e-posta

   Eski Sayılar | Künye | Ana Sayfa

TIP DÜNYASI
 

.

15 Mayıs 2003  Sayı: 105

 

Depremin zararını “günübirlik kampanyalar” değil, planlı ve uzun vadeyi hedef alan çalışmalar azaltacak

Hastaneler ayakta!

1.jpg (40181 bytes)Devlet İstatistik Enstitüsü’nün verilerine göre, sağlık amaçlı kullanılan 6 bin 600 binadan 237’sinin “esaslı onarım” görmesi ya da yıkılması gerekiyor. Sağlık Bakanlığı’na göre, İstanbul’da 25, İzmir’de de 17 hastane binası bakım bekliyor. Sağlık Bakanlığı, bu binaların onarımı için kaynak bulunmadığını bildirirken, Maliye Bakanlığı’ndan ödenek istiyor.

Tıp Dünyası - ANKARA - Devlet İstatistik Enstitüsü’nün (DİE) verileri, sağlık amaçlı kullanılan 6 bin 600 binadan 237’sinin “esaslı onarım” görmesi ya da yıkılması gerektiğini ortaya koydu. Sağlık Bakanlığı ise İstanbul ve İzmir’de toplam 42 hastanenin depreme dayanıklılık koşullarını taşımadığını belirledi. Sağlık Bakanlığı, onarıma başlanamaması konusunda “kaynak yokluğunu” gerekçe gösterdi.

Bingöl depremi, bir kez daha binaların dayanıklılığının tartışma konusu yaptı; ancak yıkılan bir okul olduğu için bu tartışma ağırlıklı olarak okullar üzerinden yürütülüyor. Oysa, tüm binaların; özellikle hastanelerin ve okulların biran önce bakıma alınması gerekiyor. Bunun için de, günübirlik kampanyalar yerine, planlı ve uzun vadede çözümü hedef alan çalışmalar yapılması zorunluluk taşıyor.

Bakanlık parasızlıktan yakınıyor

17 Ağustos depreminin ardından hastaneleri incelemeye alan Sağlık Bakanlığı, İstanbul’da 25 ve İzmir’de 17 olmak üzere toplam hastanenin depreme dayanıklılık anlamında güçlendirilmeye gereksinimi olduğunu belirledi. İstanbul’daki depreme dayanıksız olduğu belirlenen binalar arasında Haydarpaşa Numune, Koşuyolu, Siyami Ersek, Kartal, Zeynep Kamil ve Pendik Devlet Hastaneleri gibi hastanelerin bulunduğu bildiren Sağlık Bakanlığı, yatırım programında yer alan Şişli Eftal ve Haydarpaşa Numune Hastaneleri’nin güçlendirilmesi için 5.2 trilyon gönderdi. Hastanelerin onarımı için kaynak yokluğundan yakınan bakanlık, bu yıl hastane binalarının güçlendirilmesi için ayrılacak 7 trilyon liralık ödeneğin Maliye Bakanlığı tarafından serbest bırakılmasını bekliyor. 

DİE’ye göre hasarlı bina sayısı 237

Diğer taraftan DİE’nin verileri de, Türkiye’de sağlık amaçlı kullanılan 6 bin 600 binadan 237’sinin “esaslı onarım” görmesi ya da yıkılması gerektiğini ortaya koyuyor. “Esaslı onarım”dan, “yapılardaki taşıyıcı unsurları etkileyen ya da brüt inşaat alanını değiştiren işlemler” kastediliyor. Ayrıca, bina görünümünü etkileyen işlemler de esaslı onarım kapsamında değerlendiriliyor.

