e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Ekim 2005  Sayı: 138

 

1 Eylül Dünya Barış Günü

10.jpg (42068 bytes)Tıp Dünyası - ANKARA - Türk Tabipleri Birliği, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticileri 1 Eylül Dünya Barış Günü’nde bir kez daha barış çağrısında bulundular. TTB, DİSK, KESK ve TMMOB yöneticileri, Türkiye’deki çatışma ortamının sona erdirilmesi, bir an önce silahların susturulması çağrısında bulunurken, çatışmalar sonucu oluşan intikam duygusu ve linç girişimlerinin de engellenmesini istediler.

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle, TTB İkinci Başkanı Dr. Metin Bakkalcı, KESK Genel Başkanı İsmail Hakkı Tombul, DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi, TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ile Türk Diş Hekimleri Birliği MYK üyesi Süha Alpay’dan oluşan bir heyet Meclis Başkanı Bülent Arınç’ı ziyaret ederek, Meclis’i sorumluluğa çağırdılar. TBMM Başkanı ile görüşmede şu kaygılara ve isteklere yer verildi:

İkinci Dünya Savaşı’nda yaşanan vahşetin ve trajedinin bütün insanlığa ders olması için Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilen 1 Eylül, bütün dünyada  olduğu gibi ülkemizde de çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Bizler emek ve meslek örgütleri 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle çeşitli düşünce, kaygı ve istemlerimizi sizin aracılığınızla parlamentoda bulunan siyasi partiler ve parlamenterlerle paylaşmak istiyoruz.

İçinde bulunduğumuz günlerde dünyanın bir çok bölge ve ülkesinde yaşanan çatışmalar, savaşlar insanlığın geleceğini tehdit etmekte ve insanın en temel evrensel hakkı olan “yaşama hakkı”nı elinden almaktadır. Küresel eşitsizliğin ve sömürünün yarattığı yoksulluk, yoksulluğun getirdiği açlık, açlığa eklenen  savaş ve çatışmalar,  yaşamı çekilmez kılmaktadır.

Bunun en yakın ve canlı örneği komşumuz Irak’ta ve ülkemizde yaşanmaktadır.

Irak cehennem gibi

ABD ve müttefikleri, “nükleer silah arama” bahanesiyle ve “özgürlük getirme” iddiası ile Irak’ı  cehenneme çevirdiler. İnsanlığın bütün değerleri ve kazanımları bütün dünyanın gözleri önünde, ayaklar altına alındı. Şimdi bütün dünyada terör bahanesiyle, anti- terör yasaları, kısıtlamalar ve anti demokratik uygulamalar  hayata geçirilmekte. Bir çok ülke devleti, neredeyse polis devletine bürünme aşamasında.

Silahlar sussun

Ülkemizde de yıllardır süren ve çözülmeyen sorunlar; yeniden çatışmanın ve toplumsal gerilimin yükselmesine yol açmaktadır. Yirmi yıla yakın süredir devam eden çatışma ortamının, sorunun çözümünü zorlaştırıcı bir işlev gördüğü de bir gerçektir. Bir an önce silahların susması gerekir. Çatışmalar sonucunda oluşan intikam duygusu ve linç girişimlerinin önü alınmalıdır.

Biz bu sorunun çözümünün daha fazla demokrasi ve daha fazla özgürlükten geçtiğini düşünmekteyiz. Bu anlamda başta TBMM olmak üzere, siyaset ve siyaset kurumları üzerinde vesayet kurma girişimlerinin engellenmesi ve sorunun siyaset platformunda ve toplumsal uzlaşı ile çözümlenmesinden yanayız. Son günlerde çeşitli çevrelerce bu doğrultuda yapılan girişimleri, atılan adımları anlamlı ve önemli bulduğumuzu belirtmek isteriz. Bu yönde atılacak adımların destek ve takipçisi olacağız.

Çözüm demokratikleşmede

Türkiye’nin bütün sorunları gibi, adına ister “Kürt Sorunu” diyelim, ister “Güneydoğu Sorunu” diyelim, bu sorunun da toplumsal diyalog ve empatik bakış açısıyla barışçıl ortamda demokratik yöntemlerle çözümünden yanayız.  

Bizler 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla, bütün ülke insanımızın en temel talebi olan çatışmaların sona ermesi, temel hak ve özgürlüklerden ödün vermeden sorunun çözümü için demokratik ve  somut adımların atılması isteğini bir kez daha dile getirmek istiyoruz.

Toplumun bütün kesim ve kurumlarının benzer duyarlılığı göstermesi durumunda sorunun çözümünün kolaylaşacağı açıktır. Sorunun barışçıl çözümü için emek ve meslek örgütleri olarak bizler üzerimize düşen her türlü sorumluğu yerine getireceğiz.

TBMM’ye görev

Silahların susması, kalıcı barışın sağlanması için Türkiye   Büyük Millet Meclisi’ne büyük görev ve sorumluluklar düşmektedir. Türkiye Büyük Millet Meclisi bu doğrultuda çalışma yürütmek için daha fazla çaba göstermek durumundadır. “Toplumsal barış ve kardeşçe bir arada yaşama” için Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin rol ve sorumluluğunun önemine inanıyoruz. TBMM’yi göreve çağırıyoruz.

 

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön