e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Ağustos 2003  Sayı: 109

 

17 Ağustos 1999 yılında yaşanan depremin dördüncü yılında felaketin izleri hala tam olarak silinemedi

Kocaeli’de deprem sürüyor

18.jpg (76276 bytes)Kocaeli Tabip Odası, 17 Ağustos depreminin 4. yıldönümü dolayısıyla hazırladığı raporda, “bölgede ve ülkede depremin sürmekte olduğunu” vurguladı. Raporda, bölgedeki kamu sağlık kurumlarının hasar gören binalarının onarılmadığına, sağlık hizmetlerinin hala prefabrik binalarda yürütüldüğüne dikkat çekildi.

Tıp Dünyası - KOCAELİ - 17 Ağustos 1999’da yaşanan Kocaeli Depremi’nin üzerinden  4 yıl geçmesine karşın, felaketin izleri hala tam olarak silinemedi. Kocaeli Tabip Odası’nın raporu, bölgede sağlık hizmetleri yönünden hala ciddi sıkıntılar yaşandığını, kamu sağlık kurumlarının hasar gören binalarında hala tek bir çivi bile çakılmadığını, sağlık hizmetlerinin hala prefabrik binalarda yürütülmeye çalışıldığını ortaya koydu. Raporda, “bölgede ve ülkede depremin hala sürmekte olduğu” vurgulandı.

Kocaeli Tabip Odası 17 Ağustos 1999’da meydana gelen büyük depremin 4. yılında bir  rapor hazırlayarak, bölgedeki sağlık hizmetlerinin durumunu inceledi. Raporda, sağlık hizmetlerinin hala daha prefabrik yapılarda yürütülmeye çalışıldığına dikkat çekilerek, il merkezindeki 3 hastaneden ikisinin halen hasarlı ve hizmet veremez durumda olduğu bildirildi. Depremin 4. yılında bölgedeki saptamalardan bazıları şöyle:

Ø       Sağlık ocaklarında il genelinde planlanan sayının ancak yüzde 87.9’u aktif hale getirilebildi. Planlanan sağlık ocaklarından ilçe merkezlerinde yüzde 82, köylerde ise yüzde 77’si aktif durumda. Bu durum, özellikle ilçelerde ve kırsal kesimde sağlık ocaklarına duyulan ihtiyacın bir göstergesi olarak değerlendirilebilir.

Ø       İl’de varolan 102 sağlık ocağının sağlık personeli doluluk oranlarına bakıldığında hekim doluluk oranı yüzde 60’lar düzeyindedir. Oranlar kırsal sağlık ocaklarında daha kötüdür.

Ø       Hekimi bulunmayan sağlık ocağı oranı yüzde 13 civarındadır. Ayrıca ebe doluluk oranları oldukça kötüdür. İl genelindeki sağlık ocaklarının yüzde 15’inde ebe bulunmaktadır. Sağlık ocaklarında yürütülen sağlık hizmetlerinin temel unsurlarından biri olan ebe sayısının bu denli düşük olması, gebe, bebek ve çocuk izlemlerinin yeterli sayıda ve nitelikte yapılamaması, koruyucu sağlık hizmetlerinin yürütülememesi  anlamına gelmektedir.

Ø       Sağlık Bakanlığı verileri üzerinden bile Ağustos 99 depreminden bölgede en çok etkilenen Kocaeli ve Sakarya illerinin Marmara Bölgesinin personel açısından en kötü illeri olduğu açık olarak görülmektedir.

Ø       Kocaeli’de yaşayan nüfusun ağırlıklı olarak SSK’lı olması SSK sağlık birimlerinin, çalışanlara yönelik birinci basamak sağlık hizmeti veren işyeri sağlık birimlerinin ve sağlık ocaklarının önemini arttırmaktadır. Özellikle SSK hastaneleri açısından yapılması gereken özel bir vurgu da depreme ilişkindir.

Ø       17 Ağustos 1999’da yaşanan depremin sağlık hizmetlerine etkisi halen sürmektedir. Bu etki, depremle birlikte Kocaeli’de bulunan 3 hastanesinin 2’sinin tamamen kullanılamayacak kadar hasarlı, birinin de kısmen hasarlı olduğu SSK sağlık birimleri açısından çok daha belirgin ve vahimdir.

Ø       Prefabrik yapılarda yürütülmeye çalışılan sağlık hizmetleri dördüncü yılını doldururken, kurumlar kendi başlarının çaresine bakmaya zorlanmışlar ve çoğunlukla bağış ve katkılarla bina sorunlarını çözmeye çalışmışlardır.

Ø       Afetin dördüncü yılında özellikle SSK başta olmak üzere, sağlık kurumlarına kalıcı bir çözüm getirilememesi, hem sağlık hizmetinden yararlananları hem de hizmeti yürütenleri mağdur etmeye devam etmektedir.

Ø       Kamu sağlık kurumlarında sağlık hizmeti sunmanın önemli koşullarından olan fiziki ve teknolojik alt yapının halen sağlanamamış olması, daha da önemlisi buna ilişkin bir çabanın görülmemesi, dört yıldır yeniden yapım ya da tamir amaçlı “tek bir çivi” nin bile çakılmamış olması bu süreçteki hükümetlerin bu konudaki  niyetsizliklerini ve duyarlılık düzeylerini sergilemektedir.

Ø       99 depremi sonrası yaşanan ekonomik krizleri ve bütçe yetersizliğini bahane edenler, bütçenin önceliğinin faiz ve rant ödemeleri olduğunu ve istinasız tüm hükümetlerin bu yolu tercih ettiklerini hatırlamalıdırlar.

Ø       Oldukça yoğun bir nüfusu barındıran ve çalışanların çoğunlukta olduğu ülkenin en önemli kentlerinden biri olan Kocaeli’de sağlık hizmetlerinin yukarıda sıralanan tablo çerçevesinde bir çok sorunu bulunmaktadır. Bu sorunlar 1999 depreminden sonra gözle görülür bir şekilde ağırlaşmıştır. Bu süreçte yaşanan ekonomik krizler de halkın sağlık hizmetlerinden yararlanımını ve sağlık hizmetlerini olumsuz etkilemiştir.

Ø       Sağlık kurumlarında depremin yarattığı fiziksel sorunların çözümüne ilişkin kalıcı, etkin ve akılcı bir çaba izlenmemektedir.  Bazı hastanelerin “hayalet hastane” haline geldiği, “prefabrik hastane” anlayışının yerleştiği görülmektedir. Hasardan dolayı kullanılamaz hale gelen, sağlık ocağı, hastane birimleri gibi yapılar  “dördüncü yıl dönümünde” de yerine konamamıştır.

Ø       Bu çözümler elbette ki tek başına kurum ve il yöneticilerinin çabalarıyla gerçekleşemez. Kalıcı çözümler, merkezi düzeyde yapılacak ve tüm deprem bölgesini kapsayacak bir planlama ile  mümkündür.

Ø       Kocaeli’de yaşanan sağlık hizmetlerinin sorunları, ülke gerçek ve sorunlarından farklı değildir. Bu nedenle ülkenin sağlık politikasının kamucu ve eşitlikçi temelleri oturtulması zorunludur. Ancak o zaman nitelikli, herkese ulaşan, eşit, ücretsiz sağlık hizmeti gerçekleşebilir.

Ø       Bölgede ve ülkede deprem sürmektedir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön