere başvurabilir. Bilirkişi olan
hekimlere nasıl başvurulacağı ve bunlara verilecek ücret ve tazminat miktarları
hakkında Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlıklarınca müşterek bir yönetmelik
çıkarılır. Madde 11-Mahkemelerce ihtibar için müracaat
edilecek tabipler yalnız bu kanun ile Türkiye'de icrayı sanat salahiyetini haiz
olanlardır. Muhtebirlere sureti müracaat ve bunların müstehak olacakları ücret ve
tazminat miktarları hakkında Sıhhiye ve Adliye Vekaletlerince müşterek bir
talimatname tertip olunur. Madde:12-Hekimlik yapmak üzere bir yerde kayıt
olan herhangi bir hekimin, dükkan ve mağaza açarak, her türlü ticaret yapması
yasaktır. (…) Bir
hekimin ikametgahı ayrık olmak üzere çeşitli yerlerde muayenehane açarak hekimlik
yapması yasaktır. Madde 12-(Değişik:5304-17.1.1949) Sanatını
icra etmek üzere bir mahalde kayıtlı olan herhangi bir tabibin bizzat dükkan ve
mağaza açmak suretiyle her türlü ticaret yapması memnudur. Kanuna tevfikan müsaade
almak suretiyle hususi hastahane açması veya aynı zamanda eczacılık diplomasını
haiz olan bir tabibin icrayı tababet hakkında feragat etmek ve iki yıl bir eczahanede
ameliyat görmüş olduğuna dair vesaik ibraz eylemek şartıyla eczahane açarak idare
etmesi bu hükümden müstesnadır. Bir tabibin ikametgahı
müstesna olmak üzere müteaddit yerlerde muayenehane açarak icrayı sanat etmesi
memnudur. Madde:13-Bir kişinin beden ve ruh durumu
hakkında yalnızca, bu yasa gereğince hekimlik yapma yetkisi olan hekimler rapor
düzenleyebilir. Türkiye'de hekimlik yapma yetkisi olmayan hekimlerin raporları geçerli
olamaz. Madde 13-Bir şahsın ahvali bedeniye ve akliyesi
hakkında rapor tanzimine münhasıran bu kanunla icrayı sanat salahiyeti olan tabipler
mezundur. Türkiye'de icrayı sanat salahiyetini haiz olmayan tabiplerin raporları
muteber olmaz. Madde:14-22:Yürürlükten kalkmıştır. Madde:23-Genel ve yerel anestezi ile yapılan
büyük ameliyelerin kesinlikle, uzmanlık belgesi olan bir hekim ile beraber diğer bir
hekim tarafından yapılması gereklidir. Uzman bulunması ve çağrılması olası
olmayan yerlerde yapılması zorunlu ameliyeler ile acil ve olağanüstü durumlar bu
hükmün dışındadır. Madde 23-Umumi veya mevzii iptali his ile yapılan
büyük ameliyeler behemahal ihtisas vesikasını hamil olan bir mütehassıs ile beraber
diğer bir tabip tarafından yapılmak lazımdır. Mütehassıs bulunması veya celbi
mümkün olmayan mahallerde yapılması zaruri görülen ameliyeler ile ahvali müstacele
ve fevkalade bu hükümden müstesnadır. Madde:24-Mesleklerini uygulayan hekimler
hastalarını kabul ettikleri yer ile muayene saatlerini ve uzmanlıklarını bildiren
ilanlar verebilirler. Diğer biçimde ilan, reklam ve benzerlerini yapmaları yasaktır. Madde 24-İcrayı sanat eden tabipler hasta kabul
ettikleri mahal ile muayene saatlerini ihtisaslarını bildiren ilanlar tertibine mezun
