Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

.

15 Temmuz 2003  Sayı: 108

Savaş sonrası Irak’ta sorunlar sürüyor

Iraklı hastaların beklemekten başka çaresi yok

Saddam Hüseyin sonrası Irak’ta başlayan yağma sona erdi. Ancak hastaneler hala ilaç ve tıbbi malzeme ve araçları çalıştırmak için elektrik bulmakta zorlanıyorlar. Bir hekim, “Bu Irak’ın özgürleştirilmesi...” diyor, ABD işgalini eleştirerek. Hastalar için beklemek ve dua etmekten başka çare görünmüyor.

Sorunlar genellikle Saddam Hüseyin yönetim ya da Birleşmiş Milletler’in yıllardır uyguladığı ambargoya bağlanıyor. Bağdat’taki 400 yataklı bir üniversite hastanesinde çalışan Dr.F.Obeidi, “Herşey bir yana, yaşam kurtarıcı ilaçlara gereksinimimiz var. Atropin, adrenalin, oksijen...Ancak bu ilk değil. Bu ilaçlar beş, hatta on yıldır bulunmuyor” diyor: “Ayrıca aylardır verilmeyen maaşlarımızın artık ödenmesi gerekiyor. Sağlık çalışanlarının sadece %10’unun maaşı ödeniyor.”

Bunun yanında, hastanenin girişine bir tank yerleştirildiğinden bu yana güvenlik sorunlarında azalma görülüyor. Tüm ziyaretçiler girişte silahlı adamlarca denetleniyor. Bir Rus yardım çalışanı, silahlı grupların kendi yandaşlarını hastaneye getirdiğini ya da istedikleri zaman hastaneye girip çıktıklarını söylüyor: “Bazen kendi aralarında kavga ediyorlar ya da doktorları özel tedavi uygulamaları için tehdit ediyorlar. Hastanelerde birçok silahlı yaralanma olayı bildiriliyor ve hekimler hastane çalışanlarının silah taşımasını istemiyorlar. Yardım işgal askerlerinden gelmeli…”

Sağlık sisteminin yeniden yapılanması için gerekli para için uluslararası yardıma umut bağlanıyor. Önümüzdeki altı ay için acil olarak 120 milyon dolar gerekli, ancak yabancı ülkelerden sadece 20 milyon dolar gönderildi. DSÖ elde edilen kaynağın çok yetersiz olduğunu belirtiyor.

Kaynak: Irak’ta yayımlanan Sawt al-Tali’ah gazetesi, 15/6/2003

Irak’ta tüberküloz olguları artıyor...

Tüberküloz tanısı aldıktan hemen sonra ailesi tarafınfan evin dışında başka bir odaya taşınan 25 yaşındaki Rüşdi Abdullah, “Ancak iyileştiğimde geri dönebileceğimi söylediler. Kendi tabağım ve yatağım var. Geceleri çok sıkıcı, çünkü evdeki televizyonu izlemem yasaklandı ve kimse ziyaretime gelmiyor” diyor.

İlaç ve tıbbi malzeme eksikliği tüberküloz sağaltımını engellerken, Iraklı sağlık çalışanları “tüberkülozlu” damgasının hastalığın yayılımını artırdığını söylüyorlar: “Halk eğitimi kampanyalarıyla insanların tüberküloz hakkında düşündüklerini değiştirmeye çalışıyoruz. Birçok insan hala bilgisiz ve bir tüberküloz hastasıyla temas etmemek için hereyi yapmayı göze alabilirler. Kadınlar için durum daha da kötü. Sık sık bize gelerek tüberküloz test sonuçlarını erkeke akrabalarına söylemememizi istiyorlar. Tüberkülozlu oldukları anlaşılırsa, evlenme şanslarının azalacağından korkuyorlar”

Yetersiz beslenme, temiz olmayan su ve kötü hijyenik koşullar nedeniyle, özellikle Irak’ın kuzey kentlerinde tüberküloz artmaya devam ediyor. Erbil’deki tek tüberküloz kliniği DSÖ tarafından kurulmuş ve son bir yılda bildirdiği olgu sayısı 307. Klinikte çalışan hekim, hastaların çoğunlukla Erbil’in yoksul kesimlerinden geldiğini söylüyor: “Tedavi almak için çoğunlukla son dakikaya kadar bekliyorlar. Sonunda yardım istemek için geldiklerinde, tüberküloz oldukça ilerlemiş oluyor. Bizim de tüm yapabildiğimiz, kısıtlı olanakları sunmak..”

Kaynak:Birleşmiş Milletler IRIN

ABD askerleri AIDS yayıyor

ABD’den Irak’a gelen kişilerin bildirdiklerine göre, ABD askerleri arasında önemli sayıda HIV-pozitif bulunuyor ve bu askerler AIDS’i Iraklılar arasında yaymak için genelevlerde çalışanlara yüksek miktarda para ödüyorlar. Görgü tanıklarının anlattıklarına göre birçok genelev çalışanı akşamları ABD askerlerinin kamplarına taşınıyor ve sabah özel arabalarla evlerine bırakılıyorlar.

