.......

.........
 
 
 
On Soru On Yanıt


  Bu ayki konumuz; “Hepatit B”. Sorularımızı  Dr. Sami Ulus Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Merkezi’nden Dr. Necdet Kuyucu yanıtladı.

 1. Hepatit-B enfeksiyonu nedir ?
 Hepatit-B virüsünün neden olduğu, birincil olarak karaciğerde inflamasyon ve hepatosellüler hasarla seyreden bir hastalıktır. Hepatit-B virüsü; karaciğere affinitesi olduğu bilinen, hepatotrop virüslerdendir. Yalnız insanlarda hastalık yapabilen Hepadnavirüs grubundan zarflı bir DNA virüsüdür.   Hepatotrop virüsler dışında metabolik hastalıklar, toksik-iskemik ajanlar, ilaçlar, bazı bakteriler, parazitler ve bazı diğer virüslerle gelişen hastalık ya da enfeksiyonlar sırasında da akut viral hepatit gelişebilir.

 2. Hepatit-B virüsünün yapısal özellikleri nelerdir?
 Kanda 20, 22 ve 42 nm çapında partiküller biçiminde bulunur. Bunlardan 20 ve 22 nm çağındaki partiküller enfeksiyöz değilken, 42 nm çapındaki partikül infeksiyözdür ve Dane partikülü ya da Hepatit-B virionu olarak adlandırılır. Dane partikülü hepatit-B virion 27 nm çapında bir nekleokapsitten ve bunu çevreleyen 15-25 nm kalınlığında bir kılıftan oluşur. Nükleokapsitte virüs DNA'sı, virüs DNA'sının sirküler yapısının oluşmasını sağlayan bir enzim olan DNA polimeraz, kor antijeni (HBcAg) ve korun bir protein yan ürünü olan çözünebilir e antijeni (HBeAg) bulunur. HBV'nin dört antijeni vardır. Kılıf antijeni (HBsAg), kor antijenleri; HBcAg ve HBeAg ve DNA polimeraz. Bunlardan HBsAg, HBeAg ve DNA polimeraz kanda serbest formda saptanabilirken, HBcAg yalnızca hepatosit çekirdeğinde ve kanda Dane partikülü içinde bulunur ve serbest formda saptanamaz.

 3. HBV enfeksiyonunun dünyada  ve Türkiye'deki durumu nedir ?
 HBV enfeksiyonu tüm dünyada oldukça yaygındır. Dünyada her yıl 50 milyon kişi HBV ile enfekte olmakta ve bugünkü sayılarla  dünya nüfusunun 2/5'i (2 milyar) bu virüsle enfekte olmuş durumdadır. Her yıl HBV'ye bağlı nedenlerle 1-2 milyon insan ölmekte ve dünyada 350 milyon insan bu virüsün taşıyıcısıdır. 
 Ülkemizde her yıl 200 bin kişi bu virüsle enfekte olmaktadır  ve her üç kişiden birisi bu enfeksiyonu geçirmiştir. Ülkemizde 3-3.5 milyon kişi bu virüsün taşıyıcısıdır.

 4. HBV enfeksiyonuna yakalanma riski kimlerde daha fazladır?
 HBV enfeksiyonu için herkes eşit derecede risk taşımaz. Bazı insanlarda, hastalarda ve gruplarda enfeksiyon daha sık görülür. HBV enfeksiyonu için risk taşıyan gruplar şunlardır:   a) Sağlık personeli, 
 b) Çok sayıda kan transfüzyonu yapılan hastalar, 
 c) Hemofili ve hemodiyaliz hastaları, 
 d) HBV taşıyan kişi ile aynı evi paylaşanlar, 
 e) Birden fazla cinsel partneri olan heteroseksüeller, 
 f) Homoseksüel ve biseksüel erkekler,
 g) Damar içi uyuşturucu kullananlar, 
 h) Kişisel hijyenin iyi olmadığı bakım evi, yurt ve hapishane gibi yerlerde yaşayanlar, 
 ı)  HBsAg pozitif anneden doğan bebekler.

 5. HBV nasıl bulaşır?
 HBV dört yolla bulaşır: 
 a) Kan veya kan içeren sıvıların zedelenmiş deri veya mukoza ile teması sonucu (perkütan ya da parenteral bulaşma), 
 b) İnsandan insana zedelenmiş deri ya da mukoza aracılığıyla (horizontal bulaşma), 
 c) Cinsel yolla, 
 d) Annenin kanının ya da kanlı sıvılarının bebeğe zedelenmiş derisi ya da mukozası aracılığıyla ya da göbek kordonu aracılığıyla geçmesi ile (perinatal bulaşma) bulaşı. 
 HBV enfeksiyonunun inkübasyon peryodu alınan virüs miktarına ve kişinin immün sisteminin direncine bağlı olarak 45-180 gün (ortalama 60-90 gün) arasında değişir.