Dünya Bankası adına Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Proje Uygulama Birimi’nin İngiliz Laing-Owen Williams şirketine yaptırdığı bir başka araştırmada da hastanelere ilişkin farklı rakamlar ortaya kondu. Araştırma, İstanbul’daki 323 hastane binasından 279’unun güçlendirilmesi gerektiği tespitine yer verdi. Araştırmada, İstanbul’daki 26, İzmir’deki 30 hastaneye bağlı toplam 644 bina incelendi. Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü’nün bilimsel gözetim görevi üstlendiği ve onayladığı rapor daha sonra TOKİ’ye gönderildi. Raporda İstanbul ve İzmir’de hastanelere bağlı incelenen 644 binadan 504’ünün güçlendirmeye gereksinim duyduğu saptandı. İstanbul’da incelenen toplam 26 devlet hastanesine bağlı 323 binanın yüzde 86’sının depreme dayanıklı olmadığı; 279 binanın güçlendirilmesi gerektiği belirtildi.

İzmir’de ise Devlet, SSK, belediye, ordu ve üniversitelere bağlı 30 hastane incelendi. Bu hastanalerdeki 321 binanın yüzde 70’inin depreme dayanaklı olmadığı 225 binanın güçlendirilmesi gerektiği ortaya çıktı.

Deprem sonrasında, birinci basamak sağlık hizmetlerinin  son derece büyük önem taşıyor olmasına karşın, yaklaşık 6 bin  sağlık ocağı binasının depreme dayanıklılığı konusunda herhangi bir veri bulunmuyor.

Rapora göre İzmir ve İstanbul’da güçlendirilmesi gereken hastaneler şöyle:

İzmir:

Hastane Adı   (Toplam Bina Sayısı/Güçlendirilmesi Gereken Bina Sayısı)

1- Atatürk Devlet Hastanesi (6/6)

2- Foça Devlet Hastanesi (4/2)

3- Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi (14/14)

4- Göğüs Hastalıkları Hastanesi (30/26)

5- Karşıyaka Devlet Hastanesi (6/6)

6- Diş Hastanesi (1/1)

7- Bornova Trafik Hastanesi (3/0)

8- Doğum ve Kadın Hastalıkları Hastanesi (2/2

)9- Bayındır Devlet Hastanesi (3/3)

10- Bergama Devlet Hastanesi (8/6)

11- Çeşme Devlet Hastanesi (3/0)

12- Kiraz Devlet Hastanesi (4/4)

13- Menemen Devlet Hastanesi (8/7)

14- Ödemiş Devlet Hastanesi (5/4)

15- Selçuk Devlet Hastanesi (4/2)

16- Tire Devlet Hastanesi (8/8)

17- Torbalı Devlet Hastanesi (2/1)

18- Alsancak Devlet Hastanesi (7/6)

19- Urla Devlet Hastanesi (7/5)

20- Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi (79/64)

21- SSK İzmir Tepecik Eğitim Hastanesi (20/9)

22- SSK Ege Doğum Hastanesi (2/1)

23- SSK İzmir Eğitim Hastanesi (17/9)

24- SSK Aliağa Hastanesi (5/4)

25- 9 Eylul Araştırma ve Eğitim Hastanesi (35/7)

26- SSK Buca Eğitim Hastanesi (4/4)

27- İzmir Büyükşehir Belediye Hastanesi (13/12)

28- Hava Kuvvetleri Hastanesi (9/5)

29- Kara Kuvvetleri Hastanesi (11/6)

30- TCDD İzmir Hastanesi (1/1)

İstanbul:

Hastane Adı (Toplam Bina Sayısı/Güçlendirilmesi Gereken Bina Sayısı)

1- Pendik Devlet Hastanesi (1/0)

2- Heybeliada Sanatoryumu (18/18)

3- Bakırköy Psikiyatri Hastanesi (94/91)

4- Haydarpaşa Numune Hastanesi (18/10)

5- Koşuyolu Kalp ve Araştırma Hastanesi (14/10)

6- Siyami Ersek Hastanesi (20/19)

7- Bakırköy Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Hastanesi (13/10)

8- Bakırköy Devlet Hastanesi (10/9)

9- Zeynep Kamil Çocuk Hastalıkları Hastanesi (15/11)

10- Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesi (20/17)

11- Adalar Devlet Hastanesi (1/1)

12- Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi (18/16)

13- Süleymaniye Doğum ve Kadın Hastalıkları Hastanesi (4/3),

14- İstanbul Cüzzam Hastanesi (7/7)

15- Haseki Hastanesi (20/13)

16- Deri ve Tenasül Hastalıkları Hastanesi (4/4)

17- Şişli Etfal Hastanesi (13/10)

18- Beykoz Çocuk Göğüs Hastalıkları Hastanesi (5/4)

19- İstinye Devlet Hastanesi (3/3)

20- Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi (6/4)

21- Taksim Hastanesi (7/7)

22- Beyoğlu Hastanesi (4/4)

23- Beykoz Devlet Hastanesi (3/3)

24- Lutfiye Nuri Burat Hastanesi (1/1)

25- Sağmalcılar Devlet Hastanesi (2/2)

26- Sarıyer İsmail Akgün Hastanesi (2/2)

TTB Heyeti Bingöl’deydi...

2.jpg (33622 bytes)TTB Merkez Konseyi, Bingöl Depremi’nin ardından bölgeye giden TTB heyetinin hazırladığı raporlar ışığında yaptığı açıklamada, koordinasyon ve kriz yönetimine ilişkin olarak yine eksiklikler yaşandığına dikkat çekti. TTB Heyeti’nin bölgeden en son gelen raporlarında, özellikle su, gıda, temizlik, hijyen, ulaşım ve altyapı konularındaki gereksinimlere dikkat çekildi.

Tıp Dünyası - BİNGÖL - Türk Tabipleri Birliği (TTB), 84’ü yatılı ilköğretim bölge okulu öğrencisi 176 kişinin yaşamını yitirdiği Bingöl Depremi’nde, daha önce yaşanan depremlerde olduğu gibi “koordinasyon ve kriz yönetimi” ile ilgili eksiklikler yaşandığını açıkladı. TTB, kamu yöneticilerinin geçmişte yaşananlardan olumlu ders çıkardığını ancak halen olması gerektiği gibi kriz yönetiminin becerilemediğinin gözlendiğini bildirdi.

Bingöl Depremi’nin meydana geldiği 1 Mayıs 2003 günü, Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Dr. Necdet İpekyüz, Diyarbakır Tabip Odası Genel Sekreteri Dr. İlhan Diken ile yönetim kurulu üyeleri Dr. Melikşah Ertem ve Dr. Nevzat Aytekin’den oluşan TTB Heyeti, sabah erken saatlerde Bingöl’e hareket etti. Kentte ilk önce 112 komuta merkezini ziyaret eden heyet, sağlık hizmetleri ve araç donanımı hakkında bilgi aldı. Ardından İl Sağlık Müdürlüğü’ne geçildi ve bulaşıcı hastalıklar, nüfus bilgileri, aşılama faaliyetleri konusunda görüşmeler yapıldı. Kentteki hastaneler gezildi ve kriz merkezine gidilerek bilgiler alındı. Su, gıda ve barınma gereksinimi, tuvaletler, katı atıkların toplanması ve altyapı konusunda incelemeler yapıldı. Heyet, “Bir an önce gıda yardımının başlatılması, acilen temiz içme ve kullanma suyunun sağlanması, çadır dağıtımının düzenli bir biçimde sağlanması, hastane kayıtlarının acilen düzenlenmesi, bölgeye psikososyal destek sağlanması” gibi önerilerin yer aldığı “Hızlı Sağlık Değerlendirme Raporu”nu TTB Merkez Konseyi’ne ulaştırdı.

TTB Merkez Konseyi, bölgeye giden heyetin raporu ışığında 2 Mayıs 2003 günü bir basın açıklaması yaparak, devlet hastanesi ve doğumevi binalarının ağır hasar gördüğüne, hasar oluşmamış tek hastanenin SSK Hastanesi olduğuna, çalışır durumdaki tek ameliyathanenin SSK Hastanesi’nde bulunduğuna dikkat çekti. Açıklamada, TTB’nin uzun yıllardır Olağandışı Durumlarda Sağlık Hizmetleri ile ilgili çalışmalar yürütmenin verdiği bilgi ve birikimi yetkililerle ve kamuoyuyla paylaşmaya hazır olduğu ve deprem bölgesi ile ilgili gözlem ve çalışmalarını sürdüreceği vurgulandı.