olup diğer suretlerle ilan,reklam vesaire yapmaları memnudur. Madde:25-Diploması olmadığı halde -çıkar
sağlama amacı ile de olmasa nasıl olursa olsun, hasta tedavi eden veya hekim
ünvanını kullanan kişi bir aydan altı aya kadar hapis ve 750 TL'dan 15.000 TL'ya
kadar ağır para cezası ile cezalandırılır. Yapılan uygulama sonucu Türk Ceza
Kanunu'nca daha ağır ceza gerektiren bir suç olmuş ise, o eyleme uygun ceza verilir. Madde 25-Diploması olmadığı halde cerri
menfaat için olmasa dahi herhangi suretle olursa olsun hasta tedavi eden veya tabip
ünvanını takınan şahıs bir aydan altı aya kadar hapis ve yirmibeş liradan beşyüz
liraya kadar ağır cezai nakdi ile mücazat olunur.Bu suretle icrayı sanat neticesinde
Türk Ceza Kanunu itibariyle daha ağır cezayı müstelzim bir fiil işlenilmiş olduğu
takdirde o fiile mahsus ceza verilir. Madde:26-Bu yasaya uygun olarak hekimlik yapma
yetkisi olmayan veya her ne suretle olursa olsun, meslekten men edilen bir hekim
mesleğini uygularsa, 750 TL'dan, 6.000 TL'ya kadar hafif para cezası ile
cezalandırılır. Madde 26-Bu kanunun ahkamına tevfikan icrayı
sanat salahiyeti olmayan veya her ne suretle olursa olsun icrayı sanattan memnu bulunan
bir tabip sanatını icra ederse yirmibeş liradan ikiyüz liraya kadar hafif cezayı
nakdi ile cezalandırılır. Madde:27-5, 6, 10, 12, 15, 23, 24'üncü
maddelerin hükümlerine uymayan hekimler 150 TL'dan 3.000 TL'ya kadar hafif para cezası
ile cezalandırılır. Madde 27-5,6,10,12,15,23,24"üncü maddeler
ahkamına riayet etmeyen tabipler beş liradan yüz liraya kadar hafif cezayı nakdi ile
cezalandırılır. Madde:28-Ağır hapis veya beş seneden fazla
hapis veya ömür boyu kamu hizmetinden men veya meslek ve sanatı kötüye kullanma
suretiyle işlenmiş bir eylemden dolayı iki kez mahkemece meslek ve sanat
uygulamasının durdurulması cezası alanlar veya meslek uygulamasına engel ve
iyileşmeyecek bir ruh hastası olduğu saptanan hekimler Sağlık Bakanlığı’nın
önerisi ve Yüksek Onur Kurulu kararı ile mesleklerini uygulamaktan yasaklanır ve
diplomaları geri alınır. Madde 28-Ağır hapis veya beş seneden fazla
hapis veya müebbeden hidematı ammeden memnuiyet veya meslek ve sanatı suistimal
suretiyle işlenmiş bir fiilden dolayı iki defa mahkemece meslek ve sanatın tatili
cezasiyle mahkum olan veya icrayı sanat etmesine mani ve gayrikabili şifa bir marazi
akli ile malül olduğu bilmuayene tebeyyün eden tabibler Sıhhiye ve Muaveneti
İçtimaiye Vekaletinin teklifi ve Ali Divanı Haysiyet kararıyla icrayı sanattan
menolunur ve diplomaları geri alınır. Madde:29-68:Diş hekimleri, ebeler, sünnetçiler
ve hastabakıcı hemşireler ile ilgilidir. Madde:69-Hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve
ebeler bu yasada açıklanmayan ve diğer yasa ve tüzükler ile kendilerine verilen tüm
görevlerin yapılması ile yükümlüdürler.