 6. HBV enfeksiyonunda hastalık belirtileri nelerdir ?
 HBV enfeksiyonunda; enfeksiyon sık ancak hastalık enderdir. Virüsü alanların yaklaşık %50-65'in de hiç bir hastalık belirtisi gelişmeden enfeksiyonu geçirir. Virüsle enfekte olanların yaklaşık %30-50'inde kırıklık, yorgunluk, hafif ateş, mide bulantısı, karın ağrısı, eklem ve kas ağrıları gibi yakınma ve bulgular gelişir. Çocukların %10'undan azında, erişkinlerin %30-50'inde sarılık görülebilir. Virüsle enfekte olanların %1'inden daha azında enfeksiyon akut karaciğer yetmezliği ile fulminant bir gidiş gösterir. Akut enfeksiyonun yaklaşık 1-6 haftalık klinik seyri vardır. Bu sırada hastalarda değişen derecelerde karaciğer enzimleri ve bilirubinde yükselme gözlenir.

 7. HBV enfeksiyonunun çocuk ve erişkinlerde seyri nasıldır?
 Akut enfeksiyon çocuklarda erişkinlere göre daha hafif ve bulgu vermeden seyreder. Ancak bebeklerin immün sistemi nedeniyle enfeksiyon erişkinlere göre daha fazla oranda kronikleşmeye eğilimlidir. Yenidoğanların 
%5-10'unda, 1-5 yaş grubundaki çocukların %70'inde, erişkinlerin ise %90-95'inde virüs 6 ay içinde vücuttan temizlenerek bağışıklık gelişir. Akut enfeksiyon erişkinlerin yalnızca
%5-10'unda kronikleşirken, yenidoğanların 
%90-95'inde, çocuk ve adolesanların 
%30'unda kronikleşir ve virüs taşıyıcısı olur.
Bu hastaların kronik karaciğer hastalıkları yönünden uzman doktorlar tarafından izlenmesi gerekir. Kronik karaciğer hastalıkları geliştiğinde µ-interferon tedavisi kullanılabilir, ancak başarısı sınırlıdır.

 8. HBV taşıyıcısı kimlere denir ?
 Akut enfeksiyondan sonra 6 ay içinde virüse karşı bağışıklık geliştirmeyen, virüsü veya virüs proteinlerini kanlarında taşıyan kişilere taşıyıcı denir. Öncelikle, bu kişiler virüsün sağlıklı bireylere bulaşmasında kaynaktırlar. Ayrıca bu kişilerde kronik aktif hepatit, siroz ve karaciğer kanseri gibi kronik karaciğer hastalıklarının gelişme riski yüksektir. Kronik hepatit-B ile karaciğer kanseri (primer hepatosellüler karsinoma) gelişmesi arasında sıkı bir ilişki vardır. Kronik virüs taşıyıcılarında primer hepatosellüler karsinoma gelişme riski taşıyıcı olmayanlara göre 200 kat fazladır. Kronik HBV taşıyıcıları ile virüsün bulaşma yollarından birisi ile temas edenlere yalnızca aşı yapmak yeterli koruyuculuğu sağlar.

 9. Akut HBV enfeksiyonunun serolojik bulguları nelerdir ?
 Akut enfeksiyonda kanda ilk saptanan virüs antijeni HBsAg’dir. Virüs alındıktan ortalama  4-6 hafta sonra kanda saptanır. HBsAg saptanmasından bir süre sonra kanda HBeAg pozitifleşir. HBsAg ve HBeAg'nin pozitif bulunduğu dönemde eğer bakılabilirse kanda HBV-DNA'sı ve DNA polimeraz da saptanabilir. Ayrıca HBsAg saptanmasından 3-5 hafta sonra da hepatit bulguları ile birlikte anti-HBc'nin pozitifleştiği görülür. Kendi kendini sınırlayan HBV enfeksiyonunda HBeAg, HBsAg kaybolmadan önce ve karaciğer enzimleri en yüksek düzeye çıkmasından kısa bir süre sonra saptanamaz ve kısa bir süre sonra bulaştırıcılığın azaldığının indeksi olarak antiHBe antikorları saptanır. HBsAg karşı oluşan antikor (anti-HBs), HBsAg kanda saptanamaz olduktan yaklaşık 2 hafta-2 ay sonra kanda saptanır duruma gelir. Anti-HBs saptanması iyileşmeyi ve HBV karşı bağışıklığı gösteren bir belirteçtir ve yaşam boyu kalır. Bu sırada akut enfeksiyon sırasında saptanılan anti-HBc IgM niteliğindeki antikorlarda anti-HBc IgG sınıfından olmaya başlar.

 10. HBV enfeksiyonundan nasıl korunuruz ?
 Enfeksiyondan korunmanın en emin ve güvenilir yolu hepatit-B aşısı yaptırmaktır.   Hepatit-B aşısı rekombinant gen teknolojisi ile maya ya da memeli hücrelerinde üretildiklerinden son derece güvenilirdir ve bu tür enfeksiyonların bulaşmasına neden olmaz.   Hepatit-B aşının kanser yaptığı söylentisi  yanlıştır. Tam tersine aşı ile hepatit-B enfeksiyonundan korunulmazsa, HBV alınması ile böyle bir riske girmek söz konusudur. Hepatit-B aşısı virüsle karşılaşmadan önce ya da karşılaştıktan sonra kullanılabilir. Her iki durumda da koruyucudur.
 

................................................................