Diyarbakır Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri Dr. Melikşah Ertem ve Dr. Günay Saka’dan oluşan TTB heyeti, 3 Mayıs günü sabah erken saatlerde, incelemeleri sürdürmek üzere yeniden Bingöl’e hareket etti. Çadırkentlerde ve sağlık ocaklarında yapılan incelemelerde, su, gıda, tuvalet, çadırkentlerde sağlık hizmeti, altyapı, ulaşım ve güvenlik gereksinimleri konusunda büyük eksiklikler bulunduğunu tespit eden heyet, sağlık hizmetleri için özel bir organizasyon kurulması gerektiğini bildirdi.

Depremin 10. günü olan 10 Mayıs 2003 günü, yeniden Bingöl’e giden TTB heyeti, kentte sağlık hizmeti veren kuruluşları tek tek inceledi. Sağlık personeliyle yapılan görüşmelerde saptanan genel sorun ve gereksinimler, heyet tarafından hazırlanan “Depremin 10. Günü” raporuna şöyle yansıdı:

- İlk günden bu yana yoğun olarak çalışan sağlık çalışanlarının dinlenmeye gereksinimleri vardır.

- Devlet ve doğumevinde çalışan uzman hekimler görevlerini civar illerden gelen görevli uzmanlara devretmişlerdir ancak aynı olanak diğer sağlık çalışanlarına sağlanmamıştır.

- Bir yanda çalışmaktan tükenen sağlık çalışanları varken, diğer yanda devlet hastanesinin bahçesinde hiçbir iş yapamamaktan yakınan sağlık çalışanlarının bulunması, görev paylaşımında sorunlar olduğu düşüncesini doğurmaktadır.

- Devlet hastanesi acilinde çalışan pratisyenlerin günde 3 saat nöbet tutup beklemeleri yine personel çalışma düzeninin uygun olmadığını düşündürmektedir.

- Sağlık çalışanları ailelerinin barınabileceği çadırları temin edememiş, çoğu açıkta kalmış ya da parayla çadır almıştır. Sağlık müdürlüğünün 900 personeli varken, kriz masasından sağlık personeli için  135 çadır verilmiştir. Depremin 10. günü itibarıyla çadır alamayan sağlık personeli bulunmaktadır.

3.jpg (21250 bytes)- Sağlık ocaklarında ve hastanelerde özellikle pediatrik süspansiyon ilaçların olmadığı ve bunlara acilen gereksinim duyulduğu belirtilmektedir. Antibiyotik ve ateş düşürücülere gereksinim bulunmaktadır.

- Çadırlarda yaşamak zorunda kalan bireylerde dermatit, uyuz, bit gibi temizlik ve kalabalık yaşamla ilintili hastalıkların artması beklenmektedir. Bu hastalıkların tedavisi için de ilaç gereksinimi bulunmaktadır.

- İshal ve akut solunum yolu enfeksiyonlarında belirgin bir artış olmamasına rağmen risk sürmektedir. Sağlık ocaklarında yeterli miktarda ORS bulunmadığı saptanmıştır.

- İshal ve ASYE artışları nedeniyel doktor ve diğer sağlık personeline standart ishal yönetimi ve standart akut solunum yolu enfeksiyonları yönetimi konularında kısa bir hizmet içi eğitimi verilebilir.

- Devlet ve SSK hastanelerinin lobarutuvar imkanları düzeltilmelidir.

- Ameliyathanelerin Genç Devlet Hastanesi’ne taşınması Elazığ’a yapılan sevkleri azaltması beklenmektedir. Depremin 10. gününde hastaneler çoğunlukla hastaları sevk etmektedir.

 

TIP DÜNYASI

Sayfa başına git         Başa dön