e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

1 Mart 2004  Sayı: 117

 

Dünyadan Haberler...Dünyadan Haberler...

Okul Özelleştirilmesine İşgalle Protesto

İtalya genelinde harekete geçen komiteler devlet okullarını özelleştirmek isteyen Bakanı protesto ediyor. Öğretmenler, veliler ve öğrenciler, meydanlarda ve forumlarda. En etkili eylem ise haftaya gerçekleşecek okul işgalleri. 

 BİA (Milano) - Berlusconi hükümetinin Eğitim Bakanı Letizia Moratti’nin ilk ve ortaöğrenim okullarına yönelik “reform” önerisi İtalya genelinde protesto ediliyor. Bakan Moratti’nin devlet okullarının özelleştirilmesini hedef alan önerisi öğretmenler, veliler ve öğrencileri bakan Moratti ile karşı karşıya getirdi. Protesto eylemlerine İtalyan öğrenciler ve velilerin yanı sıra İtalya’daki okullarda oranları yer yer yüzde 40-50’ye varan yabancı öğrenciler ve velileri de katılıyor.

Berlusconi Hükümeti devlet okulları için ayrılan bütçede kesintiye giderek, özel okullara ayrılan bütçeyi arttırdı. Son 6 aydır başlangıçta küçük gruplar halinde yeni reform önerisine karşı tepkilerini dile getiren öğretmenler, veliler ve öğrenciler bugün İtalya genelinde “eylem komiteleri” oluşturdu. Milano’dan Roma’ya Cenova’dan Palermo’ya Floransa’dan Venedik’e kadar onlarca şehirde harekete geçen bu komitelerin sanal dünyada bir araya geldikleri ağ ise www.retesccuola.net.

Birkaç ay önce Milano’da birkaç velinin biraraya gelerek kurduğu okul ağı inisiyatifi, sonunda günde 500, ayda 10 bin kişinin ziyaret ettiği sanal bir foruma dönüştü.

Moratti reformu neden bu kadar tepki çekiyor? İtalya’da devlet okullarına son verecek bu reform önerisi ne tür bir okul modeli sunuyor? Yanlış ve hatalı noktalar neler?

Şu anda İtalya’daki tüm ilk ve orta dereceli öğrenim kurumlarında tüm gün eğitim veriliyor. Her sınıfta iki öğretmen, ayrıca bir İngilizce öğretmeni bulunuyor. Moratti’nin önerisi tüm gün eğitimi yarım güne indiriyor. 27 saat örgün eğitim öngörülürken halen öğleden sonra yapılan örgün eğitim özelleştirilerek okul dışından getirilecek öğretmen formasyonu olmayan kişi ve kurumlara devrediliyor. Bu uygulama ikinci öğretmenin işine son vermiş oluyor. Emekliliğe yakın sınıf öğretmeni tüm programı yüklenirken, genç meslektaşı işini kaybediyor.

Öğleden sonra eğitim programı zorunlu değil. Öğleden sonraları özel sektöre devrediliyor. Bu durumda ekonomik gelir düzeyi iyi olan aileler çocuklarını yüzme ya da yabancı dil kursuna gönderebilecek, olmayanlar ise vasıfsız eğitmenlere teslim edecekler.Bu çalışan anneler için ikinci bir sorun getiriyor. Çünkü büyük şehirlerde bir bakıcı 1 saat için 10 euro ücret talep ediyor. Bu durumda birçok aile günde en azından 50 euro bakıcıya veremeyecekleri için çocuklarını öğleden sonra vasıfsız kişilere emanet etmek zorunda kalacaklar.

Komiteler Moratti reformuna çeşitli nedenlerle karşı çıkıyor. Öncelikle hareket noktası “devlet okulu” ve tam gün eğitim kavramını savunmak. Devlet okulları bütçesinin kesilmesi her bir okul yönetiminin ailelerden ekonomik destek istemesine neden oluyor. Öğlen yemeğinde öğrencilere sınıf öğretmenlerinin rehberlik etmesi eğitim ve sosyal ilişki açısından daha sağlıklı bulunuyor. Bu rolün dışarıdan gelen özel kişilere devri sakıncalı bulunuyor.

