Sted’den


Merhaba,

 

Sürekli Tıp Eğitimi Dergisi alana özgün bir dergi. Hekimlerle kurduğu ilişkinin biçimi, dili, hedefleri, dergi olmanın sınırlarını zorluyor. Güncele ilişkin sorgulayıcı, kuşku duyan yaklaşımı var oluşunun başat temeli. Süreli bir yayın kendinden kuşku duymalı, okurunu rahatsız etmeli, alışkanlıklarına çomak sokmalı. Üstelik okurunu kışkırtıp, rahatsız edilmeli. Yarına ilişkin beklentiler, özlemler, hiçbir engel tanımaksızın önce usa, sonra dile gelmeli. Aldatmaksızın birbirimizi, gözlerimizin içine bakarak, içtenliğimizle bildiklerimiz, öğrendiklerimiz tutuma dönüşmeli. Gerek kipi ile cümleler kurduk, kurabiliriz daha nicelerini de. Dilekler söylenmez olduğunda, yarınlar düşlenmez, usa gelmez olduğunda gecikmiş olmayalım, çekincesi yalnızca kurduğumuz cümlelerin ardında yatan.

 

Bu cümleler bir bilinmeze kurulmuyor. Alıcısı çok iyi biliniyor. Dönüştürücüsü belki belli değil adıyla bugün, ancak bilinen birikimlerimiz, insan ilişkilerimiz, yarına ilişkin beklentilerimiz gün gibi ortada.

 

Bu satırların yazılmasına güvencimizi destekleyen dostlarımız, birikimlerimiz, başardıklarımız var. Oysa nerede ise soluk almakta bizleri zora sokan olumsuz ilişkiler, ortamlar, ne yazık ki olumsuzlukları bir var olma biçimine dönüştüren diplomalı arkadaşlarımız da var. Görmezden gelinmeyecek denli gözümüze gözümüze batıyorlar.

 

Sakınmak yararsız, başını çevirsen seslerini duyuyorsun. Elini yıkadığın sabun, arınmışlığında uzandığın havlu, yorgunluk anında bir çay molasında reklamla donatılmış kupanın anımsattıkları, eski bir dosttan aldığın mektup kağıdının reklamlı olması, eve, çocuğuna götürdüğün oyuncağın bilmem hangi firmanın hediyesi olması, doktor arkadaşının tanıtıcının çantasını pişkinlikle karıştırması, daha nicesi. Ne olur bunları küçük ayrıntılar olarak görmeyin. Hele hakkımız olarak gördüğünüzde, hakların sınırını koymakta zorlanacağımızı göz ardı etmeyin, etmeyelim.

 

STED onuncu yılına hazırlanıyor. Emeklemesinden bu yana nice arkadaşımızın, dostumuzun emekleri var her adımında. Bizlere böylesine yardımsever, ne istediğini bilen, şevkatli, yüreciği sevgiyle dolu başarılarının ayırdında, başardıklarının değerini, yaşananlardan ders çıkarmasını bilen, her türlü övgüye karşın şımarmayan daha iyisini yapma isteğini hep diri tutan bir anlayışı, insan sıcağını duyumsayarak bilimsel yaklaşımından ayrılmadan yaşamda var edenlere, yazarlarımıza, yayın kurulumuza, Füsun ve Ufuk Ablamıza ve özellikle okurlarımıza çok teşekkür ediyoruz. Yıldönümleri sevinç kadar, coşku kadar bir vefa olanağıdır da. Derginin baskısını kaygı eden yayın kurulu üyesi kadar, gecikmişliğini hisseden okurumuzun katkısı vardır bu süreklilikte.

 

İyi bir iş yaptığımızı söylüyorsunuz her bir araya gelişimizde, daha iyisini yapabileceğimizi biliyoruz hep birlikte.

 

Bilimsel ve dostça kalın.

 

.......