Madde 69-Tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler bu kanunda tasrih
edilmiyen ve sair kavanin ve nizamat ile kendilerine tevdi edilmiş olan bilcümle
vezaifin ifasiyle mükelleftirler. Madde:70-Hekimler, diş hekimleri ve dişçiler
yapacakları her çeşit ameliye için hastanın, hasta küçük veya hacir altında ise,
veli veya vasisinin önceden rızasını alırlar. Büyük cerrahi ameliyeler için bu
rızanın yazılı olması gereklidir(Veli veya vasisi olmadığı veya bulunamadığı
veya üzerinde ameliye yapılacak kişi görüş belirtecek durumda değil ise, rıza
koşulu aranmaz). Tersine davrananlardan, ilgilinin şikayetine bağlı olma koşulu ile
300 TL'dan 6.000 TL'ya kadar hafif para cezası alınır. Madde 70-Tabipler,diş tabipleri ve dişçiler
yapacakları her nevi ameliye için hastanın,hasta küçük veya tahtı hacirde ise veli
veya vasisinin evvelemirde muvafakatini alırlar. Büyük ameliyei cerrahiler için bu
muvafakatin tahriri olması lazımdır. (Veli veya vasisi olmadığı veya bulunmadığı
veya üzerinde ameliye yapılacak şahıs ifadeye muktedir olmadığı takdirde muvafakat
şart değildir.) Hilafında hareket edenlerden alakadarların şikayetine bağlı olmak
şartiyle on liradan ikiyüz liraya kadar hafif cezayi nakdi alınır. Madde:71-Hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve
ebeler ile hastalar arasında tedavi ücretinden dolayı doğacak anlaşmazlıklarda
-anlaşma konusu olan ücret ne olursa olsun- Sulh Mahkemelerine başvurulur. Yalnız iki
yıl geçerse bu hak kaybolur. Madde 71-Tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve
ebelerle hastalar arasında ücreti müdavattan dolayı vaki olacak ihtilafatın mercii bu
ihtilafa mevzu teşkil eden meblağ miktarı ne olursa olsun sulh mahkemeleridir. Yalnız
iki sene mürurunda bu hak zail olur. Madde:72-Mesleklerini uygulayan hekim, diş
hekimleri, dişçiler ve ebeler, örneğine göre Sağlık Bakanlığı tarafından
düzenlenen, yerel sağlık yöneticilerince onanmış, hastaların ad ve kimliklerini
kayıt için basılan bir protokol defteri tutma zorundadırlar. Bu defterlerdeki
kayıtlar, ücretten doğan davalarda sahibi lehine delil sayılabilir. Şu kadar ki,
iddiaya kanıt olan kaydın doğru olmadığı belgeler ve diğer güvenilir kanıtlar ile
kanıtlanabilir. Madde 72-İcrayı sanat eden tabipler,diş
tabipleri,dişçiler ve ebeler nümunesi veçhile ve Muaveneti İçtimaiye Vekaleti
tarafından tertip ve mahalli sıhhiye
memurlarınca musaddak,hastaların isim ve hüviyetlerini kayda mahsus bir protokol
defteri tutmağa mecburdurlar.Bu defterlerin kuyudu ücretten mütevellit davalarda sahibi
lehine delil ittihaz olunabilir. Şu kadar ki müstanidi iddia olan kaydın hilafı vesaik
veya delaili muteberi saire ile isbat edilebilir. Madde:73-Protokol defterinde bozmalar(tahrifat)
yapan ve gerçeğe aykırı bilgi yazan hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve ebeler ceza
yasasının 345'inci maddesi uyarınca cezalandırılır. Madde 73-Protokol defterlerinde tahrifat yapan ve
mugayiri hakikat derceylediği sabit olan tabipler,diş tabipleri,dişçiler ve ebeler
Ceza Kanununun (345) inci maddesi mucibince tecziye edilirler. Madde:74-Sağlık Bakanlığı gerekli görülecek