Sınıflarda halen en çok 20 öğrenci bulunuyor. Bu sayının artmasından endişe ediliyor. İlkokula başlama yaşının 5’e indirilmesinin ise 20 ay yaş farkı olan çocuklar arasında öğrenim açısından sorunlara neden olacağına dikkat çekiliyor. Halen tüm okullarda uzmanlıklarına göre dersleri paylaşan iki öğretmenin tek öğretmene indirilmesinin ise eğitim kalitesini düşüreceği vurgulanıyor.

Tüm bu sorunlar karşısında faaliyete geçen komiteler hemen her gün protesto eylemleri, forumlar düzenliyor. 13 ve 14 şubat günleri Milano’da Moratti reformunu protesto etmek amacıyla büyük bir gösteri düzenlenecek. Bu gösterilerde verilecek ortak mesaj ise şöyle, “Herkes için kaliteli bir devlet okulu için elele!”

Büyük gösteri öncesi her okul düzenlediği özgün eylemlerle kendi tepkisini dile getiriyor. Örneğin Milano’daki Trotter ilk ve orta öğrenim okulu bugün ders saati çıkışında bu tarihi okulun içinde yer aldığı parkı öğretmenler, veliler ve öğrencilerin katılımı ile kuşatacak. Bu parkı çevreleyen iki cadde boyunca yürüyüş yapacak olan grup Moratti reformunun sakıncalarına dikkat çekecek. Ama en etiki eylem ise gelecek hafta düzenlenecek bu da okul forumunda alınan bir kararla öğretmenler, veliler ve öğrencilerin “okulu işgalini” öngörüyor. Bu eylemden çıkacak ortak mesaj ise çok açık, “Moratti reformuna hayır! Bizler okuluz.”

İtalya genelinde yayılan protesto dalgası iktidardaki “Forza Italia”yı bir hayli tedirgin etti. Sağı temsil eden Forza İtalia 11 yaşından küçük çocukların protesto eylemlerine katılmasını yasaklayan bir öneri getiriyor parlamentoya. Bu öneriye göre çocukları ile eyleme katılan velilerin 2.000 euro para cezası ödemesi talep ediliyor. (AK/EK)

Kaynak: BİA Haber Merkezi

05/02/2004   Aslı KAYABAL        

Alman hükümeti tıp eğitimini kısaltıyor

Alman hükümeti tıp eğitiminin son uygulama dönemini kaldırmaya karar verdi. Hekimlik yapmaya hak kazanmadan önce, tıp öğrencileri 1.5 yıl boyunca düşük ücretle, ancak bir hekim kadar iş görerek staj yapıyorlardı. Bu program 1988’de, tıp öğrencilerinin hekimlik yapmaya başlamadan önce mesleksel becerilerini geliştirmeleri gerektiği düşüncesiyle başlatıldı. Hekimler ve tıp öğrencisi örgütleri, tıp eğitiminin önceki yıllarındaki uygulama eksikliklerinin üzerini örttüğü ve üniversite yıllarını gereksiz yere uzattığı için uygulamayı şiddetle eleştirmişlerdi. Ayrıca öğrenciler oldukça düşük bir ücretle çalıştırılıyorlardı.

Şu anda Almanya’daki bir tıp öğrencisi, en az 7.5 yılda mezun olabiliyor. Bu süre iki yıl preklinik, üç yıl klinik, bir yıl üç tıp alanında klinik uygulama ve son olarak 1.5 yıllık bir stajdan oluşuyor. Sonuncusu, staja başlamadan olmak üzere toplam dört sınavda başarılı olmak zorundalar.