Kaynak: Irak’ta yayımlanan Sawt al-Tali’ah gazetesi, 15/6/2003

ABD ordusu yanan çocuklara yardım etmeyi kabul etmedi

Kavurucu bir güneş altında devriye gezen Çavuş.D.J.Borell’ın yanına bir Iraklı yanaştı ve patlayıcı toz içeren savaş artığı bir çantayı tutuştururken yanan üç çocuğuna yardım etmesi için yalvardı. Borell derhal acil yardım istedi. Yaklaşık bir saat sonra gelen iki ordu hekimi, yaşamsal tehlike olmadığı ve yaralanmalara ABD askerleri neden olmadığı için çocuklara yardım etmeyi reddettiler. İki kız ve bir erkek çocuğun bedeni şu anda yaralarla kaplı ve erkek çocuk sağ bacağını kullanamıyor.

14 yıldır orduda çalıştığını ve böyle bir şeye tanık olmadığını söyleyen Borell, olayı Associated Press’e (AP) anlattı. Bir ordu sözcüsü ise AP’e, çocukların durumunun ABD ordu hekimlerinin tedavi etmeleri gereken bir kategoriye girmediğini ve hekimlerin davranışının uygunsuz bir yanıt olmadığını belirtti. Sadece yaşam, ekstremite ya da görme yeteneğini tehdit eden ve kronik hastalıklardan kaynaklanmayan durumlarda hastaları tedavi ettiklerini ekleyen sözcü, Iraklıların kendi altyapılarını kullanmalarını ve kendilerine yeterli duruma gelerek sağlık hizmetleri için ABD güçlerine bağımlı olmamalarını amaçladıklarını söyledi.

Borell ise bu olayın kendisine, ABD askeri olmanın anlamını sorgulattığını söylüyor: “Bu çocukların tedavisi kaça mal olurdu? Birkaç dolar...Korkunç acılar içindeki bir çocuğun gözlerine bakmak, sonra da hiçbir şeyi yokmuş gibi çekip gidebilmek için nasıl bir kalpsizliğe ihtiyaç var, hayal bile edemiyorum.”

Kaynak: Kuveyt’te yayımlanan Arab Times gazetesi, 25/6/2003

Böcek saldırıları

Iraklıların bahçelerinde yaşayan milyonlarca fare ve sıçana, sivrisinek, karasinek, hamam böceği ve diğer böceklerin istilası eklendi. Barakalarında hiç beklemedikleri bir saldırıya uğrayan ABD askerlerinin uykuları kaçıyor. Askerler böcek saldırılarını durdurmak ve etkilerini azaltmak için kimyasal ilaçlar aramaya başladılar. Böcek saldırıları, ABD askerlerine karşı son günlerde giderek artan saldırılarla aynı zamana denk düşüyor. Bu istila kanalizasyon sisteminin hasar görmesi ve kirli suların Bağdat’ın merkezinde toplanması nedeniyle oluşmakta. Havanın beklenenden sıcak olması ve elektriklerin sık sık kesilmesi nedeniyle durum giderek kötüleşiyor.

Kaynak: Irak’ta yayımlanan Al-Ta’akhi gazetesi, 15/6/2003

Yahudiler ırak’ta mülk satın alıyor

Onlarca Yahudi, kendilerine bir zemin sağlamak amacıyla Filistin’dekine benzer biçimde Irak’ın çeşitli bölgelerinde toprak ve ev satın alıyor. Musul’a Yahudi akını ve binlerce dolar ya da milyonlarca dinar vererek ev ve arsa satın alma konusunda gösterdikleri ısrar, halk tarafından şaşkınlıkla karşılanıyor.

Dünyanın çeşitli ülkelerinde yaşayan Yahudileri topraklarını terk etmeleri ve Filistin’e yerleşmeleri konusunda zorlayan Dünya Yahudi Hareketi, “Nil’den Fırat’a” hayallerinin gerçekleşmesi için burada da aktif rol oynuyor. Yahudiler 50 metrekare arsa için milyonlarca dinar ödüyorlar. Koalisyon güçlerinin Yahudileri Irak’a gelmeleri konusunda cesaretlendirdikleri bildiriliyor.

Kaynak: Irak’ta yayımlanan Al-Hilal gazetesi, 19/6/2003

Şii lider, yahudilerin öldürülmesi yönünde fetva verdi

Irak’ta önemli bir dini yetkili olan Şii lider Al-Ha’iri, Yahudilere toprak ve ev satmayı yasaklayan bir fetva verdi. Fetvada, Irak’ta mülk satın almanın Yahudi komplosunun bir parçası olduğu belirtiliyor ve toprak satın almak için gelen Yahudilerin öldürülmesine izin veriliyor. Daha önce Filistin’de uygulanan planın işaretlerinin ufukta göründüğünü söyleyen Al-Ha’iri, ABD’nin Irak petrolünü İsrail’e satmayı planladığını ekliyor ve petrol sektöründe çalışan işçileri bu planı bozmak için ellerinden geleni yapmaya çağırıyor.

Kaynak: Irak’ta yayımlanan Al-Hadath gazetesi, 25/6/2003