bölgelerde ücret anlaşmazlıklarında mahkemelerce gözönüne alınmak üzere en az ve
en çok tedavi ücret tarifeleri düzenleyebilir. Bu bölgeler tabip odaları
sınırları ile sınırlıdır. Madde 74-Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye
Vekaletince lüzum görülecek mıntıkalarda ücret ihtilafında mahkemelerce nazarı
dikkate alınmak üzere asgari ve azami ücreti müdavat tarifeleri tanzim edilebilir. Bu menatık etibba odaları
mıntıkaları hududiyle tahdit olunur. Madde:75-Tıp mesleklerinin uygulanmasından
doğan suçlarda mahkemelerin uygun göreceği bilirkişinin rey ve görüşüne başvurma
özgürlükleri saklı kalmak koşulu ile Yüksek Sağlık Şurası'nın görüşü
sorulur. Madde 75-Tababet ve şuabatı sanatlarının
icrasından mütevellit ceraimde mahkemelerin muvafık görecekleri muhtebirin rey ve
mütalaasına müracaat hakkındaki serbestileri baki kalmak şartiyle meclisi alii
sıhhinin mütalaası istifsar edilir. Madde:76-Ölen hekim, dişhekimi, dişçi, ebe,
sağlık memuru ve hastabakıcıların diploma veya mezuniyet belgeleri veya ruhsat
belgeleri alınarak Sağlık Bakanlığı'nca seçilen bir kurul önünde iptal edildikten
sonra ailelerine geri verilir. Madde 76-Vefaat eden tabip,diş
tabibi,eczacı,dişçi,ebe,küçük sıhhiye memurları ve hasta bakıcıların diploma
veya şehadetname ve ruhsatnameleri alınarak Sıhhiye ve Muaveneti İçtimaiye
Vekaletince müntehap bir heyet huzurunda iptal edildikten sonra ailelerine iade olunur. Madde:77-Türkiye'de yasalara dayanan
kazanılmış hakları tanınmış olan yabancı hekimler, dişhekimleri, dişçiler ve
ebeler mesleklerini bu yasa hükümleri çerçevesinde uygulayabilirler. Madde 77-Türkiye'de mevzuatı kanuniyeye
müsteniden hakkı müktesepleri tanınmış olan ecnebi tabipler,diş
tabipleri,dişçiler ve ebeler sanatlarını bu kanun ahkamı dairesinde icra edebilir. Madde:78-Bu yasanın yürürlüğe girdiği
günden başlayarak "Belediye Hekimliği Uygulamaları hakkındaki 7 Rebiülahir 1278
(1862) günlü tüzük ve bu yasaya aykırı olan bütün hükümler yürürlükten
kalkmıştır. Madde 78-Bu kanunun meriyeti tarihinden itibaren
tababeti belediye icrasına dair olan 7 Rebiülahir 1278 tarihli nizamname ve bu kanuna
muhalif olan bütün ahkam mülgadır. Madde:79-Yürürlükten kalkmıştır. Madde:80-Bu yasada yazılı para cezası, hafif
hapis ve bir seneye kadar hapis cezasını gerektiren eylemlerin mahkemesi sulh
mahkemelerinde ve daha ağır ceza gerektiren eylemlerin mahkemesi asliye mahkemelerinde
görülür. Madde 80-Bu kanunda yazılı cezayi nakdi hafif
hapis ve bir seneye kadar hapis cezalarını müstelzim fiillerin muhakemesi sulh
mahkemelerine ve daha ağır cezayı mucip ef'alin muhakemesi Asliye Mahkemelerine aittir. Madde:81-Bu yasa yayınlandığı gün
yürürlüğe girer. Madde:82-Bu yasanın hükümlerini uygulamaya
Sağlık ve Sosyal Yardım, Adalet ve Milli Eğitim Bakanları görevlidir. *
Günümüz Türkçesi’ne çevrilmiş ve hekimlerle ilgili olmayan hükümler
alınmamıştır. [1]
Maddede sözü edilen 369 sayılı kanun, 4.6.1932 tarih ve 2000 sayılı Kanunun 5.
maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. [2]Bakanlar
Kurulunun 5 Nisan 1973 tarih ve 7/ 6229 sayılı kararnamesiyle yürürlüğe konulan
(Tababet Uzmanlık Tüzüğü). |
. | . | . | . | . |