Ancak 1 Ekim 2004’ten itibaren, tıp öğrencileri altı yılda mezun olabilecekler. Mezun olduklarında, ayda 3,000 euro kazanacaklar ki, bu rakam şu anda stajda ödenenin üç katı. Preklinik ve klinik eğitimlerden sonra iki temel sınav yapılacak, yanısıra klinikte her stajdan sonra sınava girecekler. Mezuniyet öncesi stajın kaldırılması, 2002’deki büyük çaplı tıp eğitimi reformunu izledi. Şimdilerde, hasta yatağı başında ve probleme dayalı öğrenmeyi içeren reform pratiğe dönüşüyor.

Alman Sağlık Bakanı U.Schmidt, karardan hoşnut olduğunu ve tıp mesleğinin yeniden çekici bir iş haline dönüşmesini umduğunu söyledi. Şu anda, nitelikli hekimlerin üçte biri tıp mesleğini terk etmiş durumda.

Kaynak:BMJ   2003;327:1127

Irak’ta anne ölümleri 1990’dan bu yana 3 katına çıktı

 UNFPA’in hazırladığı rapora göre, sağlık sistemindeki çöküntü nedeniyle Irak’ta anne ölümleri 1990’dan bu yana üç kat arttı. Çalışmaya göre kanama, ektopik gebelik ve uzamış doğum, 2002’de yüzbinde 312 olan ölümlerin temel nedenleri. Diğer nedenler arasında ise stres ve kimyasal madde maruziyetine bağlı düşükler bulunuyor.

UNFPA yöneticilerinden T.A.Obaid, rapordaki en çarpıcı şeyin, ölümlerdeki keskin artış olduğunu söylüyor: “Rapor ayrıca, 2003 yılındaki savaş ve ekonomik yaptırımların sonucu olarak, genelde sağlık sistemindeki ve özelde kadın sağlığına yönelik hizmetlerdeki çöküntüye dikkat çekiyor”. Rapora göre, kadınların 65’inden fazlası evde doğum yapıyor ve çoğunluğu hiçbir yardım almıyor. Bunun nedeni, güvenlik, iletişim ve aktarım sistemlerindeki sorunlar nedeniyle kadınların sağlık kurumlarına erişmelerinin çok zorlaşmış olması.

Obaid’e göre Irak daha önce sağlık hizmetleri alanında oldukça ilerlemişti ve evde doğumlar, özellikle kentlerde azalmıştı. “Bu durum yaptırımların uygulanmasıyla, sağlık hizmetlerinin verilememesiyle ve ABD işgaliyle değişti. ABD, Cenevre Anlaşması’na göre Iraklıların güvenliğinden sorumlu. Şu anda evde doğumların en büyük nedeni ise güvenlik sorunları...”

 Araştırma Temmuz-Ağustos 2003 tarihleri arasında yürütüldü. Değerlendirmeye göre birçok hastane hasar görmüş ve yağmalanmış durumda, su ve elektrik kesintileri sürüyor, ilaç ve tıbbi malzeme oldukça zor bulunabiliyor.

Araştırmaya göre gebe kadınların çoğu aşırı yoksulluk içinde, demir eksikliği anemisi %70 civarında ve sıtma yaygın bir sağlık sorunu. Bu sorunlara ek olarak gebelerin sadece %60’ı bir biçimde doğum öncesi sağlık hizmeti almış. Araştırma ayrıca, birçok erişkinin aile planlaması yöntemleri hakkında bilgisiz olduklarına, bunun da uygun olmayan koşullarda yapılan düşüklerin oranını artırdığına dikkat çekiliyor.

 Bir başka önemli bulgu, Bağdat’ta cinsel şiddet ve kaçırma olgularında artış olduğu, ancak birçok olayın bildirilmediği ya da araştırılmadığı yönünde. “Sağlık çalışanları bu sorunla uğraşabilmek için eğitimsizler ve bir tecavüzü bildirmek genellikle kurban için toplumdan soyutlanma gibi birçok soruna yol açıyor”.

Kaynak:IRIN Asia, 7/11/2003

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön